Macera türünde okunmanız gereken 15 kitap
Kim sevmez ki sayfalar arasında meraktan ve heyecandan kaybolmayı? Ya da kim istemez yaşamadığı duyguların tesiri altına girmeyi? Dünya edebiyatından soluk soluğa okuyacağınız macera türünde 15 kitabı sizler için derledik.
İnanılmaz ölçüde karışık ve özgün bir roman kahramanı olan Nicholai Hel, yarı Rus, yarı Alman asıllı koyu bir Amerikan düşmanıdır. Şanghay'da doğmuş, bir Japon generali tarafından büyütülmüş; bir Japon bilgesinden de 'Go' oyunu öğrenmiştir. Bask dili dahil yedi dili ana dili gibi konuşuyordur. Plastik kartla ya da kurşun kalemle bir insanı rahatlıkla öldürebilecek ustalıklar edinmiştir. Üstün düzeydeki 'yakın algılama' yeteneği yüzünden fotoğrafı bile çekilemeyen bu profesyonel terörist avcısı, terörcü, korkusuz mağaracı, yenilmez savaşçı ve gerçek filozof, günün birinde emekli olarak yaşadığı şatosundan çıkıyor; amansız ve acımasız bir dövüşe katılmak üzeredir...
Jack Torrance'ın Overlook Oteli'nde işe başlaması, yaşamında yepyeni bir sayfa açabilmesi için bulunmaz bir fırsattır. Mevsim sonunda müşterilerin uğramadığı bu eski otelin bekçiliğini yaparken, ailesiyle bolca birlikte olabilecek ve romanını yazabilecekti. Ama sert kış havası kendisini göstermeye başlayınca, bu sakin mekân iyice ıssızlaştı... Uğursuz korkunç güçlerin Overlook Oteli'ni sarmaya başladığını yalnızca eşsiz bir yeteneğe sahip olan beş yaşındaki Danny Torrance fark etti. King, Edgar Allen Poe'dan bu yana ıssız mekânları, sınır tanımayan korkuları en iyi anlatan yazardır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
İkinci Dünya Savaşı patlak vermek üzereyken, İngiltere'de şehirli küçük çocuklar savaştan zarar görmemeleri için taşrada yaşayan ailelerin yanına yerleştirilir. Ürkek ve çelimsiz bir oğlan çocuğu olan Willie Beech de Londra'daki annesinin yanından alınıp İngiltere'nin küçük bir köyüne getirilir. Burada Thomas Oakley adındaki ihtiyar bir adamın himayesine verilen Willie hayatı boyunca hiç sevilmemiş ve annesinden sürekli şiddet görmüştür. Köye ilk geldiğinde etrafındaki her şeyden korkan Willie, Bay Tom'un sevgisi ve anlayışı sayesinde şiddet ve nefret dolu geçmişini zamanla unutmaya; sevgi, hoşgörü ve şefkat dolu bu yepyeni dünyada kendini ilk kez güvende hissetmeye başlar. Derken bir gün annesinden gelen bir telgrafla her şey değişir.
Sherlock Holmes'un Maceraları, edebiyat tarihinin en meşhur dedektifinin ilk maceralarından oluşuyor. Sherlock Holmes'un "Bohemya'da Skandal", "Kızıl Saçlılar Kulübü" ve "Beş Portakal Çekirdeği" gibi en ünlü vakaları, Sidney Paget ile W. H. Hyde'ın çizimleriyle birlikte bu eserde hayat buluyor.
Holmes'un ünü o derece yaygınlaşmıştı ki yanında taşıdığı malzemeler dahi polislik, dedektiflik ve suçluları bulma konusuyla bütünleşmiştir; örneğin, kıvrımlı piposu, uzun şapkası ve büyüteci Sherlock Holmes'un görüntüsünü canlandırmaya yetmektedir. İlk baskılarda kullanılmamasına karşın "Çok basit sevgili Watson." cümlesi bir özdeyiş olarak dilimize girdi. Bu cümle, okuyucuyu şaşırtmakla beraber aslında her şeyin çok açık seçik olduğunu belirtmek amacıyla kullanıldı.
Londra'ya giden ziyaretçiler hâlâ akın akın Sherlock Holmes'un yaşadığı Baker Caddesi'ne gitmekte ve uzun yıllardır bu muhteşem dedektifin yaşadığı 221 B numaralı eve, Sherlock Holmes'un kendi problemlerine çözüm bulacağını ümit ederek dünyanın her bir tarafından mektuplar yağdırmayı sürdürmektedirler. Onun gerçek bir insan olduğunu ve yardım edeceğini düşünmektedirler hatta 2008 yılında ''UKTV GOLD'' tarafından yapılan bir ankette, İngilizlerin yüzde elli sekizinin Sherlock Holmes'un gerçek bir insan olduğuna inandığı ortaya çıktı.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Ken Grimwood'un sıra dışı eseri Sil Baştan, zihninize şu soruyu kazıyor: Geçmişte yapmış olduğunuz hataları bilerek hayatınızı tekrar, tekrar ve tekrar yaşamak zorunda kalsaydınız ne yapardınız?
43 yaşındaki Jeff Winston bu şansı birkaç kez elde eder. Heyecanını yitirdiği evliliği ile geleceği olmayan işi arasında sıkışıp kalmıştır ve hiç beklenmedik bir anda ölüverir. Tekrar hayata gözlerini açtığında ise takvimler 1963 yılını göstermektedir. O sabah 18 yaşında, üniversite yatakhanesinin duvarlarına bakarak uyanır. Her şey eskisi gibidir... Tek bir fark dışında: Jeff geleceği avcunun içi gibi bilmektedir. Futbol ligi final maçlarından at yarışlarına kadar kimin kazanacağını, Wall Street'te köşeyi dönmek için hangi şirketlere yatırım yapmak gerektiğini... Yalnız, bilmediği bir şey vardır: Neden hayatını sil baştan yaşamak zorundadır? Sevdiği her şeyi ve herkesi kazanıp kaybetmeye daha ne kadar devam edecektir? Birçok dile çevrilen ve listeleri alt üst eden ''Sil Baştan'', hayatın karmaşık döngüsünü sorgularken hayal gücünüzü de sonuna kadar zorluyor.