Allah için sevmekle ilgili hadisler
Kainatta her şey, hayatı da ölümü de yaratan ve alemlerin Rabbi olan Allah Teala içindir. Onun için şu fani hayata adımını atan bir Müslüman, hayatını rıza-yı ilahiyi gözeterek yaşamalı, O'nun rızasını talep ederek yemeli içmeli, O'nun rızasını gözeterek insanları ve bütün kainatı sevmelidir. Kısacası bir mümin olarak her söz ve davranışımızda O'nun rızasını gözetmemiz gerekmektedir. Allah için sevmek Allah için buğzetmek, fazilet yüklü salih bir ameldir. İmanın zevkine ermenin vesilelerinden biri de Müslümanların birbirlerini Allah için sevmeleridir. Nitekim Allah Rasulü, sevdiğini Allah için sevmenin, mü'mini imanın zevkine ulaştıracağını bildirmiştir. İşte Efendimiz'in Allah için sevmekle ilgili buyurduğu hadis-i şerifleri...
Önceki Resimler için Tıklayınız
Müslim'in bir rivayetine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur:
Allah Teâlâ bir kulu severse Cebrail'e:
–Ben filanı seviyorum, onu sen de sev, der. Cebrail onu sever
ve sonra semaya seslenerek:
–Allah filanı seviyor, siz de onu sevin, der. Bunun üzerine gökte bulunanlar da
onu severler ve sonra o kişi yeryüzünde herkesin sevgisine mazhar olur.
Allah Teâlâ bir kulunu sevmezse, Cebrail'e:
–Ben filanı sevmiyorum, sen de sevme, diye hitap eder; Cebrail de onu
sevmez. Sonra göktekilere, Allah filan kulunu sevmiyor, siz de onu sevmeyin,
diye seslenir. Bunun üzerine göktekiler ondan nefret ederler. Sonra da
yeryüzündeki herkes ondan nefret eder.
Müslim, Birr, 157
Muâz İbni Cebel radıyallanu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Muâz'ın elini tutmuş ve şöyle buyurmuştur:
"Ey Muâz, Allah'a yemin ederim ki, ben seni gerçekten seviyorum. Sonra da ey Muâz sana her namazın sonunda: "Allahım! Seni anmak, sana şükretmek ve sana güzelce kulluk etmekte bana yardım et!" duasını hiç bırakmamanı tavsiye ediyorum. "
Ebû Dâvûd, Vitr 26; Nesâî, Sehv 60. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 30
Enes İbni Mâlik (r.a) şöyle dedi:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in huzurunda bir adam vardı. Bir başka şahıs ona uğrayıp geçti. (Arkasından, Hz. Peygamber'in huzurundaki kimse):
– Ey Allahın Resûlü! Ben bu kişiyi gerçekten seviyorum, dedi. Peygamber aleyhissalâtü ve's-selâm:
– "Peki, sevdiğini ona bildirdin mi?" buyurdu. Adam:
– Hayır, dedi. Hz. Peygamber:
– "Ona bildir", buyurdu.
Adam derhal kalkıp o şahsın arkasından yetişti ve:
– Ben seni Allah için seviyorum, dedi. O da:
– Beni kendisi için sevdiğin Allah da seni sevsin, karşılığını verdi."
Ebû Dâvûd, Edeb 113
Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur:
Allah Teâlâ, "Kim benim dostlarımdan birine düşmanlık ederse, ben de ona harp açarım. Bir kulum, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevimli bir amel ve ibadetle bana yaklaşmaz. Fakat kulum bana nafile ibadetlerle de sürekli yaklaşır, sonunda ben onu severim. Bir kere de onu sevdim mi, artık o kulumun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Eğer benden bir şey dilerse onu verir; bana sığınırsa mutlaka onu himaye ederim." buyurdu.
Buhârî, Rikâk, 38