Mitolojiye dair okunması gereken 10 kitap
Bütün kitapların harf üzerine harf eklenerek yazıldığı bilinir. Yazılan her cümle, o kurgu eserde bir gerçeklik yaratır. Mitoloji insanlığın ve insanın dünü ve bugününü, yaşamı, yeri göğü, ölümü nasıl anlamlandırdığını, eski uygarlıkların hem kendileri hem de şimdiki uygarlıkla ilişkisini, benzerlik veya farklılıklarını derli toplu bir gözle görmemizi sağlar. Sizleri mitolojinin dünyasına götürecek on kitabı derledik.
İhanet, tutku, trajedi, şiddet ve türlü skandallar. Hayır bunlar, tüm dünyada sinemaseverleri peşinden koşturan yeni bir filmin konusu değil. Bu, klasik mitolojidir. Belki farkında olmayabilirsiniz ama Antik Yunan ve Roma mitleridir inanılması güç, insanı şoke eden ve bol bol dramatik olaylar içeren hikâyelerin kalbinde yatandır.
Peki, böylesine çok sayıda ve karmaşık bağlantılar içeren anlatıların içinden nasıl çıkacaksınız? Endişeye hiç mahal yok, zira her yönüyle klasik mitoloji bu epik hikâyeleri, kolayca kavramanıza imkân tanıyacak biçimde anlatıyor. Canavardan büyülü hayvanlara, klasik mitolojiyi öğrenmek için ihtiyaç duyacağınız tüm bilgiler bu aksiyon dolu kitapta sizleri bekliyor.
Joseph Campbell, bütün dünya mitolojilerinden bir seçme değil; mitolojiyi insanlığın ürettiği anlama ve anlamlandırma çabası olarak başta felsefe, antropoloji, psikoloji olmak üzere diğer disiplinlerden ve edebiyattan da yararlanarak çözümlediği ve aynı anda bütün bu insanlık birikiminin mitolojiden yararlanarak da anlaşılabileceğini ortaya koyan tezli bir başyapıttır. Campbell bu tezini, insanlığın doğum, ölüm, sevgi karşısındaki kaderine karşı tek bir kaynaktan doğup gelişen ve farklılaşan manevi yaşamının bütüncülüğü üstüne kurduğu için başarılıdır. Dünyanın tarihe geçmiş ve antropologlar eliyle toplanmış mitoslarını anlamlı bir bütünsellik içinde öğrenirken, Freud, Jung, Mann, Spengler, Schopenhauer, Nietzsche, Goethe, Wagner, Joyce, Picasso ve daha birçok düşünür ve sanatçının bu dünyaya bakışlarına bu pencereden bakacaksınız.
Doğu Mitolojisi, yaşam karşısında birey adına ve toplumun bir üyesi olarak üretilen kültürel yanıtların erdemini Hint, Çin ve Japonya'nın felsefe, sanat ve siyaseti, tarih ve toplumsal yapısı bağlamında irdeler, insanlık serüveninin kast, devlet ve ata söylemleriyle üretimini sürdürür.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
İlkel Mitoloji, psikolojimize damgasını vuran kalıtımsal veya öğrenilen tepkiler tartışmasından başlayarak, ilk insan kalıntılarından yola çıkar ve insanlığın yarattığı çeşitli kültürlerin kökenini sorgular. Eser bizleri, ortak mirasımızı kavramada yolunda toplumların ödedikleri kefarete doğru bir yolculuğa çıkarır.
Yunan Mitolojisi Tethys ile Okeanos'un birleşmesiyle başlayıp Odysseus'un Penelope'ye kavuşmasıyla sona eren bir mitler, masallar, öyküler bütününü ayrıntılarıyla aktarıyor ve inceliyor. Yazar kitabın birinci cildini mitolojiye, ikinci cildini ise kahramanlara ayırdı. Konuyla ilgili tüm bilgi, belge ve bulguları okurun görüşüne sunuyor. Bir mitin tek bir anlatımı ile yetinmeyip Yunanistan'ın farklı yörelerinde rastlanmış olan farklı anlatımlarına da yer veriyor. Mitlerin anlatımını Eski Yunan vazoları üstündeki resimleri inceleyerek yaptığı yorumlarla destekliyor.
Odysseia Homeros tarafından söylendiğine inanılan iki önemli Yunan destanından biridir. Bir ölçüde İlyada'nın devamı niteliğindedir ve bu iki destan birlikte, Batı edebiyatında önemli bir yere sahiptir. M.Ö. 8. yüzyılda Anadolu'nun sahillerinde İyonya'da söylenildiğine inanılmaktadır. Birçok araştırmacı bu destanın sözlü geleneğe uygun şekilde düzenlendiğini ve okunmaktan daha çok söylenmesinin ve dinlenmesinin amaçlandığını düşünmektedir. Odysseia'nın en etkileyici özellikleri arasında olayların düz bir çizgi biçiminde gelişmemesi, kadınların ve kölelerin olayların gelişimi üzerinde, savaşan erkeklerin yanı sıra etkili olmaları bulunmaktadır.
Dünyanın en önemli edebiyat eserlerinden biri olduğu kabul edilen Odysseia Destanı, esas olarak Odysseus adlı Yunan kahramanını ve onun Troya'nın düşüşünden sonra eve dönüş yolculuğunu ele almaktadır. On yıl süren Troya Savaşı'ndan sonra Odysseus'un evine dönmesi için bir on yılın daha geçmesi gerekti. Bu yirmi yıllık süre içinde Odysseus'un öldüğüne inanılmış ve karısı Penelopeai ve oğlu Telemakhos, Penelopeia ile evlenmek isteyen bir grup küstah taliple uğraşmak zorunda kaldı.