Nazım biçimi nedir, özellikleri nelerdir? Nazım biçimi örnekleri... Nazım biçimi konu anlatımı...
Nazım biçimleri, edebiyatta beş başlık altında ele alınır. Bunlar, İslamiyet öncesi Türk edebiyatı nazım biçimleri, anonim halk edebiyatı nazım biçimleri, aşık edebiyatı nazım biçimleri, divan edebiyatı nazım biçimleri, Batı uygarlığı çevresinde gelişen Türk edebiyatı nazım biçimleridir. Peki, nazım biçimi nedir, nazım biçimi özellikleri nelerdir? Nazım biçimi örnekleri hangileridir? İşte örneklerle nazım biçimi konu anlatımı…
Önceki Resimler için Tıklayınız
Kaside, genellikle din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan divan edebiyatı şiiridir. Kaside şairlerine kaside-gü (kaside söyleyen), kaside-sera ya da kaside-perdaz (kaside yazan) denir.
Kaside özellikleri
- Türk edebiyatına 13. yüzyılda Araplardan geçmiş bir nazım şeklidir.
- Nazım birimi beyittir.
- Beyit sayısı en az 15-30-33 ile en çok 99 arasında değişir.
- Kasidenin ilk beyitine matla beyit, son beyitine makta beyit denir.
- Şâir kasidesi içinde matlayı tekrar ederse tecdid-i matla denir.
- Matlayı birden çok tekrar ederse bu zat-ül metali veya zül metalidir.
- Şairin mahlasının bulunduğu beyite taç beyit denir.
- Kasidenin en güzel beyiti beyt-ül kasid olarak isimlendirilir.
- Aruz ölçüsüyle yazılır.
- Kafiye düzeni gazelle aynıdır. Yani aa,ba,ca,da,ea,fa ... Ancak gazelden daha uzun bir nazım şeklidir.
"Medhüne şâyeste bir mazmün ararken hâtıra
Nazm-ı Sabrî'den bu beyt-i pâk-manâdur gelen
Çıkdı bir günlük yol istikbâline sultân-ı subh
Zerreler dursun mı mihr-i âlem-ârâdur gelen"
Mesnevi, divan edebiyatının nazım şekillerinden birisi olan mesnevinin sözlük anlamı "ikişer, ikişerli" demektir.
- Edebiyat terimi olarak anlamı ise, her beyiti kendi arasında kafiyeli iki beyitten binlerce kadar uzanan bir nazım şeklidir. "aa bbcc dd vs." şeklinde kafiyelenir.
- Her beytinin kendi arasında kafiyelenmesi hem yazma kolaylığı sağlar hem de daha uzun metinlerin bu şekle uygun olarak kaleme alınmasına imkân tanır.
- Diğer nazım şekillerindeki kafiye bulma zorluğu şairleri uzun metinlerde bu şekli kullanmaya teşvik etmiştir. Bu nedenle uzun aşk öykülerinde, destanlarda mesnevî kullanılmıştır.
- Klasik düzende bir mesnevî; tevhid, münacat, naat, miraciye, eserin sunulacağı büyüğe övgü, mesnevînin niçin yazıldığını açıklayan sebeb-i nazm ve hikâyenin anlatımı (ağaz-ı destan) bölümlerinden oluşmuştur.Mesnevîde beyit sayısı sınırsızdır.
- Mesnevîlerde yer ve zaman kavramlarının tam belli olmaması, olay ve kahramanların olağanüstülükler taşıması mesnevînin masal ve destanla ortak özellikleridir.
"Cefâdan nây gibi zâr etmez olmış
Varup Leylîyi bîzâr etmez olmışOlup fariğ dil-i dîvânesinden
Usanmış vaz'-ı küstâhânesinden"
Kıt'a, sözlük anlamıyla "parça" demek olan kıt'a, nazım terimi olarak iki ya da daha çok, 9-10 beyte kadar olan, matla' ve mahlas beyti bulunmayan, gazelde olduğu gibi, yani xa xa xa kafiyeli bir nazım şeklinin adıdır.
