Henri Bergson'un edebiyatçılarımızı etkileyen görüşleri
Henri Bergson, geçtiğimiz yüzyılın en önemli felsefecilerinden biriydi. Katı pozitivist yorumların hakim olduğu bir dönemde, aklın yerine sezgiyi koyarak felsefe dünyasında çığır açtı. Zaman konusundaki düşünceleri ile insani değerlerin önemini vurguladı. Fikirleri edebiyatımızda da büyük bir yankı uyandırdı. Tanpınar bu etkiyle, "Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında..." dizelerini kaleme aldı. Peki, edebiyatımızda Bergson etkisi nasıl gelişti? Hangi edebiyatçılarda bu etkinin izleri belirgin şekilde eserlerine yansıdı?
📌Ahmet Hamdi Tanpınar'ın estetik ve düşünce yapısında Bergson'un tesiri büyüktür. Tanpınar Antalyalı "Genç Kıza Mektupta"ta Bergson etkisinin sanatında büyük bir tesiri olduğunu dile getirmiştir:
"Şiir ve sanat anlayışımda Bergson'un zaman telakkisinin mühim bir yeri vardır. Pek az okumakla beraber, o da borçlu olduğum insanlardandır."
📌Tanpınar'a göre zaman, "yekpâre geniş bir an" ve "parçalanmaz bir bütün"dür. Bergson'un süre kavramından etkilenen Tanpınar, akıp giden zamanın yerine yaşanan zamanı koyar; Tanpınar'ın estetiği bölünmez bir bütün olan zamanın arayışına dayanır.
"Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında."
📌Hocası Yahya Kemal'in Bergson etkisinden ilham alan Tanpınar, bu etkilenmeyi daha sağlam temellere oturttu. Tanpınar'ın felsefesini özetleyen "yekpare zaman" ifadesi şairin imge dünyasında, Begson'un devamlı akış halinde ve parçalanamaz olan saf süresine tekabül etmektedir.
Tanpınar'a göre zaman bir bütündür, parçalanamaz "devamlılık" ve "süreklilik" arz eder. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın saf süre düşüncesinden hareketle oluşturduğu "yekpare an" düşüncesi hemen hemen bütün romanlarında karşımıza çıkar.
Huzur romanında bu etki apaçık görünür:
"Yalnız insanoğlunda idi ki yekpare ve mutlak zaman, iki hadde ayrılıyor, içimizde bu küçük idare lambası, bu isli aydınlık çırpındığı, çok basit şeylere kendi mûdil riyaziyesini soktuğu için, süreyi toprağa düşen gölgemizle ölçtüğümüz için, ölüm ve hayatı birbirinden ayırıyor ve kendi yarattığımız bu iki kutbun arasında düşüncemiz bir saat rakkası gibi gidip geliyordu. İnsanoğlu, zamanın bu mahpusu, onun dışına fırlamaya çalışan bir biçare idi. Onun içinde kaybolacağı yerde, onu dışarıdan seyre çalışıyordu. Onun için bir ıstırap makinesi olmuştu."
✅Huzur'da iki farklı zamandan bahsetmek mümkündür. Olay zamanı yani aktüel zaman, olay kişileri geçmiş zamandaki yaşananları hatırlayarak aktüel zamanı genişletir.
✅İkinci zaman ise Mümtaz'ın iç dünyasını bilinç akışı ve iç konuşma tekniğiyle aksettirilen göreceli zamandır. Huzur romanında nesnel zaman, Dünya Savaşı'nın başlamasından bir gün öncedir. Savaşın başladığı haberinden sonra roman biter.
✅Tanpınar'ın diğer bütün eserlerinde de Bergson etkisi türlü şekillerde karşımıza çıkar.
Bergson tesirinin en canlı biçimde görüldüğü yazarlardan biri de ünlü mütefekkir Nurettin Topçu'ydu. Topçu, Bergson'la ilgili hazırlamış olduğu teziyle felsefe doçenti unvanını aldı.
📌İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Hilmi Ziya Ülken'in kürsüsündeki eylemsiz doçentliği sırasında Sezginin Değeri ismiyle hazırlamış olduğu doçentlik tezidir. Bergson ismiyle basılan tez üç bölümden oluşmaktadır. Tez daha sonrasında Bergson adıyla kitap olarak yayımlandı.