İran edebiyatının mihenk taşı Şehname hakkında 10 bilgi
Firdevsi'nin eski İran efsaneleri üzerine kurulu manzum destanı, İran edebiyatının en büyük eserlerinden biri olarak kabul edilir. 60 bin beyit civarındadır ve tek şair tarafından yazılan en uzun epik şiirlerdendir. Sizler için Doğu hükümdarlarının hayatlarını, savaşlarını, kahramanlıklarını, mübalağalı bir üslup ve heyecanla dile getiren Şehname'ye dair 10 bilgiyi derledik.
Giriş Tarihi: 03.07.2019
09:12
Güncelleme Tarihi: 03.07.2021
16:41
EN ÜNLÜSÜ FİRDEVSİ'NİN ŞEHNAME’SİDİR
Sözlük anlamı olarak şehname; Divan Edebiyatında, hükümdarların yaşam öykülerini, özelliklerini, üstün başarılarını anlatan, mesnevi biçiminde yazılmış koşuk olarak bilinir. Doğu hükümdarlarının hayatlarını, özellikle savaşlarını, savaşlardaki başarılarını, kahramanlıklarını, mübalâğalı bir üslûp ve heyecanla dile getiren eserlerdir. En ünlüsü ise Firdevsî'nin Şehnâme (Şâhnâme) adlı eseridir.
İRAN'IN TARİHİYLE GERÇEK BİLGİLER VERİR
İran'ın millî destanı ve Fars edebiyatının en büyük eserlerinden biri kabul edilen Şehnâme, bütün dünya klasikleri arasında da eşsiz bir yere sahiptir. İlk insanın (Keyûmers) yaratılışından başlayan Şehnâme, İran'da Arapların egemen olduğu döneme kadar geçen zaman sürecindeki İran'ın destansı tarihiyle gerçek bilgileri harmanlayarak verir.
ŞEHNAMECİLİK GÖREVİNİ İLK KURAN KİŞİ "FATİH"
Şehname Türkler 'de ilk defa Selçuklular devrinde görüldü. Osmanlı padişahları arasında şehnamecilik görevini ilk kuran Fâtih Sultan Mehmet'tir. II. Selim devrinde göreve başlayan Seyyid Lokman'ın "Hünername-i Al-i Osman" adlı şehnamesinin son derece güzel ve sanatlı minyatürlerle süslü el yazması nüshası bugün Topkapı Müzesi kitaplığında bulunmaktadır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.
ŞEHNAME'DE DESTANSI OLAYLAR ELE ALINIR
Şâhnâme'de Pîşdâdîler, Keyânîler, Eşkânîler ve Sâsânîler dönemine ait destansı olaylar ele alınır. Cemşîd, Dahhâk, onunla savaşan demirci Gâve, Ferîdun, yedi güç işi başaran Zaloğlu Rüstem, Turan ülkesinin hükümdarı Efrâsiyâb (Alp Er Tonga), Keykâvus, Keyhusrev, İsfendiyâr, Dârâ, İskender gibi simalar eserde yer alır. Bu arada Türk kültürüyle ilgili bilgiler de aktarılır.
SAVAŞ TASVİRLERİNİN YANI SIRA AŞK HİKAYELERİ DE BULUNUR
Güçlü doğa ve savaş tasvirlerinin yer aldığı esere zaman zaman Bîjen ile Menîje öyküsünde olduğu gibi aşk hikâyeleri de serpiştirilmiştir. Şâhnâme'de az miktarda Arapça kelime bulunur. Eserde modern Farsça'da kullanılan bazı kelimelerin eski biçimlerine ve fazla kullanılmayan fiillere sıkça rastlanır. Bazı ifadeler sehl-i mümteni niteliği taşır. Mesnevi tarzında, mütekārib bahrinin "feûlün feûlün feûlün feûl" vezniyle yazılan Şâhnâme'deki beyit sayısı yazmalara göre 48.000 ile 52.000 arasında değişmektedir.
1971 yılında Şâhnâme'yi edebî, tarihî, sosyal vb. açılardan incelemek, tenkitli neşrini yapmak üzere İran Kültür Bakanlığı'na bağlı olarak Bünyâd-ı Şâhnâme-i Firdevsî oluşturulmuştur. Bu kurumun ilk başkanı Müctebâ Mînovî'nin denetiminde yürütülen çalışmaların uzun zaman alacağı görülünce eserin parçalar halinde yayımına karar verilmiş ve ilk defa Dâstân-ı Rüstem ü Sührâb, Dâstân-ı Fürûd ve Dâstân-ı Siyâvûş basılmıştır. Celâl Hâlikī Mutlak birçok nüshaya dayanarak Şâhnâme'yi yeniden neşretmiş, B. W. Robinson eserin tamamını İngilizce'ye çevirmiştir.