Behçet Necatigil'in en sevilen 10 şiiri
Edebiyatımızın ev şairi olarak anılan Behçet Necatigil, kalemiyle sürekli yeniyi arayan edebiyatımızın önde gelen şairlerinden biriydi. Sıradan insanın gündelik hayatını, yeni bir biçemle anlatan şairin yaşamında, her şeyden önce şiir geliyordu. İnsanların korkularını, umutlarını, sevinç ve gözyaşlarını kendine has bir dille kurgulayan Behçet Necatigil, onların hallerini evlerde ve evrendeki konumuna göre anlatırdı. İnsanları evin parçası olan "odalarda" ve evrenin parçası olarak gördüğü "şehirlerde" hayal ederdi. Sizler için, Behçet Necatigil'in en sevilen 10 şiirini derledik.
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı
Sağ çıkıp günlük savaştan
Evin yolunu tutmuşum
Yemek yedik, çocuklarım uyudu
İniyor üstüme yavaştan
Allah'ın bembeyaz bulutu
Kederlerimi unutmuşum.
Hayatta olduğuma
Seviniyorum şimdi
Kavuştum çoluk çocuğuma
Koltuğuma uzandım, rahatım
Kahvem içime sindi
Başladı gecelik saltanatım.
Ailenizle kaliteli vakit geçirmenizi sağlayacak 1 kitap 1 film listesi
…
Odalara kapanıp oturdunuz
İçinize evin serin sessizliği doldu.
Koruyucu duvarlara borçlusunuz
Çevrenizde dalgalanan dostluğu.
Bir sokağa çıkmayın, bozulur bunca büyü,
Yavan yavan ev size.
Hayatınız kuytu ve küflü.
Sokaklarsa aydınlık, taze.
Ayartıcı caddelerin eseri.
Zalim gelişleriniz.
Evde size uzanacak elleri
İtmek istersiniz.
Haince sokaktan dönüşünüz.
Sisli, karda.
Çünkü başka yaşayışlar gördünüz
Dışarda.
Sokağa çıkarken dikkat,
Sokaklarda esen rüzgâr çünkü.
Rüzgârlarla eve dönmek saçma,
Ev dar çünkü.
…
Çok sıcak da bunalmışsak dört duvar çölünde
Uzun içli çıngırakları bekleriz.
Sanki neden bu yol önceden görmedik;
İşte gitti kervanlar hem de yakınımızdan
Ama şimdi akşamı çabucak buluyoruz,
-Sanki neden bu yolu önceden görmedik-
Bir yokuşta aşağı hemen iniveriyoruz:
Artık önümüz deniz, engin mavi serinlik
…
Evlerde saadetler sabunlar gibi köpürdü:
Dışardan geldi bir tane, nar gibi,
Arttı, eksilmedi.
Evleri felaketler taunlar gibi süpürdü:
Kaderden eski fırtınalar gibi,
Ardı kesilmedi.
Evlerin çoğunda dirlik düzen
Kalan bir hatıra oldu geçmişte.
Gönül almak, hatır saymak arama.
Evlatlar aileye asi işte,
Bir çığ ki kopmuş gider, üzüntüden
Evlerde nice nice cinayetler işlendi,
Ruhu bile duymadı insanların.
Dört duvar arasında aile sırları,
Bunca çocuk, bunca erkek, bunca kadın
Gözyaşlarıyla beslendi.
Küçükler, büyük adam yerine evlerin kiminde:
Çocukları işe koştu kalabalık aileler.
Okul çağlarının kadersiz yavruları
Ufacık avuçlardan akşamları akan ter,
Tuz yerine geçti evlerin yemeğinde.
….