Dram türüne ait okunması gereken 15 kitap
Victor Hugo'nun ''Sefiller'' adlı romanın 655,478 sözcükten oluştuğunu ve yazarın kitabı 17 yılda bitirdiğini biliyor muydunuz? Ya da Kafka'nın en popüler kitabı olan ''Dönüşüm'' adlı eserinde, bir anda böcek olarak uyanan Gregor Samsa karakteri ile kendi buhranını resmettiğini? Kimi romanlar geleceği kimi romanlar geçmişi anlatırken; bazı romanlar da dramı konu edinir. Sizleri yazarların iç dünyasına götürecek dram türünde okunması gereken 15 kitabı listeledik.
Sefiller kitap özeti:
Hugo, Sefiller adlı dev romanının önsözünü şöyle bitirir: "Yeryüzünde yoksulluk ve bilgisizliğin egemenliği sürdükçe, böylesi kitaplar gereksiz sayılmayabilir." Hugo, yurdunun çıkarları adına kavgalardan hiç çekinmedi. Bu yüzden de tam yirmi yıl sürgünde kaldı. Sefiller de bu yılların eşşiz ürünüdür.
Sefiller, kürek mahkumu Jan Valjean ve polis müfettişi Javert arasında sürüp giden bir kovalamacanın hikâyesi üzerine kuruludur. Jan Valjean, yoksul bir köylüdür, ailesini doyurmak amacıyla çaldığı yalnızca bir somun ekmekten dolayı kürek cezasına çarptırılmış, defalarca kaçma teşebbüsünde bulunduğundan cezası katlanmış ve on dokuz seneye cıkmıştır. Fransız edebiyatının en önemli romanlarından biri olan Sefiller, romantik akımın etkilerini taşıyan bir eserdir.
Kürk Mantolu Madonna kitap özeti:
1998'ten bu yana basılan kitap müthiş bir satış başarısı yakalayan ve ilk basımı 1943 yılında çıkan "Kürk Mantolu Madonna", kitap olarak basılmadan önce 1941 yılında 48 bölüm halinde "Hakikat" gazetesinde "Büyük Hikaye" başlığı altında yayımlandı. Sabahattin Ali, Büyükdere'de ikinci kez askerliğini yaptığı dönemde sol bileğini sakatlamasına rağmen romanı yazmaya devam etti.
Hep başkalarının istediği gibi yaşayan Raif Efendi, memnuniyetsiz hayatının tek bir anıyla değiştiğine şahit olacaktır: Maria Puder isminde bir kadına âşık olduğunda... Babasının isteğiyle Berlin'e giden ve oradaki bir sanat galerisinde hayran kaldığı bir tabloyla karşılaşan Raif Efendi, tabloda resmedilen kadın portresinin Andrea Del Sarto tarafından resmedilmiş "Madonna delle Arpie" adlı tablodaki Meryem Ana (Madonna) tasvirine benzediğini düşünür. Raif Efendi, daha sonra takıntı derecesinde hayran olduğu tablodaki yüzün sahibiyle karşılaşacaktır.
Güneşi Uyandıralım kitap özeti:
"Şeker Portakalı"nın sevimli, küçük kahramanı "Zeze", işte yine karşınızda. Gözlerinin içi yine ışıl, ışıl, yüreği yine sevgi doludur. Ama hüzünleri, biraz daha büyümüş bir çocuğun hüzünleri gibidir. Küçüklüğündeki küçük "Şeker Portakalı" yok, ama bu kez de yüreğinde sevgili kurbağası var. Ama "Zeze", yeni babasının iyi niyetine karşılık vermez.
Palto kitap özeti:
Gogol'un Palto'sunda, toplumsal hayatın kıyısında yer alan "silik" bir karakter olan Akakiy Akakiyeviç adlı sıradan bir "devlet memuru"nun trajikomik hikâyesi anlatılıyor. Trajik olanla komik olanın ustaca bir araya getirildiği bu hikâye, gerek Rus edebiyatını gerekse dünya edebiyatını yarattığı karakter itibariyle derinden etkiledi. Akakiyeviç, modern hayatın bürokratik mekanizmaları içine çekilmiş, para sıkıntısı çeken, işini kaybetmekten ürken, çevresindeki insanlar tarafından sürekli aşağılanan, ezilip hor görülen bir memurdur. Kendini gerçekleştirdiği tek eylemse, "şevkle" yaptığı işidir.
Bu işte, yani mektupları temize çekme işinde sadece kendine ait, hoş bir dünya bulurdu. İşini yaparken duyduğu mutluluk yüzünden okunurdu; bazı harfler gözdesiydi ve sıra bu harfleri yazmaya geldiğinde kendinden geçer, gözlerini kırpıştırır, gülümser ve sanki dudaklarıyla kalemine yardım ederdi. Yüzüne bakınca kaleminin ucundan hangi harfin dökülmekte olduğu kolayca anlaşılırdı.
Kara kışın soğuğundan korunmak için bir paltoya ihtiyaç duyan Akakiyeviç'in, bu paltoyu güç bela edinmesiyle birlikte bütün hayatı altüst olur, komik olan yerini trajik olana bırakır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Dönüşüm kitap özeti:
Franz Kafka'nın 1915'te yayımlanan Dönüşüm adlı öyküsü, yazarın, anlatım sanatının doruğuna ulaştığı bir eseridir. Küçük burjuva çevrelerindeki yozlaşmış aile ilişkilerini en ince ayrıntılarına kadar irdeleyen bu uzun öykü, aynı zamanda toplumun dayattığı, işlevini çoktan yitirmiş kalıplara bilinç düzeyinde başkaldıran bireyin tragedyasını çarpıcı bir biçimde dile getirir.
Kitabın ''Değişim'' olarak bilinen adının gerçekte Dönüşüm olduğu, ifadesini Ahmet Cemal'in açıklamasında bulur: "Gregor Samsa'nın bir sabah kendini yatağında bir böcek olarak bulması, salt bir değişim değil fakat 'başkalaşım'dır O, insanlığını koruyarak bazı değişiklikler geçirmemiştir; artık farklı bir canlı türü olmuştur."
Bu açıklama, Kafka'nın eserini tanımlarken kullandığı ifadeyle de örtüşür: "Herkes, beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor. Şimdi hayvanlarla ilgili bunca şey yazılmasının nedeni de budur. Özgür ve doğal bir yaşama duyulan özlemin ifadesidir.