Yunus Emre Divanından alıntılar
Yunus Emre'nin ilahileri Anadolu ve Rumeli'nin en ücra noktalarına kadar ulaştı. Hafızalarda yüzyıllarca yaşadı, yaşamaya devam ediyor. Onun fikirlerini ve edebi kişiliğini ise Divan'ı ortaya koydu. Yunus'u daha iyi anlayabilmek için yaşadığı dönemi de iyi kavramak gerekir. Bizler Yunus'un Divanından onun gerçekten diyar diyar dolaştığını görebiliriz. Hayatıyla ilgili pek çok detayı öğrenebiliriz. Vefatı ve mezarı halen tartışılsa da biliyoruz ki Anadolu topraklarında, hayatı menkıbelerle dolu pek çok değerli isim yatmaktadır. Bize düşen feyz almak, hakettikleri değeri vermek, bıraktıkları mirası geleceğe aynı şekilde aktarmaktır.
Giriş Tarihi: 11.01.2022
17:52
Güncelleme Tarihi: 21.11.2024
10:05
"'Işk da'vîsin kılan kişi hîç anmaya hırs u hevâ 'Işk evine girenlere ayruk ne meyl ü ne vefâ"
Sadeleştirilmiş;
"Aşktan dava kılan kişi hiç anmaya hırs u heva Aşk evine girenlere ayruk ne meyl ü ne vefa"
Heva : Hoşlanma,tutkunluk,sevgi. Ayruk : Başka. Meyl : Eğilme, sevgi, sempati. Vefa : Sözde durma.
◾ Tapduk Emre'nin dergahında onun dervişi olarak yetişen Yunus Emre'nin 1307-1308'de yazdığı "Risaletü'n-Nushiyye" ve ölümünün ardından sevenlerinin derlediği şiirlerinden oluşan "Divan" isimli iki önemli eseri bulunur.
TAPDUK EMRE KİMDİR?
Tapduk Emre, 1200-1300'lü yıllar arasında yaşamış, yüzlerce insan irşad etmiş bir mürşid-i kamildir. 13. yüzyılda yaşayan bu âlim, Yunus Emre'nin de hocası olarak bilinir. Öyle ki Yunus'un Yunus olmasını Tapduk Emre'ye borçluyuzdur.
"İki cihân zindânısa gerek bana bostân ola Ayruk bana ne gam gussa çün 'inâyet dostdan ola"
Sadeleştirilmiş;
"İki cihan zindan ise gerek bana bostan ola Ayruk bana ne gam gussa çün inayet dosttan ola"
Gussa : Tasa, sıkıntı, üzüntü. Çün : Gibi, çünkü. İnayet : Lütuf, iyilik. Ayruk : Başka.
◾ Yunus Emre'nin dünyasını; "Allah aşkı, tevhit düşüncesi, ahlak ve gelenek" kavramlar oluşturur.
◾ O, düşüncelerini şiirle ifade ederken sade fakat derindir .
Yunus Emre'nin en çok sevilen 15 şiiri
'Işk etegin tutmak gerek 'âkıbet zevâl olmaya 'Işkdan bir elif okıyan kimseden su'âl olmaya
Sadeleştirilmiş;
"Aşk eteğin tutmak gerek akıbet zeval olmaya Aşkdan okusan bir elif kimseden sual olmaya"
Akıbet : Son, bitim, sonuç. Zeval : Zail olma, sona erme.
◾ Yunus'a göre ahlak , insani olmayan davranışları terk edip ilahi yaratılışa yönelmektir. Ahlaki olmayan davranışlar, Yunus'un sözlüğüne "yaramaz" kelimesiyle girer.
◾ "Yaramaz" davranışların "yarar" davranışlara dönüştürülmesi, insan-ı kamil olmanın esasıdır. İnsanı insan yapan öz yaratılışındaki aşk cevheridir. Ona göre aşk, var olmanın yegane sebebidir.
İnsân-ı kâmil şeriat, tarikat, hakikat ve mârifet itibariyle tam ve ergin olan kişidir. Kâmil insanın sözleri doğru, işleri iyi, ahlâkı güzeldir, mârifet sahibidir, yani eşyayı ve ondaki hikmetleri gereği gibi bilir.
"İy 'âşıkan iy 'âşıkan 'ışk mezhebi dîndür bana Gördi gözüm dost yüzüni yas kamu dügündür bana"
Sadeleştirilmiş;
"Ey âşıklar ey âşıklar mezheb ü din aşkdır bana Gördü gözüm dost yüzünü yas kamu düğündür bana"
Mezheb : Tutulan yol. Kamu : Hep, bütün.
◾ Yunus Emre'nin şiirinde bahsettiği ve telkin ettiği her şey, Kur'an ve hadis kaynaklı dır.
◾ İslâmî anlayışı şiire; açık bir Türkçe yle yerleştirmiştir. Bu sebeple dinimizi ve dilimizi yaşatmak konusunda önemli bir yeri vardır.
Yunus Emre şair tezkirelerinde neden yer almadı?
BİR KEZ YÜZÜN GÖREN SENİN
"Bir kez yüzün gören senün 'ömrince hîç unutmaya Tesbîhi sensin dilinde ayruk nesne eyitmeye"
Sadeleştirilmiş;
"Bir kez yüzün gören kişi ömrünce hiç unutmaya Tesbihi sensin dilinde artık nesne eyitmeye"
◾ Şiirleriyle sadece Türkçenin gelişimine önemli katkıda bulunmakla kalmayıp evrensel insani değerler üzerine inşa edilmiş felsefesiyle din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin insanoğlunun barış ve ortak değerler etrafında, birlikte yaşama sını amaçlayan öğütler verdi.
◾ Birçok özelliğiyle Mevlana'ya benzeyen büyük Türk düşünürü, İslam'ın sabır, kanaat, hoşgörü, cömertlik, iyilik, fazilet değerlerini benimsedi.