"İsrail devleti projesi"nin ortaya çıkışı
İsrail'in uyguladığı soykırımlar özellikle 7 Ekim'den sonra gündemde olsa da esasında 1948'den beri Orta Doğu'da İslam âleminin bağrına sokulmuş bir hançer gibi duruyor. Kitlesel imha şeklinde bebek, kadın, yaşlı hasta demeden herkesi katlediyorlar. İsrail'in Gazze'de uyguladığı katliamları, Filistin topraklarında İsrail projesinin ortaya çıkışını ve günümüze yansımasını Fikriyat yazarı Mustafa Özcan, Rami Kütüphanesi'ndeki "Lacivert Söyleşileri"nde anlattı.
◾ İsrail'in Gazze'de uyguladığı katliamları, Filistin topraklarında İsrail projesinin ortaya çıkışını ve günümüze yansımasını, Fikriyat yazarı Mustafa Özcan, Rami Kütüphanesi'ndeki "Lacivert Söyleşileri"nde anlattı.
◾ Özcan, Yahudi sorununun aslında Batı'da Fransız devrimi ile başladığını belirtti.
"Kudüs'ün Haçlılar tarafından ele geçirilmesiyle birlikte, geçmişte düşman olan Yahudiler ile Müslümanlar bir şekilde dostane münasebetler kurmaya başladılar. Hatta Selahattin Eyyübi'nin doktoru Yahudi tabip Meymun'du. 1492'de İspanya'dan Müslümanlar sürülürken, Yahudiler ile Müslümanlar kader birliği yaparak Osmanlı'ya geldiler. Sonrasında da Osmanlı İmparatorluğu Balkanlardan çekilirken Türklerle beraber yaşayan Yahudiler toplu halde Anadolu'ya geldiler."
"Ama Batı'da da başka bir dönüşüm yaşandı. Bu dönüşümlerden biri Martin Luther'in Yahudilere bir şekilde iade-i itibarda bulunmasıydı. Protestanlık çatısı altında Yahudiler daha rahat nefes alan yaşam sürmeye başladılar. Ama bununla birlikte sürekli olarak Fransa, İngiltere gibi ülkelerden deporte edildiler. Her ne kadar iade-i itibarda bulunulsa da 1789 Fransız Devrimi ile birlikte sosyal ve siyasi yapı değişti. Küresel çapta imparatorlukların yerini ulus devletler almaya başladı. Ulus devletlerde öteki milletlere çok fazla hayat hakkı tanınmıyordu. Bundan sonra Yahudi meselesi büyümeye başladı. Napolyon bunları aracı millet olarak Şark'a getirmek ve kullanmak istedi. Eğer başarabilseydi Napolyon, Akka önlerinde bozguna uğramasaydı İsrail Devleti daha erken dönemde kurulmuş olacaktı."
◾ Yahudiler, 1947'den önceki devirlerde Avrupa'da imparatorlukların içerisinde yaşam süren dini bir topluluktu. Ancak Fransız devriminden sonra Batı'da ortaya çıkan ulus devletlerle bir İsrail Devleti kurma projesi meydana geldi.
"Yahudiler daha çok dini bir sıfatla imparatorluklar içerisinde yaşıyorlardı. Ama Batı'da ulus devletlerinin kurulması ve imparatorlukların parçalanmasıyla bu defa zor durumda kaldılar. Bundan dolayı da bir vatan arayışına giriyorlar. Napolyon da onları aracı millet olarak kullanmak istiyor. Fakat Şark hamlesi başarısız oluyor. Başarısız olunca da bu proje askıya alınıyor. Napolyon'un planını daha sonra İngilizler devralıyor.
"Tarih içerisinde genellikle İngilizler ve Fransızlar sürekli işbirliği içerisindedir. Mesela Süveyş Kanalı'nın projesini çizenler Fransızlardır. Ancak daha sonra İngilizler gerçekleştirdi. İsrail Devleti projesi de böyledir. Önce Fransızlar tarafından ortaya atılıyor. Sonrasında İngilizler tarafından tamamlanıyor. 1947'e kadar da İngiliz himayesi altındadırlar. 1948'den sonra da ABD'nin himayesine giriyorlar."
◾ Özcan, Hristiyan devletlerin, özellikle de geçmişte katliam yaptıkları Yahudilere, devlet arayışına girmelerini şöyle açıkladı:
"Hristiyanlık için çeşitli damarlar var. Bunlardan bir tanesi de evanjelizm ve Protestanlığın çeşitli versiyonları. Bu evanjelizm denilen akım iki yüz yılı kapsıyor. ABD'den önce İngiltere'de bulunuyor.
İngilizlerin İsrail'in kurulmasına banilik yapmasının ilk nedeni Yahudi meselesinden kurtulmak. Çünkü Yahudiler toplumla kaynaşmayıp gettolarda yaşıyordu. Bunun yanı sıra Şark'ın içinde Batı'yı temsil edecek bir çıbanbaşı, aracı bir devlet, inşa etmek istiyorlar. Günümüzde de hala Batı, İsrail'i desteklemektedir. Çünkü İslam dünyası, İsrail'in varlığı ile birlikte müdahaleye açık hale geliyor."
