Lale devrinin usta şairi Nedim'in beyitleri ve anlamları
Lale devrinin usta şairi Nedim, Osmanlı'nın önemli isimlerinden biriydi. İstanbul aşkıyla tanınan Nedim, Yunus Emre, Hoca Ahmed Yesevi gibi kullandığı eski Türkçeyle edebiyatımızın temel taşlarından biri oldu. İşte Lale devrinin bülbülü olarak nitelendirilen Nedim'in asırlardır dilden dile dolaşan beyitleri ve anlamları...
Bu şehr-i Sıtanbûl ki bî-misl ü bahâdır
Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedadır
Bu İstanbul kenti değer biçilemeyecek kadar eşsizdir. Onun bir taşına tüm Acem ülkesi feda olsun.
Güllü dibâ giydin amma korkarım âzâr eder;
Nazeninim sâye-i hâr-ı gûl-i diba seni
İpek kumaşından, gül desenli bir elbise giymişsin de güzelim; korkuyorum o kumaşın üstündeki gülün dikeninin gölgesi seni incitecek.
Bir gevher-i yek-pâre iki bahr arasında
Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezadır
O, iki deniz arasında tek parça bir mücevher gibidir. Dünyayı aydınlatan, ısıtan güneş ile bir tutulsa yeridir.
Güm etse şevket-i hüsnü şükûh-ı nev-hatlar
Siyeh haberde belî iştihâr olur peydâ
Yeni çizgilerinin siyahlıkları güzelliğinin büyüklüğünü kaybetse; doğrudur, siyah haber hemen yayılır.
Senin lûtfun senin feyzinledir hep cümle ikbâlim
Ki ben bir zerreyim sen devlet ile âftâbımsın
Benim bütün ikbalim senin feyzin, senin lütfunladır. Ben bir zerreyim, sen devlet ile güneşimsin.