Grip ve soğuk algınlığından korunma yöntemleri

Soğuk algınlığı ve grip özellikle kış aylarında herkesin yakalandığı, evrensel özellik taşıyan bir hastalık. 200'ü aşkın virüs bu hastalığa sebep oluyor. Soğuk algınlığına neden olan virüs, bir insandan diğerine geçerken sürekli değişir. Bu yüzden de vücuttaki eski hastalıkları hatırlayıcı hücreler onları tanıyamaz. Bu insanların defalarca soğuk algınlığına yakalanmasına neden olur.

Bağışıklık sisteminde herhangi bir vitamin veya mineral eksikliği olduğunda aksamasına ve hastalıklara karşı direncin düşmesine neden olur. Ne yazık ki soğuk algınlığına birden etki edebilecek bir tedavi şekli de bulunmaz. Bakteri enfeksiyonlarında etkili olan antibiyotikler ise bu virüslere etki etmez.

Bir araştırmada sarımsağın soğuk algınlığına karşı koruyucu etkisi olabileceği görüldü. 146 sağlıklı yetişkinle yapılan deneyde, kışın 12 hafta boyunca katılımcıların yarısına plasebo denilen etkisiz bir ilacın telkine dayalı bir etki ortaya çıkarma hali olan kapsül, yarısına ise kapsül şeklinde sarımsak takviyesi verildi. İlk grupta 65 soğuk algınlığı vakası ortaya çıktığı ve 366 günün hastalıkla geçtiği kaydedilirken, sarımsak takviyesi alan grupta 24 soğuk algınlığı ve 111 hasta gün tespit edildi.

Soğuk hava, sıcak havadan daha az nem tutar. Kuru burun delikleri virüslere daha yatkındır ve eğer kişi zaten hastaysa, kuru hava boğaz ağrısını kötüleştirebilir. Hava nemlendirici bir ürün kullanılabilir. Su buharıyla odanın havasını nemlendirmek çok iyi bir yöntemdir. Eğer yoksa özellikle ısı kaynağının yakınına, derin olmayan bir kâse su da bırakılabilir.

Soğuk algınlığına karşı çoğu insanın başvurduğu takviyelerden biri de C vitamini. Yapılan bazı araştırmalar, C vitamininin hastalığa karşı sanıldığı kadar yararı olmadığı görüldü. C vitamini içerdiği düşüncesiyle soğuk algınlığı için tavsiye edilen portakal suyu ise pek işe yaramıyor. Zira bir bardak portakal suyunun içerdiği C vitamini, takviye haplardan çok daha düşük.