Necip Fazıl’ın sinemaya uyarlanan eserleri
Bütün edebi türlerde eser veren çok yönlü şahsiyet Necip Fazıl'ın, düşüncelerini senaryolarıyla da ortaya koyduğunu ve bu türdeki eserlerine senaryo roman adını verdiğini biliyor muydunuz? Sizler için Necip Fazıl'ın vefat yıl dönümünde, sinemaya uyarlanan eserlerini derledik.
Bu eserlerden Vatan Şairi Namık Kemâl 1944'te yayımlanır; Battal Gazi hariç diğerleri 1972'de kaleme alınır. Önce Senaryo – Romanları‐I ismiyle Sen Bana Ölümü Yendirdin, Deprem (Çile), Kâtibim, Canım İstanbul senaryoları yayımlanır. Diğerleri ise bu kitabın devamı olarak yine 1972'de neşredilir.
Senaryo Romanları 1986'da önce tek kitap olarak, 2009'dan sonra da Büyük Doğu yayınları tarafından yedi kitap halinde yayımlanır.
Necip Fazıl'ı sinema senaryoları yazmaya yönlendiren sebeplerin başında 1960'tan sonra yazdığı Kumandan, Ahşap Konak, Reis Bey gibi piyeslerinin ideolojisi yüzünden İstanbul Şehir Tiyatroları ve Devlet Tiyatroları tarafından sahnelenmemesi gelir. Düşüncelerini topluma yaymak için tiyatroyu önemli bir araç olarak gören yazar, tiyatro sahasında ideolojik engellemelere maruz kalınca sinemaya yönelir. Bu noktada Necip Fazıl'ın senaryo romanlarına içerik açısından baktığımızda onun tiyatro eserlerinde olduğu gibi millî‐manevî değerlere uygun bir içerikle bu eserlerini yazdığını görürüz.
Tohum, Necip Fazıl'ın ilk tiyatro eseri olup 1935 yılında kaleme alınır. Eser, maddeye verilen sahte gücün madde ötesiyle istirkabını (rekabetini), işin ukubete vardırılmasının iptalini ve ruhun zaferini anlatır. "Tohum"u bitirdiğini söyleyen Necip Fazıl oyuna gelen seyircilerin azlığını gördükten sonraki düşüncelerini de şöyle açıklar: "Sırf kemmiyet ölçüsüyle benzetelim ve aradaki keyfiyet farkını tenzih ederek belirtelim ki piyesin her bitişinde tiyatrodan çıkan halk, cemaati bir kaç kişilik bir mescid boşalıyormuş hissini veriyordu insana…"
Necip Fazıl'ın eserlerinden bir bölümü sinemaya uyarlandı. Bunlar, Nâm-ı Diğer Parmaksız Salih, Yangın Var, Zehra, Çile, Diriliş, Bir Adam Yaratmak, Reis Bey, Mü'min ile Kâfir, Siyah Pelerinli Adam ve Mukâddes Emanet'tir.
Yücel Çakmaklı 1972 yılında Kısakürek'in 'Deprem' isimli öyküsünü Çile ismiyle filme aldı. Çile'de Hülya Koçyiğit, Yalçın Gülhan ve Hulusi Kentmen gibi popüler isimler oynadı. Koçyiğit, Altın Koza'da En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü aldı. Çakmaklı yine aynı yıl, Necip Fazıl Kısakürek'in 'Senaryo Romanlarım' adlı kitabındaki 'Sen Bana Ölümü Yendirdin' adlı hikâyeden yola çıkılarak "Zehra" filmini çekti.
Necip Fazıl Kısakürek'in kaleme aldığı eser, 1988 yılında beyaz perdeye uyarlandı. Merhamet-adalet kavramları üstüne oturtulan konusuyla, "Etmeyin Reis Bey, siz ağlayamazsınız, ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz." repliğini dilimize dolayan Necip Fazıl, mutlak adaletin ancak sınırsız merhamet ile sağlanabileceğini anlatıyor bu eserinde.
Konusu:
Reis Bey, bir ağır ceza reisidir. Ömrü otel odalarında geçmiş, yapyalnız ve tuhaf bir adam. Taş kalpli bir kanun tatbikçisi... Onun nazarında merhamet, idamlık bir suçtur ve "cemiyette bir ferdi korumak için bin kişiye idam gömleği giydirmekten kaçınmamalıdır." Günün birinde, annesini öldürdüğü iddiasıyla huzuruna çıkarılan bir gencin idamına karar verir. Artık olaylar çok farklı gelişecek ve Reis Bey'in buz gibi iç dünyası müthiş bir sarsıntiyle yerle bir olacaktır.