CHP’nin ‘sürgünü’ Erdoğan’ın ‘vatandaşı’: Nazım Hikmet
"Mavi Gözü Dev" lakabıyla anılan Çağdaş Türk şiirinin önemli isimlerinden biri olan Nazım Hikmet , hayatının büyük bir bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirdi. 1902'de Selanik'te doğana Nazım Hikmet için 1924'ten sonra bitmeyen sürgün yılları başladı; vatandaşlıktan çıkarıldı. CHP'nin sürgün ettiği Nazım Hikmet'e iade-i itibar ve tekrar Türk vatandaşlığı, 2009'da dönemin Başbakanı Erdoğan'ın talimatıyla, AK Parti hükümeti tarafından verildi. Dünyaca ünlü şair Nazım Hikmet Ran hakkındaki bilgileri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 26.07.2019
11:14
Güncelleme Tarihi: 15.01.2023
11:24
Biz kuşlara emanet ettik yüreğimizi Kendi vicdanında özgür Kendi gökyüzünde göçebe Kendi vatanında sürgün
Nazım Hikmet, 1902'de Selânik'te doğdu. Mevlevî dervişi olan dedesi Mehmet Nazım Paşa Osmanlı'nın son Selânik valisiydi. İlkokul eğitimini Göztepe Taş Mektebinde tamamlayan Nazım, ortaokula Galatasaray Lisesi'nde başladı. 1917'de ise Nişantaşı Lisesi'nden mezun oldu. 1913'te ilk şiiri Feryad- ı Vatan'ı 11 yaşında kaleme alan Nazım Hikmet, 1921 yılında Milli Mücadele'ye katılmak üzere Anadolu'ya geçti ve Bolu'da öğretmenlik yaptı. Daha sonra Moskova'da Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'nde iktisat ve siyasal bilimler eğitimi aldı. 1924'te ilk şiir kitabı, "28 Kanunisani" yayımlandı. Aynı yıl Türkiye'ye döndü.
On üç yaşında iken yazdığı IRMAK isimli şiiri;
Ey ırkım sen bir zaman Avrupa'yı titreten İstanbul'u fetheden Fâtihlere mâliktin …
Bir zamanlar Avrupa Cehl içinde yüzerken Yine sen ey ırkım İlm-i vakte âşina Alimlere mâliktin
Ünlü şair, denizciler için yazdığı "Bir Bahriyelinin Ağzından " şiirinden etkilenen Bahriye Nazırı Cemal Paşa'nın desteğiyle 1917'de Heybeliada Bahriye Mektebi'ne girdi. 1919'da okulunu başarıyla tamamlayan Ran, Hamidiye kruvazörüne stajyer güverte subayı olarak atandı. 1921'de ise çeşitli nedenlere bağlı orduyla ilişiği kesildi.
Gazetede yayımladığı şiir ve yazılar nedeniyle 15 yıl hapsi istenince tekrar Sovyetler Birliği'ne gitti. 1928'de aftan yararlanarak Türkiye'ye geri döndü ve Resimli Ay dergisinde çalışmaya başladı. 10 yıl sonra 1938'de 28 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve 4 şehirde 12 sene boyunca hapiste kaldı. Hapisten çıktığında Sovyetler Birliği'ne gitti. Türk vatandaşlığından çıkarıldı ve sonraki yıllarını Sofya, Varşova ve Moskova'da geçirdi.
Yaşamı boyunca sayısız esere imza atan ve birçok ödüle değer görülen usta edebiyatçı, 3 Haziran 1963'te kalp krizi sonucu yaşama veda ederek, Moskova'da toprağa verildi. Nazım Hikmet, 5 Ocak 2009'da Bakanlar Kurulu kararıyla yeniden Türk vatandaşlığına kabul edildi.
NAZIM’A VATANDAŞLIĞINI AK PARTİ HÜKÜMETİ GERİ VERDİ
Nazım Hikmet, İnönü'nün cumhurbaşkanlığı süresinde 28 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve 4 şehirde 12 sene boyunca hapiste kaldı. Nazım Hikmet'in hapis yattığı yıllara ilişkin kayıt ve karar defterlerde bu dönemde cezaevlerinden gelen binlerce dilekçenin kayda geçirildiği ancak Nazım'ın dilekçesinin kayıtlarda olmadığı ortaya çıktı. CHP, ölümünün ardından kahramanlaştırdığı Nazım Hikmet'e sağlığında 'dilekçe hakkı'nı bile çok görmüştü. Hikmet'i cezaevinden Adnan Menderes'in 15 Temmuz 1950'deki genel af kanunu çıkardı. Hapisten çıktığında Sovyetler Birliği'ne giden Hikmet, Türk vatandaşlığından çıkarıldı ve sonraki yıllarını Sofya, Varşova ve Moskova'da geçirdi. AK Parti hükümeti 2009 yılında vatandaşlığını geri vererek iade-i itibar yaptı.
NAZIM HİKMET’İN YAZIN DÜNYASI
Nazım Hikmet'in, hece vezniyle yazdığı ilk şiirleri "Yeni Mecmua", "İnci", "Birinci Kitap", "İkinci Kitap" ve benzeri dergilerde yayımlandı.
Bahriye Mektebi'nde öğretmeni olan Yahya Kemal Beyatlı'ya yazdığı şiirleri gösterip eleştirilerini alan Ran, 1920'de Alemdar Gazetesi'nin düzenlediği yarışmada "Bir Dakika" adlı şiiriyle birincilik kazandı.
Usta şair, daha sonra "Aydınlık ", "Resimli Ay ", "Hareket ", "Resimli Her şey " ve "Her Ay " isimli dergilerde çok sayıda yazıya imza attı.
Eserleri 50'den fazla dile çevrilen Ran, "28 Kanunisani" başlıklı ilk şiir kitabını 1924 yılında Moskova'da, daha sonra "Güneşi İçenlerin Türküsü" kitabını 1928'de Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de yayınladı.