6 dil bilen sahabi: Zeyd bin Sabit
Zeyd bin Sabit, Medineli genç bir sahabilerden biriydi. Güçlü bir hafızaya sahip olan Zeyd, Hicret gerçekleşmeden önce 17 sureyi ezberlemişti. Peygamberimiz, Yahudilerle yaptığı görüşmeler ve yazışmalar sırasında kendisine yardımcı olması için Zeyd'in İbranice yazmayı öğrenmesini istemiş; o da kısa sürede bu dili öğrenmişti. 6 dil bilen Zeyd'in, Farsçayı Kisra'nın elçisinden, Rumcayı, Habeşçeyi ve Kıpticeyi Resulullah'ın hizmetçilerinden öğrendiği rivayet edilir. Aynı zamanda vahiy katiplerinden olan Zeyd, Kur'an-ı Kerim'in Mushaf haline getirilmesinde önemli bir görev üstlenmiştir.
Giriş Tarihi: 11.11.2020
09:53
Güncelleme Tarihi: 21.05.2021
10:35
Sesli dinlemek için tıklayınız.
Babası Sâbit, Buâs savaşında öldüğünde Zeyd 6 yaşındaydı. Annesi Nevvâr bint Mâlik'tir. Çok akıllı ve hâfızası güçlü bir çocuk olan Zeyd, Hz. Peygamber Medine'ye gelmeden önce 17 sureyi ezberlemişti.
Hicret'ten hemen sonra akrabaları tarafından Resûl-i Ekrem'e tanıtıldı, ezberlediği sureleri ona okudu ve onun takdirini kazandı.
İBRANİCE’Yİ PEYGAMBERİMİZİN İSTEĞİ İLE ÖĞRENDİ
Bedir Gazvesi'nde esir düşen müşriklerin okuryazarlarından okuma yazma öğrenenler arasında Zeyd de vardı.
Zeyd bin Sâbit'in ayrıca Farsça, Rumca, Kıptîce ve Habeşçe bildiği, Farsça'yı Kisrânın elçisinden, Rumca'yı Resûlullah'ın hâcibinden, Habeşçe'yi ve Kıptîce'yi de yine Resûlullah'ın hizmetçilerinden öğrendiği rivayet edilir.
EFENDİMİZİN VAHİY KÂTİPLERİNDENDİ
Resûl-i Ekrem onun bu gayretini görünce, "Ne kadar iyi bir çocuk!" diye takdirlerini bildirdi. Hayber'in fethi sırasında kendisine Müslümanların sayısını tespit etme görevi verildi.
Vahiy inmeye başladığında Hz. Peygamber'in kendilerine haber gönderdiği kâtipler arasında Zeyd de vardı. Aynı zamanda Resûl-i Ekrem zamanında Kur'ân-ı Kerîm'in tamamını ezberleyen ensara mensup dört kişiden biriydi.
Hayattayken cennetle müjdelenen 10 sahabe
ZEYD’İN BAŞKANLIĞINI ÜSTLENDİĞİ ÖNEMLİ GÖREV
Yemâme Savaşı ile diğer bazı savaşlarda hâfız sahâbîlerden bir kısmının şehid olması üzerine Kur'an'ın toplanması fikrini Halife Ebû Bekir'e açan Hz. Ömer bu hususta onu ikna etti.
Ebû Bekir'in emriyle Zeyd bin Sâbit'in başkanlığında kurulan heyet Kur'an ayetlerinin yazılı olduğu sayfaları bir araya getirip Kur'an'ı cemetmekle görevlendirildi. Yanlarında yazılı Kur'an metinleri bulunanların bunların ayet olduğuna şâhitlik edecek iki kişiyle birlikte heyete başvurmaları ilân edildi.
KUR’AN-I KERİM NASIL MUSHAF HALİNE GETİRİLDİ?
Cemedilen Kur'an başta Hz. Ömer ve Ali olmak üzere bütün sahâbenin onayını aldı. Abdullah bin Mes'ûd'un tavsiyesine uyularak derlenen metne "el-mushaf" adı verildi.
Yermük Savaşı günü Zeyd'e ganimetleri taksim etme görevi verildi. Hz. Ömer, Zeyd'i kendisine danışman tayin etti.
Kur'an ne zaman mushaf haline getirildi?