İbrahim Tenekeci’nin hafızalara kazınan şiirleri
Şiir dilini geliştiren İbrahim Tenekeci, samimi ve sözden taviz vermeyen üslubuyla oldukça sevilen bir şairdir. "Benim şiirimin yüzü hep sokağa dönüktür." diyen Tenekeci, temiz bir Türkçeyle şiirlerini kaleme alır. Genellikle üzgün ve mutsuzken şiir yazdığını ifade eden usta kalem şairliği şöyle tanımlar: "Şairlik bir nasip meselesidir. Şiiri ise yaşama çabası olarak görüyorum." Sizler için İbrahim Tenekeci'nin en sevilen şiirlerini derledik.
Giriş Tarihi: 07.03.2020
09:51
Güncelleme Tarihi: 07.03.2021
10:32
"İnsanı yerinden eden gözlerin Suların serin, toprağın haklı Kusursuz kuşlar, çayırlar ve tay Anlatma, anlamazlar - hep öyledirler Ölmekten dönerler her akşam eve Ekmeği bilirler, bilmezler buğday Yukarıdan bakarlar, dünyadan sana Sakın sırrını deme onlara Düzlükte garipsin, dağlarda pırnal Bulmuşsun fakat yeniden ara."
Görmeden Ölmek kitabını incelemek ve satın almak için tıklayın.
"Düşman geliyor, kadim olan her şeye Dine, disipline ve şiire… Durmak olur mu? Şiirdir, Korugan kılar kırılgan kamışları Taze tutar, ekmeği ve bayrağı Can verir, ölüme bile Nasıl bir şey, anladınız mı?"
"Şimdi ben öksüz bir kitabeyim bir mezarın başında bana çarpıp geçiyor günün kambur kuşları uğulduyor kalbim, nasıl da uğulduyor sanki bir arı kovanı ve dilsiz bir alfabe yürüyor dudaklarıma dilsiz bir alfabe, ilk harfi bıçak olan bir deniz düşün yükseliyor durmadan.
şimdi ben öksüz bir kitabeyim bir mezarın başında beni hatırla kalbim o günlerin hatrına hatırla ki o mavi yatağın boş kalmasın çünkü tırpanla everirler bir başağın boynunu utanılacak bir şeydir dört ablayla büyümek iyi bilir çocuklar bu tufanın sonunu hatırla ki o baykuş ardından ağlamasın"
İbrahim Tenekeci'den alıntılar
"Bu kadar mezarın arasında ne büyür ey ölüm gel otur şuraya ve düşün
sözcük yapımında kullanılan bir şeydir senin gülüşün herkes güzeldir sustuğu kadar sen de güzelsin bu mümkün
ne kaldı geriye aslına uygun olan tutumlu güneş girişken gün gibi sen kaldın eli ekmek tutan bir bahçe kadar düzgün"
"dilinin ucunda ne varsa insanın şte ben ona inandım. yavru bir kuşun daha ilk denemesinde tutunmaya çalışması gibi göğe ne bulduysam abandım ve uça uça karasular indi kanatlarıma
oysa bütün insanlar eşittir direksiyon başında ama biri var ki şimdi yok aramızda huzur yazıp da bulamayan tanpınar inleyip duruyor narmanlı handa
dünya tuhaf değil mi kızarmış ekmeğe tereyağ sürer gibi çocuklar yetiştiriyoruz ölmesi için. bir istek ki dövüp duruyor bizi oynaşıp duruyor bizi oynaşıp duruyoruz kapkaranlık sularda kirletmek için o bembeyaz gömleği"