Franz Kafka'dan mutlaka okumanız gereken 10 kitap
Hak ettiği değeri ancak öldükten sonra görebilen Kafka, eserlerinde dünyanın karmaşıklığı karşısında insanın umutsuzluğunu güçlü bir biçimde yansıttı. Ortaya koyduğu eserlerin en çarpıcı yanı, sadelik ötesinde, gerçek dışı ve esrarlı bir dünyanın saplantısı arasındaki çekişmedir. Sizler için Franz Kafka'dan mutlaka okumanız gereken 10 kitabı derledik.
Giriş Tarihi: 30.10.2018
17:19
Güncelleme Tarihi: 30.10.2018
18:57
"Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.''
İlk kez 1915'te "Die Weissen Blaetter" adlı aylık dergide yayımlanan Dönüşüm, Kafka'nın en uzun ve en tanınmış öyküsüdür. Yayımlanmasının üzerinden neredeyse bir asır geçmesine rağmen hâlâ tüm dünyada en çok okunan kitaplar arasındadır.
17 Ekim 1912'de Felice Bauer'e gönderdiği mektupta Kafka Amerika romanı üzerinde çalıştığını, ilerleyemediğini görünce sıkıldığını ve yataktan kalkamaz hale geldiğini, bu nedenle bir öykü yazarak ara vermek istediğini yazdı. Dönüşüm işte böyle ortaya çıktı.
Kumaş pazarlamacısı olan Gregor Samsa'nın uykusundan kocaman bir böceğe dönüşerek uyanmasıyla başlayan Dönüşüm, giderek gerçekle kurmacanın sınırlarını zorlayan müthiş bir anlatıma dönüşür.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
"Her şeye rağmen, mutluluktan ölünebiliyorsa, o zaman kesinlikle bu şekilde öleceğim. Ayrıca, ölüm döşeğindeki birisi, mutluluk sayesinde hayata tutunabiliyorsa o zaman ben de hayatta kalacağım."
1919 yılında Prag'daki bir kafede tanıştıklarında Franz Kafka 36, Milena Jesenská ise 23 yaşındaydı. Milena yaşadığı Viyana'ya döndükten sonra Kafka'ya bir mektup yazarak eserlerini çevirmek istediğini söyler. Kafka buna olumlu yanıt verir. Hastalığı nedeniyle kaldığı Meran'dan 1 yıl sonra Milena'ya ikinci mektubunu yazan Kafka, 2 yıl yoğun bir şekilde sürecek ve tarihe geçecek mektup aşkının ilk adımın ı atmış oldu.
Bu büyük aşka tanıklık ederken aynı zamanda mektuplaşmanın o dönem insanları için önemine, mektupların başka insanların eline geçmesini engellemek için üzerlerine takma isimler yazmak, postaneden teslim almak gibi yöntemleri kullanmalarına ve mektupların hızlı ve güvenli bir şekilde alıcısına ulaştırılması için geliştirilen posta hizmetinin kusursuzluğuna şahit olacak, Kafka'nın ölümcül hastalığına bakış açısına , döneminin meşhur yazar hakkındaki düşüncelerine, kendine güvensizliğine, kıskançlıklarına, saflığına, alçak gönüllüğüne, korkularına kısacası tüm sırlarına hâkim olacaksınız.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
"Bir hiçsiniz, o kadar."
Kafka Şato'da, tıpkı Dava'da olduğu gibi şeffaflıktan yoksun, işlemeyen kurumlarla, otorite ve bürokrasiyi hicveder. Esrarengiz bir kont, ona ait bir şato hiyerarşi içindeki çok sayıda bürokrat… Roman, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun modern ulus devletlere ayrışmasının ertesinde yazıldığından, Kafka geleneksel otoritenin nasıl bir düzene evrileceğini sorguluyordu. Okur, romanın muammalarını çözmek için her türlü karmaşa, ikilem ve belirsizlik arasından yolunu bulmaya çalışacağı "aktif" bir okumaya davetlidir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
''İnsanlarla iyi geçinmek hem çok zordu hem de çok kolay; bunun bir kuralı yoktu.''
Dava yazılışından bir süre sonra dünya sahnesine çıkan, yurttaşlık haklarının askıya alındığı, bir sivil itaatsizlik imasının dahi zulümle karşılandığı totaliter rejimlere dair bir öngörü ve eleştiri olarak yorumlanır. Josef K.' ne olduğu hiçbir zaman açıklanmayan bir suçlamayla karşı karşıya kalır.
Kafka Dava'da suçu yalnızca bir eylem olarak tanımlamayıp zanlının "kötü niyeti"yle de ilişkilendiren ve suçtan çok suçluya odaklanan absürt bir hukuk sistemi paradigması inşa eder. Kuramsal olarak ortada yasa dışı bir eylem olmaksızın suçu mümkün kılan bir sistemdir.
Ancak Kafka suç, sorumluluk ve özgürlük üzerine yazarken bir sistem ya da doktrin ortaya koymaz, çözüm önermez. Okuru ister istemez içine çeken bu karanlık dünya tasavvurunun tartışmaya açık olmayan tek bir özelliği varsa, o da müphemliğidir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
"Sana dokunmayan bir şey beni öldürebilir."
Kafka'nın babası olan Hermann Kafka'ya Kasım 1919'da yazdığı bu mektup, alıcısına hiçbir zaman ulaşmadı. Yazarın yapıtlarına ve esin dolu dünyasına adım atmak için mükemmel bir giriş metni olan mektup, aynı zamanda 20. yüzyıl edebiyat tarihinin büyük itiraflarından biri sayıldı.
Kafka, suçlayıcı bir tonla hafif bir ironinin birbirine karıştığı mektubunda, babası tarafından kabul görme talebini dillendirir. Aslında babasıyla arasındaki yabancılaşma ve iletişimsizliği, yapıtlarının çoğunda kendine mesele edindiği daha geniş kapsamlı varoluşsal bir açmazın parçası olarak görüyordu. Yazar evliliğe ve yetişkin bir erkek olmaya hazırlanan Georg Bendemann adlı karakterinin babası tarafından ölüme mahkûm edildiği ''Yargı'' adlı öyküsünde olduğu gibi, evlenememesinden ve yetişkin olamamasından babasını sorumlu tutuyordu.
Başarılı bir iş adamı olan Hermann Kafka'nın oğluyla ilişkisinde, işlerini devam ettirecek tek erkek evladına yönelik geleneksel beklentisi belirleyici olmuştu.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…