Yavuz Bülent Bakiler’in şiirlerinde İstanbul’u aramak
Türk şiirinin ulu çınarı Yavuz Bülent Bakiler, Türkçeyi kullanışı, aşkı anlatışı, milli bir ses oluşu ile hafızalara kazındı. Anadolu'nun çeşitli illerinde yaşayan şair için İstanbul çok özeldi. Bu yüzden İstanbul'u şiirlerine sıklıkla konu etti. İstanbul'un fethi için yazdığı şiirlere ayrı bir başlıkta, toplu şiirlerini aldığı kitabında yer verdi. Biz de bu özel şiirlerden mahrum kalmayın istedik ve Yavuz Bülent Bakiler'in İstanbul konulu dizelerini sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 17.08.2022
16:06
Güncelleme Tarihi: 17.08.2022
16:09
Gözlerin İstanbul Oluyor Birden
"Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden. Martılar konuyor omuzlarıma Gözlerin İstanbul oluyor birden."
Yavuz Bülent Bakiler - Gözlerin İstanbul Oluyor Birden
🔹Şairin en sevilen şiirlerinden olan "Gözlerin İstanbul Oluyor Birden" çağdaş Türk şiirinde İstanbul'u sevgiliye benzeten en güzel örneklerden biridir. Sevgilinin varlığıyla beraber bereketli bir yağmurun başlaması, şairin içinin güzelliklerle dolması bir hüsn-i talil örneğidir. Yani güzel şeylerin varlığı sevgiliye bağlanmıştır. Martılarla beraber aslında bir deniz, vapur sahnesini çağrıştıran şair, sevgilinin gözünde âlemi görmüş gibidir, o âlem İstanbul'dur.
Hüsn-i Talil Nedir? Bir olayı ya da durumu güzel sebebe bağlama.
Yavuz Bülent Bâkiler'den milli şuurumuzu uyandıracak 40 alıntı
"Burası İstanbul mu böyle yosun kokulu? Gel gitme vakit erken. Gel Beyazıt Kulesi'nden türküler söyleyelim. İstanbul bu kadar güzelken"
Yavuz Bülent Bakiler - Gel
🔹 İstanbul, şairin en sevdiği şehirlerden biridir. Suriçi'ni ve İstanbul'un bilindik, güzel konumlarını şiirlerine mekân olarak seçen şair, bu dizelerde de önce soru sorarak İstanbul'da oluşuna dair farkındalığı arttırır; sonrasında da eski İstanbul'u kuş bakışı izleyebileceğiniz bir yapı olan Beyazıt Kulesi'nden türküler söylemeyi hayal eder. Son dizede ise İstanbul'un güzelliğine vurgu yapar. Anadolu'nun farklı şehirlerini gören ve çekilen sıkıntılara şahit olan Bakiler için İstanbul, güzellikler ve hayaller şehridir.
Suriçi Nedir? İstanbul şehrinin ilk kurulduğu ve geliştiği bölgeye verilen isimdir.
"Benden sorun Üsküdar'ın şimdi her gece Sokakları kaç adım. Bir gece yarısı düştüm yollara Her köşe başında ağladım."
Yavuz Bülent Bakiler - Üsküdar Türküsü
🔹 Bu mısralarda Üsküdar' ı kederine şahit eden şair, yaşadığı hüzünle sokakları kaç kere arşınladığından, köşe başlarını bu elemle ezberlediğinden dem vurur. Bir duyguyu bir mekânda yaşarsak o mekân artık bizim için o duyguyla özdeşleşir. Şair için de Üsküdar artık ince bir sızıdır çünkü muhabbet beslenen kişi artık orada değildir, taşınmıştır. Şiirlerinin genelinde sanki karşısındakiyle konuşuyormuş gibi yapan şair burada da meramını kavuşulamamış sevgiliye anlatır.
Maraş'ın dört kalemşörü "Karakoç kardeşler"
"Canevimden baktım sana İstanbul! Rüzgârların, anamın duası kadar serin. Beyaz şamdanlar gibi yükseliyordu İnce, kalem kalem minarelerin."
Yavuz Bülent Bakiler - İstanbul
🔹 İstanbul'a sıradan bir nazarla değil canından, canının evinden bakar Yavuz Bülent Bakiler. Yani sevgiliye baktığı yerden... Bu dizelerde ise minarelerle süslenmiş bir şehir fotoğrafı verir bize. İstanbul'un rüzgârlarını annesinin dualarına benzeten şair, İstanbul'daki manevi değerlere atıf yapar. Dua aynı zamanda kişinin Yüce Mevla ile kurduğu bağdır ve bir anne en çok çocuklarının selametini ister, Allah'tan. İşte anne duasına benzetilen rüzgârlar da şairi korumak için sarıp sarmalar. İstanbul'un eşsiz minarelerini şamdanlara benzeten şair, minarelerin bu kadim gök kubbeyi süslediğini ve aydınlattığını ima eder.
"Canevimden baktım sana İstanbul! Demli çaylar gibiydi uzaklarda Emirgân. Türkülerde yağmur yağmur Üsküdar Dualarda sımsıcak Eyüp Sultan"
Yavuz Bülent Bakiler - İstanbul
🔹 Canevinden İstanbul'a bakan ve anlatmaya devam eden şair, bize üç farklı açıdan İstanbul fotoğrafı çıkarır. Emirgan'ı ve Emirgan'da içilen çayları bir muhabbetin özlemiyle anlatan şair, Üsküdar'ı yine türkülerle anar. Üsküdar Türküsü adında bir şiiri bulunan şairin Üsküdar'ın musikişinas kimliğine atıf yaptığı düşünülebilir. Eyüp Sultan (RA) türbesi ile İstanbul'un manevi kalbi olan Eyüp'ü dualarla anması da tesadüf değildir . Burada Eyüp Sultan'ın (RA) manevi ikliminin insanı sımsıcak bir samimiyetle kucakladığını tasvir eder.
Kosova'dan ata mirası deyimler