Tedbir tatilinde okunabilecek kitap önerileri
Türkiye'de koronavirüs vakasının görülmesinin ardından tedbir olarak Milli Eğitim Bakanlığı 16 Mart Pazartesi gününden itibaren okulların bir hafta süreyle tatil edildiğini duyurdu. Tatilleri verimleri geçirmenin yollarından biri de kitaplardır. İşte tatilde size eşlik edecek kitap listesi...
Gülün Adı kitap özeti
"Gülün Adı" adlı dev romanıyla, bir anda dünyanın dört bir yanında ünlenen İtalyan yazar Umberto Eco, aynı zamanda çok yönlü bir bilim adamıdır. Umberto Eco İtalya'da, Bologna Üniversitesinde öğretim üyesi, semiolog, tarihçi; filozof, estetikçi, Orta Çağ uzmanıdır. Umberto Eco'nun bu ilk romanı, 1980'de İtalya'da yayımlanışından bu yana sayısız basımı yapıldı ve dünyanın pek çok diline çevrildi.
Dünyada olağanüstü bir ilgi uyandıran bu romanın yankıları hala sürüyor. Bu romanın başarısında kuşkusuz, yazarın Orta Çağ konusunda derin ve dolaysız bilgisinin büyük payı vardır. Tam anlamıyla ve her bakımdan Orta Çağ dünyasını yansıtmakla birlikte "Gülün Adı", kesinlikle en iyi çağdaş romanlardan biridir.
İpek Yolu'ndan Afganistan'a kitap özeti
1970'li yılların sonunda patlayan Afganistan olayı, Erdem Bayazıt ve arkadaşlarının en çok üzerinde durduğu, İslam dünyasının kanayan yaralarından biri olmuş tur hep. "Bir yüzüm Batıya dönük/Bir yüzüm Doğuya/ Arkamda bütün yönler/Önümde kıble!" dizelerinin şairi bu acıya duyarsız kalamazdı ve kalmadı da. Olaylara, yönü kıbleye dönük olarak baktı. Pergelin bir ayağını hep sabit tuttu. Bayazıt ve arkadaş grubu yazılarıyla, şiirleriyle, hikâye ve romanlarıyla dünyanın seyirci kaldığı bu dramı biteviye gündeme getirmeye çalıştılar. Bilhassa Cahit Zarifoğlu, şiir ve yazılarında Afganistan konusunu o kadar çok işledi ki adı "Afganistan şairi"ne çıktı. Erdem Bayazıt da "Afganistan yazarı" olarak akıllarda kaldı. İşte bu kitap da "içeriden bir gözün" kaleminden bir İslâm coğrafyası hikâyesidir.
Momo kitap özeti
Momo, büyük bir kentin tiyatro harabelerinde yaşayan küçük bir kızdır. Buldukları ya da kendisine hediye edilenler dışında hiçbir şeyi yoktur. Ancak olağanüstü bir yeteneği vardır: Momo, muhteşem bir dinleyicidir ve bunun için oldukça bol zamanı vardır.
Bir gün hayaletimsi bir topluluk olan "duman adamlar" ortaya çıkar. İnce hesaplı planlar kurup insanların zamanını çalarlar. Onları durduracak tek kişiyse Momo'dur.
Momo elinde bir çiçek, koltuğunun altında bir kaplumbağa ve gizemli Hora Usta'nın da yardımıyla koskoca duman adamlar ordusunun karşısında tek başına durur. Acaba Momo, zamanı çalan adamları tek başına alt edebilecek midir?
Toplumumuz ve günümüz insanının zaman algısı ve zamanı okuması üzerine bir masal olan Momo'yla Michael Ende, Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü'ne layık görüldü. Pek çok kez sinemaya uyarlanan Momo, kırktan fazla dile çevrilmiş, tüm dünyada 7 milyonun üzerinde satıldı.
Sevilen kitap özeti
Kölelik cehennemine içeriden bir gözle bakan Sevilen, çocuklarıyla birlikte kölelikten kaçan bir kadının özgürlük savaşını anlatıyor. Geçmişin ağırlığını omuzlarından yıllar sonra dahi indiremeyen, onun hayaletleriyle boğuşan Sethe, annelik vicdanıyla, kadınlığıyla ve ait olduğu toplumla hesaplaşıyor. Kadınlık ve annelik duygularıyla müthiş bir şekilde harmanlamış Toni Morrison'ın bu dev eseri, zalimliklerle dolu bir tarihe ışık tutarken, siyahi bir ailenin merkezinde çok kişisel bir varoluş hikâyesinin duygu dolu inceliklerini ıskalamamayı başarıyor.
Acı ve güzelliği yan yana getiren şiirsel diliyle Toni Morrison'a Pulitzer Ödülü'nü kazandıran Sevilen, büyülü atmosferi ve doğaüstü detaylarıyla fazlasıyla sahici bir masal…
Yüzyıllık Yalnızlık kitap özeti
"Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım, ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı. Büyükannem en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü olağan şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. Bu romanı dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım, kitabımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız."