Arama

Bir mekteb olarak Mescid-i Nebevi

İnşa edilmesinin ardından Müslümanların her açıdan merkezi olan Mescid-i Nebevi, İslam dininin en güzel şekilde anlatıldığı ve yaşandığı bir tebliğ ve davet mekanı olmuştu. Allah Resulü'nün (SAV) namaz kıldırdığı mescid, İslamla tanışmak isteyen kitlelerin yegane uğrak noktasıydı. Ashab-ı Kiram burada Resulullah'ın (SAV) sohbetlerine nail olmuş, mescidin suffe olarak anılan kısmında Resul-i Zişan'ın (SAV) rahlesinden geçmişti. Mescid-i Nebevi'nin okul yönünü araştırdık.

🔹 Müslümanların baskıdan uzak yaşaması, İslam'ın daha hızlı yayılması gibi amaçlarla gerçekleştirilen hicretin neticesinde Allah Resulü (SAV) Medine'ye yerleşti.

🔹 Burada ilk inşa edilen yapı ise Mescid-i Nebevi oldu. İbadethane olduğu kadar bir ilim ve yönetim meclisi olan mescid, İslam tarihinin şekillendiği nadide mekanlardandı.

🔹 Müslümanların tek bir çatı altında toplanması, dinin en ince ayrıntısına dek öğretilmesi ve tebliğ noktasında Mescid-i Nebevi çok işlavsel bir ibadethane oldu.

🔹 Bir kompleks olan Mescid-i Nebevi'de ibadethane, hücreler, sufle olmak üzere üç ana bölüm mevcuttu. Zamanla mescid büyüyerek günümüzdeki şeklini aldı.

MESCİD-İ NEBEVİ HAKKINDA 20 İLGİNÇ BİLGİ

🔹 Resul-i Zişan Efendimiz (SAV) Mescid-i Nebevi'de verdiği vaazlar, sohbetler ile müminlerin gönüllerine İslam'ın inceliklerini nakış nakış işlemişti.

🔹 Bunların dışında İslami bir eğitimin en güzel örnekleri Mescid-i Nebevi'nin sınırları içinde verildi. Ashab-ı Suffe bu hakikatin en güzel yansımasıydı.

🔹 Vakitlerinin büyük bölümünü mescidin içindeki bir bölümde geçiren sahabiler, Allah Resulü'nden (SAV) ilim tedris etmiş, sürekli soru sorma imkanına erişmişlerdi.

🔹 10 kişiyle başlayan Ashab-ı Suffe zamanla 400 kişiye ulaşan geniş, mütalaa ve müzakere ile vakit geçiren bir ekibe ulaşmıştı. Suffe ehli araştırmacılar tarafından İslam'ın ilimle iç içe olduğunu kanıtlayan en güzel örnek olarak kabul edildi.

ASHAB-I SUFFE MENSUBU SAHABİLER

🔹 Resulullah'ın (SAV) tebliğe başladığı dönemde Arabistan'da okuma ve yazma oranları neredeyse yok denilecek kadar azdı. Resul-i Ekrem'in (SAV) ve ondan sonra sahabilerin üstün gayretleri ile bu durum zamanla tersine döndü.

🔹 İnanılmaz bir atılımın yaşandığı 7. yüzyılda hem ilmi sahaların zemini oluşmuş hem de her köşe başı adeta bir ilmi mektep haline gelmiş, müminler hayırda yarışır olmuşlardı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN