Divan şiirinde çiçek imgesi
Divan şiiri birbirinden güzel imgelerle doludur. Hayatın gerçekleri ve hayaller üzerinden kurulan şiir, şairin dünya görüşünü ve dönemin toplumsal anlayışını yansıtır. Divan şairleri, şiirlerini süslemek ve güçlendirmek maksadıyla sevgiliye en çok benzeyen imge olan çiçekleri kullanırlar. Sizler için divan şiirindeki çiçek imgelerini ve hangi maksatlarla kullanıldıklarını araştırdık.
Giriş Tarihi: 25.02.2022
18:34
Güncelleme Tarihi: 26.02.2022
09:56
Nola gönlüm ârızun isterse cânum kâmetün Resmdür âlemde bülbül gül sever pervane şem
Fuzûlî
Günümüz Türkçesiyle
"Gönlüm yanağını canım da boyunu isterse nolur Bülbül gülü pervane mumu sever bu dünyanın âdetidir"
Fuzûlî Kimdir?
16. yüzyılda yaşayan şair, divan şiirine getirdiği yenilikler ve bakış açısından dolayı şiirimizin en büyük isimlerinden biri olarak kabul edilir.
📌 Şiirimizin büyük üstadı Fûzulî , şiirinde "Bülbül gülü pervane mumu sever" bölümü ile bülbül - gül meselesine gönderme yapar. Bülbül ve gül aşkı şiirimizin büyük bir meseli, muhteşem bir örneğidir. Bülbülün gülü sevmesi dünya için nasıl bir adetse insanın da sevgiliye olan meyli de böyledir.
Divan şiirinin edasını dönüştüren Fuzuli'nin beyitleri ve anlamları
Aceb bi bağ kenârında dursa lâle hacil Ki lâlezâr-ı cemâlinde hûr u zârındır
Ahmet Paşa
Günümüz Türkçesiyle
"Bağ kenarında utangaç dursa lale buna şaşılır mı Çünkü senin lale bahçesine benzeyen yüzüne o da düşkündür"
Ahmet Paşa kimdir?
15. yüzyılda yaşayan şair ve ilim adamı. Bursalı olarak tanınan Ahmet Paşa, müderrislik ve kazaskerlik yaparak devlet erkânı içinde yer alır.
📌 Lale zaman içerisinde kabul gören bir çiçektir. Sonradan yetiştirilmeye ve kıymet görmeye başlanan çiçek, bilhassa "Lale Devri" olarak anılan dönem içerisinde halkın ve seçkinlerin gözdesi haline gelir. Avrupa'ya ihracı ile uluslararası boyutta tanınır hale gelen çiçek bilhassa sevgilinin güzelliğini belirtir. Ahmet Paşa ise şiirinde laleyi, sevgilinin yüzünü nitelemek için kullanır.
Fatih'e sunduğu kaside ile idamdan kurtulan şair: Ahmet Paşa
Ârız u ruhsâr u zülfün ey letâfet gülşeni Biri gül biri karanfül biri sünbüldür bana
Necâtî
Günümüz Türkçesiyle
"Ey inceliğin çiçek bahçesi Yanağın gül, yüzün karanfil, saçın bülbüldür"
Necâtî kimdir?
1444-1509 yılları arası yaşayan Necâtî Bey, şiirleri ile divan edebiyatının temelini oluşturan şairlerden birisidir. Gençlik yıllarında yazdığı şiirlerle adını duyuran Necâtî, şair Ahmed Paşa'nın kendisi ile ilgilenmesinden sonra şöhrete ulaşır.
📌 Gül ve laleden sonra şiirimizde en çok kullanılan çiçek sünbüldür . Özellikle sevgilinin saçı na dair betimlemelerde sünbül kullanılır. Sünbül zamanla Osmanlı ve Avrupa'da çok sevilen, aranan ve hakkında gazeller yazılan bir çiçek haline gelir.
Necâtî Bey Divanından alıntılar
Bu ne yüzdür bu ne gözdür bu ne zülf ü bu ne bâlâ Biri lâle biri nergis biri sünbül biri tûbâ
Ahmedî
Günümüz Türkçesiyle
"Bu ne yüz bu ne göz bu ne saç ne yücelik Biri lale biri nergis biri sünbül biri tuba ağacı"
Ahmedî kimdir?
Edebiyatımızda İskendername ve sonundaki "Dâstân-ı Tevârîh-i Mülûk-i Âl-i Osmân" kısmı ile şöhret bulan Ahmedî, 14. yüzyıl divan şairlerinden biridir.
📌 Şiirde imgelem benzerlikle de alakalı bir meseledir. Nergis şekil ve benzeyiş olarak göze benzer. Bu sebepten dolayı şairler nergisi sevgilinin gözüne benzeterek ona bir canlılık verirler.
Ahmedi'nin İskendername'sinden hikmet dolu sözler
Dürr ü yâkut ile bir nahl-i murassa sandım Erguvan üzre dökülmüş katarât-ı emtâr
Bâkî
Günümüz Türkçesiyle
"Erguvanların üstünde toplanan yağmur damlalarını Gelin ağacı üstündeki inci ve yahutlar zannettim"
Bâkî kimdir?
16. yüzyıl içerisinde yaşayan Bâkî, divan edebiyatında şiire biçim ve içerik açısından birçok yenilik getiren bir öncüdür. Şairler Sultanı olarak tanınan Bâkî, bilhassa Kânunî için yazdığı mersiye ile büyük bir şöhrete ulaşır.
📌 Yağmur damlaları erguvanların üzerinde toplanınca ortaya çok güzel bir görüntü çıkar. Bâkî bu görüntüye nazire yaparak sevgilinin özelliklerini ve güzelliklerini inci ve yakuta benzetir.
Şairlerin sultanı: Baki