Arama

Sezai Karakoç'un sevda yüklü şiiri ve ardındaki sır perdesi

19 yaşında Mülkiye'de sınıf arkadaşına âşık olan bir genç… Sevdiği genç kıza itiraf olarak yazılmış neredeyse yarım asır sonra anlaşılan bir şiir... Gizemleri, bilinmezliği, 14 kıtasında aşk, sevgi, hasret, itiraf ve sitem dolu mısralar... Ünlü şair, yazar, mütefekkir ve siyasetçi Sezai Karakoç'un sevda üzerinde yazdığı Monna Rosa şiiri, edebiyatımızda aşkı en güzel anlatan eserlerin başında yer alıyor. Bilinmezlik çünkü; yıllarca Monna Rosa'daki gizem çözülemedi. 50 yıl sonra şiirdeki o akrostiş ile Sezai Karakoç'un Monna Rosa'sı, şahesere ilham kaynağı ortaya çıkmıştı. Kıta başlarındaki harfler açık açık o ismi gösteriyordu; "Muazzez Akkaya'm". Peki Muazzez Akkaya kimdi? Monna Rosa o muydu?

  • 1
  • 27
MONA ROZA’DAN ÖNCESİ
MONA ROZA’DAN ÖNCESİ

Sezai Karakoç 22 Ocak 1933 yılında Diyarbakır'da dünyaya geldi. Çocukluğu Ergani, Maden ve Dicle ilçelerinde geçen ve 1938 yılında Ergani'de 3 ay ilkokul öncesi ihtiyat sınıfına devam eden Sezai Karakoç, ilkokulu 1944'te Ergani'de bitirdi.

Daha sonra Maraş Ortaokulu'na parasız yatılı olarak kayıt oldu. 1947'de burayı bitirerek Gaziantep'te yine parasız yatılı lise öğrenimine başladı. Gaziantep Lisesi'nden 1950'de mezun edildi.

Felsefe okumak istediği için İstanbul'a gitti. Babasının isteği ilahiyat fakültesiydi. Kendi parasıyla okuyamayacağını anlayınca, parasız yatılı kısmı bulunan siyasal bilgiler fakültesi sınavına girdi. Sınav sonuçlarını beklerken de felsefe bölümüne kayıt yaptırdı; şayet sınavı kazanamazsa felsefe tahsili yapacaktı.

  • 2
  • 27
YILLAR SONRA ORTAYA ÇIKAN AKROSTİŞ
YILLAR SONRA ORTAYA ÇIKAN AKROSTİŞ

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni kazanarak başladığı yükseköğrenimini 1955'te fakültenin mali şubesinden mezuniyetle tamamladı.

İşte tam da bu zamanlarda Mona Roza şiiri herkesin yüreğinde kendine yer buldu. Sezai Karakoç'un 14 kıtalık "Mona Roza" şiirinin kıta başlarındaki harflerin yan yana getirilmesiyle ortaya çıkan "Muazzez Akkaya'm" akrostişi, onlarca yıldır edebiyat çevrelerinde cevabını aradı durdu.

  • 3
  • 27
BU ŞİİR İMKANSIZ AŞKIN ŞİİRİYDİ
BU ŞİİR İMKANSIZ AŞKIN ŞİİRİYDİ

Mona Roza, 'tek gül' anlamına geliyordu. Moza Roza şiiri yıllarca tam bir tam bir muamma olduğu ve Sezai Karakoç Usta da ketumiyetiyle gizemi daha da artırdığından, "Sezai Karakoç – Muazzez Akkaya aşkı"na ilişkin öyle hikayeler anlatıldı ki... Bu efsanelerden birkaçını aktaralım. Anlatılanlara göre, Sezai Karakoç, üniversitedeyken bir okul arkadaşına sevdalanır. Fakat kendisini yakışıklı bulmadığı için ona bir türlü açılamaz. Bir gün cesaretini toplayıp aşkını Muazzez Hanım'a arz eder. Fakat reddedilince çok üzülür. Okullar tatil olur.

Muazzez Hanım Geyve'de yazlıkta kalmaya başlar. Sezai Karakoç da tam karşısındaki yazlığın bahçesinde bahçıvan olarak çalışmaktadır. Ve her gün bahçeden karşılıksız sevgi duyduğu sevgilisini seyreder. Ona şiirler yazar.

  • 4
  • 27
GURUR, AŞKIN ÖNÜNE GEÇER
GURUR, AŞKIN ÖNÜNE GEÇER

Gel zaman git zaman okul biter ve mezuniyet töreni yapılır. Mezuniyet törenindeyse Sezai Karakoç Mona Roza şiirini okur. Muazzez Akkaya ise tam karşısındadır. Şiiri bittikten sonra bir alkış tufanı kopar. Herkes bir daha okuması için ısrar eder. Ve tam üç kez, Sezai Karakoç bu şiiri art arda okur.

Sahneden tam ineceği sırada Muazzez Hanım koşarak yanına gelir ve ona hala teklifinin geçerli olup olmadığını sorar. Sezai Karakoç, "Senin aşkın artık benimkine yetişemez." der ve hayır cevabını verir. Muazzez Hanım bayılır. Ertesi gün ise Muazzez Hanım'ın intihar ettiği duyulur. Bu efsanenin ilk versiyonudur.

  • 5
  • 27
İKİNCİ EFSANE
İKİNCİ EFSANE

Sezai Karakoç bir kıza âşık olur, ama bunu ne o kıza ne de başka birine anlatabilir. Kız bir şeylerin farkındadır ama emin değildir. En yakın arkadaşı Sezai Karakoç'un şiire olan merakını biliyordur ve bir davete katılması için ısrar eder. O da kıramaz ve katılır. Programı sunan da o arkadaşıdır. Gecenin sonuna doğru söze başlayan arkadaşı, aralarında da güzel şiirler yazan birinin olduğunu söyler ve Sezai Karakoç'u sahneye davet eder. Sıkıla sıkıla çıkar Karakoç ve Mona Roza'yı okumaya başlar.

Kız da ordadır ve nişanlanmıştır. Emindir artık emin olamadıklarından. Bakışırlar bir süre, sonra Karakoç daha fazla dayanamaz ve koşarak sahneyi terk eder. Kız arkasından koşar hemen. Yetişir Karakoç'a. Parmağındaki yüzüğü göstererek der ki "Bir tek sözüne bakar, çıkarıp atarım.". Sezai Karakoç da "Artık senin aşkın benimkine yetişemez." der. O gece kız intihar eder. Sezai Karakoç hala evlenmemiştir..."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN