Deprem kayıtlarında olmayıp edebiyata yansıyan depremler
Tarih boyunca yaşadığımız tüm olaylar, edebiyatımızda yer edinmiştir. Bunlardan biri toplum hafızasında derin izler bırakan depremlerdir. Öyle ki deprem kayıtlarında dahi yer almayan zelzeleler, İşaretnüma gibi edebiyat eserlerimize konu olarak tarihe ışık tutmuştur. Gelin klasik edebiyatımızda mısralarla anlatılan depremlere yakından bakalım.
Giriş Tarihi: 22.02.2023
15:51
Güncelleme Tarihi: 23.02.2023
11:21
Sesli dinlemek için tıklayınız.
EDEBİYATIMIZDA DEPREM
🔸 Edebiyat, yazıldığı dönemin ya da geçmişin tarihine, yaşantısına, duygularına tercüman olan eserlerden oluşur.
🔸 Tarih boyunca ülkemiz, deprem gerçeği ile karşı karşıya kalmıştır. Edebiyatımız, bu afetleri kaleme alarak, yaşananları aktarmada önemli rol oynamıştır.
🔸 Deprem üzerine yazılan ilk eser, 1719 İstanbul depreminden sonra kaleme alınır. Yazarı Ahmed b. Receb El-Konstantini olan "Risale-i Zelzele", bilinen ilk deprem kitabıdır.
🔸 Eserde, depremin şiddeti, etkisi, yıkılan binalar gibi meselelere dair bilgiler yer almakta, depremlerin meydana gelişiyle ilgili halk arasındaki söylentilere değinilmektedir.
Ortak değerlerimiz "deprem"
İLK TÜRK DEPREM ESERİ: İŞARETNÜMA
🔸 Deprem ile ilgili yazılan diğer eserler, Bursalı Gökmenzade Hacı Çelebi'nin "İşaretnüma" , Ahmet Tevfik Bey'in "Hareket-i Arz Esbab-ı Zuhuru Hakkında Meşahir-i Erbab-ı Fünundan Bazılarının Akvali" , Halil Ethem'in "Hareket-i Arz'a Dair Birkaç Söz" , Salih Paşazade Abdullah Mazhar'ın, "Hareket-i Arz" , Ali Muzaffer Bey'in "Zelzele Hakkında Malumat " şeklindedir.
🔸 Saydığımız bu eserlerden biri olan İşaretnüma, ilk Türk deprem uzmanı Bursalı Gökmenzade Seyyid Hüseyin Rifat Efendi tarafından yazılan, bilimsel anlamdaki ilk deprem tarihi kitabıdır. Bu eserden sonra yazılan deprem risaleleri, daha çok afetten korunma yollarını konu edinmiştir.
OSMANLI SİSMOLOJİ BİLİMİ ÖNCÜSÜ: GÖKMENZADE
🔸 Gökmenzade, İşaretnüma adlı eserinde, bilimsel verilere dayanarak Türklerin ilk deprem tarihini yazmıştır. Yaptığı bu çalışmalarla Osmanlı'da sismoloji biliminin öncülerinden olmuştur.
◾ Vav TV'de yayınlanan İki Mısra Arası programında konuşan Prof. Dr. Dursun Ali Tökel konuyla ilgili şöyle konuştu: "Deprem araştırmacıları edebiyata bakmıyor ki. Deprem olduğundan beri televizyon izliyorum. Orada konuşan hiçbir bilim insanında ben edebiyat kayıtlarını görmedim. İşaretnüma adında, depremle alakası yok kitabın adının diyorsunuz ama Osmanlı'da gerçekleşmiş en az on deprem ile ilgili çok farklı bilgiler veriyor".
↪ Gökmenzade, 1910'da Rasathane-i Amire* müdürlüğüne getirilen ve bugünkü Kandilli Rasathanesi'ni kuran M. Fatih Gökmen'in babasıdır.
Rasathane-i Amire* Osmanlı döneminde kurulup çalışmalarına halen Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde devam eden bugünkü Kandilli Rasathanesidir.
Afet Terimleri Sözlüğü
BURSA DEPREMİ
🔸 Gökmenzade, İşaretnüma'da Bursa depreminin şiddeti, saati, meydana getirdiği hasarı, halkın deprem sonrasında normal hayata dönmekte yaşadığı zorluğu, civar köy ve kazalardan gelen ölüm ve yıkım haberlerini aktarmış, hasar alan yapıları zikrederek kapsamlı bir çalışma ortaya koymuştur.
🔸 Tökel, İşaretnüma'da Bursa depreminin şu ifadelerle anlatıldığını aktardı: "Hicri takvime göre 1271, miladiye göre 1855 senesi Cemaziyelahirin 11'i, Rumi'de Şubat'ın 16. günü saat 09.00'da Bursa'da şedid bir deprem oldu."
🔸 Sabah 09.10'dan itibaren deprem, gün içinde aralıklarla üç kez tekrar eder. Bugünkü Susurluk olan Susığırlık'tan Değirmenlikızık köyüne kadar tahribat meydana gelir. Artçıların ertesi sabaha kadar 10-15 dakikada bir sürer. Yazarın "Arz karar etmeyip yer titredi durdu" ifadeleriyle kitapta yer alır.
🔸Kırk günden sonra depremler son bulur. Yaşamın normalleşmeye başladığı dönemde, aynı yılın 31 Mart gecesi saat 01:00'de, yazarın "kudret topu gibi havadan bir gürültü kopması" şeklinde ifade ettiği çok şiddetli bir deprem daha yaşanır.
Türkiye'de gerçekleşen en büyük depremler