Kıtalara göre en çok okunan yazarlar
Harper Lee'nin ırkçılığa eleştiri olarak kaleme aldığı dünyaca ünlü romanı Bülbülü Öldürmek, hangi ülkede en çok okunmuştur? Peki ya, dünya edebiyatında 'şiirin başyapıtı' olarak nitelendirilen İlahi Komedya? Kıtalara göre en çok okunan yazar ve eserleri sizler için derledik.
Bülbülü Öldürmek - Harper Lee
1960 yılında yayımlandığından bu yana bütün edebiyatseverlerin gönlünde özel bir yer edinen Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek, Amerika'nın güneyinde yaşanan ırkçılığı ve eşitsizliği Scout Finch'in gözünden anlatıyor. Harper Lee, kullandığı yalın ama çarpıcı dil aracılığıyla adalet, özgürlük, eşitlik ve ayrımcılık gibi hâlâ güncel temaları, Scout'un büyüyüş öyküsüyle birlikte dokuyarak, iyilik ve kötülüğü hem bireysel hem de toplumsal düzeyde mercek altına alıyor.
Bir zencinin haksız yere suçlanması üzerinden gelişen olaylar; ön yargılar, riyakârlık, sınıf ve ırk çatışmalarıyla beslenen küçük Amerikan kasabasının sınırlarını aşıp, insanlar arası ilişkide adaletin ve dürüstlüğün önemini anlatan evrensel bir hikâyeye dönüşüyor. Etkileyici gerçekliğiyle ürperten, "insani" vurgusuyla sarıp sarmalayan, çağdaş dünya edebiyatının en önemli örneklerinden biri olan bu klasik roman, sizleri bekliyor.
"İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır."
Yeşilin Kızı Anne - Lucy Maud Montgomery
Başı dertten bir türlü kurtulamayan, kızıl saçlı, yetim Anne Shirley ile tanışın. L. M. Montgomery'nin klasik eserinin bu uyarlaması, Anne karakterini yeni nesile tanıtıyor.
Ficciones Hayaller ve Hikâyeler - Jorge Luis Borges
Borges okumaya başlamak için en iyi eser olarak kabul edilen Ficciones, yazarın en sevilen kısa hikâye derlemelerinden biridir. Borges'in en verimli döneminde yazdığı hikâyelerden oluşan Ficciones'te gerçeküstü ve büyülü âlemler gizlidir. Sınırsızlık ve sarmal düzenler teması üzerine kurulu bu metinlerde, yazar okurunu Cervantes'ten Baudelaire'e, James Joyce'tan Louis-Ferdinand Céline'e uzanan bir yelpazede edebiyat tarihi gezintisine çıkarır. Her biri yüzlerce sayfa okumuşuz, evrenler içinde gezinmişiz izlenimi veren öykülerde, iç içe geçmiş dünyalardan oluşan düşsel bir evren anlatılır. Borges bozulma ve yıkılmanın izini sürerken, bize dünyanın inanılmaz karmaşık doğasını kavramak için ipuçları sunar.
Ruhlar Evi - Isabel Allende
Şili'nin öldürülen Marksist başkanı Salvador Allende'nin son saatleri nasıl geçti? Nobel ödüllü büyük şair Pablo Neruda'nın cenaze töreni, Pinochet'nin onca baskısına karşın, nasıl bir gösteriye dönüştü? Clara del Valle neden dokuz yıl konuşmadı ve öldüğü zaman nasıl oldu da annesinin kesik başıyla birlikte gömüldü? Bunlar, Isabel Allende'nin bu romanında yer verdiği ilginç olaylardan bazılarıdır. Isabel Allende, Latin Amerika'nın yetiştirdiği en büyük romancılardan biridir. Romanda, yaşayan kişilerle geçmişin ruhları iç içedir. Sınırsız bir hayal gücü ve anlatım ustalığı, Isabel Allende'yi çağımızın en başarılı romancılarından biri yapıyor.
Don Kişot - Miguel de Cervantes Saavedra
Don Kişot'u bilirsiniz, hani şu ince uzun, sakallı, şövalye romanları okuya okuya sonunda şövalye olmaya özenen roman karakteri. Dulcinea del Toboso'ya aşıktır, kendi gibi zayıf, çelimsiz Rocinante adlı bir atı vardır. Seyisi, yardımcısı ve dostu Sanço Panza ile atışır sık sık. İşte yeldeğirmenlerine savaş açan bu aşık, yaşlı şövalye, Miguel de Cervantes Saavedra'nın yazdığı bu romanın başkahramanıdır.
Edebiyatta roman türünün başlangıcı sayılan ve birinci bölümü 1605 yılında yayımlanan İspanyol edebiyatının başyapıtı, yayımlandığı günden beri pek çok dile çevrildi, defalarca basıldı.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…