Arama

Sezai Karakoç'un hikayeleri

Tam üç sene evvel Rahmet-i Rahman'a kavuşan edebiyat ve fikir dünyamızın coşkun ırmağı Sezai Karakoç, meselelere baktığı zaviye itibariyle daima çağdaşlarından ayrıldı. Yazdığı şiirler, metinler ile modernlik ve gelenekselcilik arasında bocalayan yirminci yüzyıl insanına kalbine dönmeyi tavsiye etti. Edebiyatın pek çok dalında eser veren üstad, en az hikayeleri ile bilinir. Her biri insana farklı bir çağrı olan Sezai Karakoç hikayelerinden sizler için alıntılar derledik.

Sesli dinlemek için tıklayınız.

💠

Ölmek, elbet kolay bir şey değil. Ölü olmak ve ayakları, iki kuru kemikten başka bir şey olmayan ayakları kente doğru sürüklemek kolay bir şey değil.

💠

Yıllar geçti. Anıldım, unutuldum; ve daha çok yanlışlarım anıldı. Yaşasın yanlışlarım. Beni unutturmayan onlar.

💠

Yüzyıllar geçse de, toprak kemiklerimden güçlü olsa da, mezar denen duvarlar kavurup dursa da beni, kendi anladığım bir varlık düzeyinde, yakıcı güneşin altında, «öz»ümü kente doğru sürüklüyorum.

💠

Ama neden anlayan kişi hep susuyor?

💠

Kendimi hiç tükenmeyecekmişçesine harcadım.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN