Umberto Eco'yu neden okumalıyız?
Şüphesiz her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar da özgün gerekçeleri vardır. Fikriyat bu bilinçle yola çıkarak okurlarının edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlattı. Öyleyse soruyoruz: yeri geldiğinde engin bilgi birikimiyle karanlık Orta Çağ'ı anlatan, yeri geldiğinde de göstergebilim uzmanı olarak dünyadaki en küçük ayrıntının ne kadar önemli olduğunu gösteren Umberto Eco'yu niçin okuyorsunuz?
Giriş Tarihi: 09.04.2019
08:54
Güncelleme Tarihi: 09.04.2019
09:27
1- Okuyacağınız kitapları daha iyi okumamızı sağlayacağı ve onu okuduktan sonra "acaba daha önce okuduğum kitapları tekrar mı okusam," sorusunu sordurduğu için...
2- Yapısalcılardan faydalanırken, üstüne bir de onlara var oldukları için teşekkür ederken bir yandan da onları eleştirmekten geri durmadığı, bunu yaparken de gülümsediği için...
3- Sadece kendisi ve okurlarına farklı bir ethos, pathos, logos tarzını, ironi ve retorik eğilimini sunduğu için ve masaldaki okurun rolünü yüzyılın en güçlü eleştirel teorisi haline dönüştürdüğü için...
Günlük Yaşamdan Sanata'yı neden okumalıyız?
Umberto Eco, her ne kadar romancılığıyla daha ön planda olsa da, elbette roman yazmadan önce de sanatı, kültürel ve bilimsel tartışmaları gazete ve dergilerde yayımladığı yazılarla yönlendiriyordu. Fakat bu eserinde Eco, Antik Yunan'dan Orta Çağ'a, Rönesans'tan bilişim çağına uzanan derin birikimiyle göz kamaştıran bir kitap bizleri bekliyor. Bu eseri, Eco'nun en çetrefil konuları her kesimden okurun kolayca anlayabileceği bir dille anlattığı için okumalıyız. Bir yandan ona özgü ironi, sanatın günlük yaşamın hemen hemen her alanıyla bağlarını kurcaladığı bu denemelere müthiş bir okuma keyfi katıyor. Ayrıca bu eser sizlere, Orta Çağ, medya, gösteri kültürü, ölüm cezası gibi konularda bilinmeyenleri katacak. Çağdaş yaşamın tüm göstergeleri, Eco'nun hayranlık verici yorumlarıyla yeni değerlendirmelere açılıyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
''Böylece her yemin, suçluluğunun yeni bir kanıtı olacaktır!''
Foucault Sarkacı'nı neden okumalıyız?
Umberto Eco"nun ilk romanı olan "Gülün Adı" gibi, bu ikinci romanı "Foucault Sarkacı" da, bildiğimiz roman türlerinden hiçbirine girmiyor. Belki de en uygunu, onu bir "bilim-roman" ya da "Eco-roman" diye nitelendirmek olacaktır. "Foucault Sarkacı", çok-katlı, çok değişik düzlemlerde okunabilecek bir roman olduğu için ayrı bir öneme sahip. Bu da romana, değişik açılardan yaklaşmamıza olanak verir. "Foucault Sarkacı", kısaca, irrasyonel düşüncenin 500 yıllık tarihinin 500 küsur sayfalık bir serüveni olduğu için okunmalıdır. Pozitif bilimin yanı sıra, uzantıları günümüze dek süregelen, gizli bilimlerin, Orta Çağı da kapsayan çok uzun bir zaman dilimi içinde bilim kardeşliğinin öyküsüdür.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
"Bazı şeyler yürekle sezilir. Bırak yüreğin konuşsun; yüzleri sorguya çek, dilleri dinleme."