Tarık Buğra'nın Küçük Ağa romanı hakkında 10 bilgi
Tarık Buğra edebiyatımızın önde gelen roman, hikâye ve tiyatro yazarlarındandır. Usta kalem Tarık Buğra'nın akla ilk gelen eserlerinden biri Küçük Ağa'dır. Romanda, tarihte dönüm noktası olarak kabul edilen bir süreç, Kurtuluş Savaşı ele alınır. Peki, Küçük Ağa'yı Anadolu'yu konu edinen diğer romanlardan ayırt eden özellikler nelerdi? Buğra, Küçük Ağa karakterine milletimizin tarihiyle özdeştirilecek ne tür semboller yükledi? İşte Tarık Buğra'nın ölümsüz eseri Küçük Ağa romanı hakkında 10 bilgi...
Giriş Tarihi: 15.10.2020
14:34
Güncelleme Tarihi: 15.10.2020
16:41
Türk tarih ve sosyal hayatının dönüm noktası
📚Tarık Buğra, kaleme aldığı romanlarda, Türk tarih ve sosyal hayatının dönüm noktası kabul edilen dönemlerini ele aldı. Dönemin ekonomik, sosyal ve kültürel problemlerini anlattı. Buların başında da Milli Mücadele dönemini ele aldığı Küçük Ağa isimli romanı yer alıyordu.
📌"Küçük Ağa" eseri Buğra'ya, roman dünyasında sağlam ve sarsılmaz bir yer sağladı.
"İyi yetişmemiş insanların ülkesinde düzen bir bozuldu mu; mağara devri, taş devri hortluyor. Bu bütün tarih boyunca böyle olmuş, böylece de gidecek."
Tarık Buğra'nın Küçük Ağa romanından 20 alıntı
📌1. Dünya Savaşı'ndan sonra Anadolu toprakları, yabancı güçler işgal edilmiştir. Türk halkı, dinini, yurdunu kurtarmak için Kuvay-ı Milliye hareketini başlatır.
📌Mehmet Reşit Efendi, 1918'de istanbul'da Fatih medresesinde öğrenciyken coşkulu vaazlarıyla tanınır ve 1919'da Akşehir'e gönderilir. Halk arasında "İstanbullu Hoca" olarak tanınır. Bir süre sonra Emine ile evlenir. Bu arada Yunanlılar Anadolu'ya girmiştir. "İstanbullu Hoca", Kuvay-ı Milliyecilerin ve önderleri Haydar Bey'in karşısında yer alır; Kuvay-ı Milliyecileri vatana ihanetle suçlar ve padişahın desteklenmesini ister.
📌Ankara'da "İstanbullu Hoca" için "vur emri" çıkarılır. Hoca kaçar, Çakırsaraylı çetesine sığınır. Burada "Küçük Ağa" olur. Kuvay-ı Milliyeciler çeteyi kıstırırlarsa da Küçük Ağa kurtulur; Çerkez Ethem'in ortanca kardeşi Tevfik Bey'in çetesinde bir müfrezenin başına geçer. Küçük Ağa, zaman zaman doğru yolda olup olmadığını düşünür.
İstanbullu Hoca'dan Küçük Ağa'ya geçiş
📌1. Dünya Savaşı'nda Arabistan cephesinde çarpışmış ve tek kolunu kaybetmiş olan Çolak Salih'e Hoca'yı yakalama görevi verirler. Çolak Salih, Hoca'yı yakalamak üzere yola çıkar onu bulur, onunla konuşur. Zaman içinde Hoca aslında, Kuvay-ı Milliye hareketinin haklılığını kavramıştır. Çolak Salih'in de etkisiyle artık taraf değiştirir ve Kuvay-ı Milliyeci olur. Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında önemli roller üstlenir; bir çarpışmada sağ kolundan yaralanır. Hilafet yanlısı olan Küçük Ağa, doğru düşünerek Kuvay-ı Milliye saflarına geçmiş ve Milli Mücadele hareketine destek vermiştir.
"Gitmek mi... En güzeli, en yakışanı bu idi. Ama nereye, ne ile, nasıl gitmeli, ne götürmeli, hangi gönlü, hangi bedeni götürmeli idi?"
Küçük Ağa romanında anlatıcı unsur 📝
📌Romanda genellikle nesnel tutumlu gözlemci anlatıcı tipi uygulanır. Bu anlatıcı tipine göre romandaki olaylar, kişiler, mekânlar, nesneler ve olgular, romanın dışında yer alan bir gözlemci figür tarafından aktarılır.
📌Yazarın amacı, romantik bir üslupla hamasî bir roman yazmak değil; gerçekçi bir üslupla dramatik bir roman yazmaktır. Bu amacına en uygun olan tutum da nesnel tutumdur. Yazar roman kurgusuna uygun bir anlatıcı tipi seçer.
"Fakat hatırlamamak vazgeçmek değildir. "
Küçük Ağa kitabını incelemek ve satın almak için tıklayınız
📌Küçük Ağa, Tarık Buğra'nın en çok üzerinde durulan eserlerinden biridir. Küçük Ağa'nın konusu toplumsal bir dönüm noktasının ifadesi olarak görülen İstiklâl Savaşı'dır.
📌Romanda İstanbullu Hoca olarak bilinen "Küçük Ağa"nın milli kurtuluş hareketini yavaş yavaş idrak etmesi ve bilinçlenmesi doğal bir akış içinde anlatılır.
"Aslını pek anlamıyordu, ama hayatın akıp gittiğini, bu akışın bir şeyler götürüp bir şeyler getirdiğini ve gidenlerin daima iyi, daima lüzumlu, gelenlerin de hep kötü, zararlı, istenmeyen şeyler olduğunu sağlam biliyordu."
15 ünlü edebiyatçının az bilinen yönleri
Küçük Ağa'nın yazılış öyküsü 📋
Tarık Buğra Küçük Ağa'nın yazılış öyküsünü "Kurtuluş Savaşı: Niçin ve Nasıl?" isimli yazısında şu şekilde dile getirir:
"Kurtuluş Savaşımız ile ilgili çok roman yazılmıştı. Ben de bunların çoğunu okumuş ve hemen hepsinde bir önemli yanılgı bulmuştum. Konu bilinen ve artık değiştirilemez sonuca göre ele alınıyor, insanlar da, bulundukları ortam ve şartlara, bu ortam ve şartlar içerisinde geçerli olan anlayışlara, tutumlara, davranışlara göre değil, gene sonuca göre yorumlanıyor, yargılanıyor, değerlendiriliyordu. Önemli bir yanılgı dedim. Aslında önemli bir yanılgıdır bu; çünkü ben, bir yazarın-bir roman yazarının- bir bilim adamı gibi, tam o kadar objektif olması gerektiğine inanıyorum. Aksini insana ihanet sayarım. Küçük Ağa'yı, bu inancıma özel bir titizlikle sarılarak yazdım."
"Kabul etmek, her zaman doğru bulmak değildir."