Kıt'a özellikleri
- Genelde 2-12 beyitten oluşur. Beyit sayısı ikiden fazla olan kıt'alara kıt'a-ı kebir(büyük kıt'a) denir.
- Matla beyti olmayan bir nazım şeklidir. Kafiye düzeni ab, a(c)b 'dir.
- Mahlasız şiirlerdir.
- Mısralar arasında anlam bütünlüğü bulunur.
- Konuları önemli bir düşünce, hikmet, nükte, yergi, övgü, hayat görü vs. olabilir.
"Tecelli ber urur yer yer sevâd-ı dağ-ı cânumdan
Cihanda Tür-ı aşkum nûr akar her gülsitânumdan
Nola bağ-ı cihanda olsa mihr ü mahdan meşhûr
Bu kıt'am tâze bir güldür gülsitân-ı beyanumdan"
Müstezat, kelime anlamı olarak çoğalması istenilen, artmış anlamına gelir. Günümüzde bu anlamıyla fazla kullanılmamaktadır. Bir edebiyat terimi olarak, her dizesine bir küçük dize eklenmiş divan edebiyatı nazım biçimini ifade eder.
Müstezat özellikleri
- Günümüzdeki kullanımı yaygın olarak edebiyat terimine işaret eder.
- Bir uzun, bir kısa şekilde yazılan divan edebiyatı nazım şeklidir.
- Murabba, muhammes, rubai, kıta, beyit gibi şekillerle birleştirilerek yazılgelmiştir.
- En çok "gazel müstezat" şeklinde yazılmıştır. Bir nazım şeklinin her mısrası veya her beytinin sonuna aynı ölçüde bir kısa mısra ekleyerek meydana getirilir.
- Eklenen kısa mısralara "ziyade" denir.
- Türk edebiyatına Arap edebiyatından geçmiştir.
- İlk örnekler Nesimi'ye aittir. Şeyhi, Nevai, Necati gibi birçok şair de müstezat yazmıştır.
"Kapunda beni istemeyen derbeder olsun
Olsun begüm olsun
Bin zar oluban derd ile benden beter olsun
Olsun begüm olsun"
Terza Rima üçer mısralık bendlerle yazılmış bir nazım biçimidir.
Terza rima özellikleri
- Uyak düzeni örüşük uyak olarak adlandırılır.
- Bend sayısı belirsizdir. Tek bir mısra ile sona erer. Uyak şeması şöyledir: aba bcb cdc ded e.
- İlk olarak İtalyan Edebiyatı'nda görüldü. Dante İlahi Komedya'yı bu nazım biçimiyle yazdı.
- Türk edebiyatında Terza rimayı ilk kez Tevfik Fikret Şehrâyîn adlı şiirinde denemiş ancak 1908'den sonra pek kullanılmamıştır. Bu biçimde yazılmış kısa şiirlerin son mısrasının kuvvetli olmasına dikkat edilir.
- İtalyan Edebiyatı'na özgü bir nazım biçimidir.
- Üçer mısralık üç bend ve sonda yer alan tek mısradan oluşur.
- Uyak düzeni aba, bcb, cdc, d biçimindedir ki bu da örüşük uyak düzeni diye adlandırılır.
- Kesin bir kural olmamakla birlikte genellikle 10 heceli mısralar kullanılır.
Mavi bir gölge uçtu pencereden, a
Baktım : âvâre bir küçük kelebek; b
Yaramaz geldi kim bilir nereden a.Belli yorgundu; bir veremli çiçek b
Gibi serpildi lâmbanın yanına c
Bir duman uçtu, gitti titreyerek b.Anladım kıydı yavrucuk canına. c
Söyle ey mavi gölge, söyle eğer d
Bir ölümden de çok fenaysa bana, cŞu karanlık, şu kimsesiz geceler. d