Doğu'nun Kafkası Sadık Hidayet'ten yaralı alıntılar
Düzyazı ve kısa hikâye yazarı olan Sâdık Hidayet, İran edebiyatında modern öykücülüğün kurucularından. Doğu'nun Kafkası olarak bilinen Hidayet, Doğu ve Batı arasında sıkışıp kaldı; yaşamı çok uzun sürmedi. İlk intihar girişimini 25 yaşında gerçekleştirdi. Bundan tam 23 sene sonra ise bu kez kimsenin onu kurtaramayacağı düşüncesiyle hayata veda etti. Sizler için, Hidayet'in ruhunu kemiren yaralarından alıntıları derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
"Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar. Kimseye anlatılamaz bu dertler, çünkü herkes bunlara nadir ve acayip şeyler gözüyle bakarlar. Biri çıkar da bunları söyler ya da yazarsa, insanlar, yürürlükteki inançlara ve kendi akıllarına göre hem saygılı hem de alaycı bir gülüşle dinlerler bunları. Çünkü henüz çaresi de, devası da yok bu dertlerin."
"Ölümün varlığı bütün vehim ve hayalleri yok eder. Bizler ölümün çocuklarıyız, hayatın aldatmacalarından bizi o kurtarır. Hayatın derinlerinden seslenir, yanına çağırır bizi. Ve biz, henüz insanların dilini bile anlamadığımız yaşlarda, ara sıra oyunlarımızı yarıda kesiyorsak, bunun nedeni, ölümün seslenişini duymuş olmamızdır."