Dönemin edebiyatçıları 'Millet Şairi' için neler söyledi?
Mehmet Akif'in vefatından sonra dönemin edebiyatçıları arasında yapılmış bir anket çalışması, geçtiğimiz günlerde nüsha haline getirildi. "Şair Âkif İçin Memleketin Fikir ve Edebiyat Adamları Ne Diyor?" isimli kitapta toplanan anketlerde, kişilerin Mehmet Akif Ersoy hakkında ne hissettiklerini görmek mümkün. Hatta Mehmet Akif'i anlamaktan daha baskın olarak hislerin varlığını anlayabiliyoruz.
Mehmet Âkif'in ölümünden iki buçuk ay sonra Yeni Adam'da başlayan (11 Mart 1937) Âkif anketi, devrin aydınlarının dünya görüşleri hakkında önemli ipuçları veriyor. Bu anket dolayısıyla birçok aydın, Âkif bağlamında tarihe, topluma, dine ve edebiyata bakışlarını yansıtmış. Dolayısıyla bu toplam, bugün bizim için dönem değerlendirmesi yaparken dönüp bakmamız gereken önemli bir birikim olarak da önümüzde duruyor.
Sonrasında Peyami Safa, İsmail Hami Danışmend, Şükufe Nihal, Sabiha Zekeriyya Sertel, Ahmet Hamdi Tanpınar, Burhan Toprak, Burhan Bilge, Yaşar Nabi Nayır, Suphi Nuri İleri, Sabahattin Ali, Falih Rıfkı Atay, Nurettin Artam, Sadri Ertem, Kerim Sadi, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Raif Necdet Kestelli, Nurullah Ataç, İlhami Bekir Tez ve H. Nihal Atsız ve son olarak Faruk Nafiz Çamlıbel anket sorularını cevaplamıştı.
Yazarlara yedi sorulmuştu:
İlk soru: Âkif İslamcı mı Milliyetçi mi bir şairdir?
İkinci soru: Âkif bir sınıf şairi midir, yoksa halk şairi midir?
Üçüncü soru: Âkif'in Türk İnkılabına hizmeti var mıdır?
Dördüncü soru: Âkif'in edebiyata teknik bakımdan hizmeti olmuş mudur?
Beşinci soru: Âkif'in memleketten uzaklaşmasını nasıl izah edebilirsiniz?
Altıncı soru: Âkif'in eserlerinde belli bir tez var mıdır?
Yedinci soru: Âkif'in insanî olan tarafları var mıdır?
Büyük adamların derdi de davası da büyük olur. Aynı zamanda dostları hakiki dost, düşmanları da hakkı teslim edemeyecek kadar aciz düşmanlardır. Mehmet Akif, dostlarını aziz bilmiş, düşmanları ile de onların anlayacağı dilden yine kendi üslubunca konuşmuştur. Ona hayatta iken "hurafelerin peşine takılmış adam" diyenler, ölümünden sonra da yine aynı herzeleri sıralamaktan çekinmemişlerdi.