Bir mutsuzluk hikayesi: Kapitalizm
İdeolojilerin savaş sahnesi olan yirminci yüzyılın nihayete ermesi daha şeffaf ve özgürlükçü bir dünya doğurmadı. Kapitalizm savaş sonrasında daha rahat bir pazar kurabilmek maksadıyla oyuncuları değiştirdi. Artık tanklar yerine haberleşme cihazları ve uygulamalar var. Yirmi birinci yüzyıl insanların havada uçtukları ama bir türlü ayaklarının yere basmadığı bir zaman dilimi oldu.
◼ Sorunları çözebilmek için evvela sorunu tespit etmek gerekir. Yirminci yüzyıl ideolojilerin savaşı olduğu gibi modern yüzyıl da uygulamaların zamanı oldu.
◼ Artık insanoğlu duygularını ve reaksiyonlarını göstermek, belli etmek için bir maske takmak zorunda kalıyor. Her duygu durumu için bir uygulama mevcut.
◼ Hem de bu uygulamalar öyle pahalı yahut erişilmesi zor şeyler de değil. Telefon yahut şahsi bilgisayar üzerinden kolayca ulaşılabilen şeyler.
◼ Canınız sıkıldığında gerçekleştirdiğiniz bir internet sörfü de yok artık. Kapitalizm için mesele tamamen sanal bir dünya inşa etmek.
◼ Yirminci yüzyıl totariter rejimlerin son bulduğu güya özgürlükçü iktidarların görevi devraldığı bir çağ oldu. Çünkü iktidar biraz da kıymeti bilinmesi gereken bir nimetti ve bu gerçek dünyaya hatırlatılmalı idi.
◼ Halbuki demokrasi adına gerçekleştirilen iki dünya savaşı ve onca savaş dünya tarihine demokrasinin esasında pek de matah bir şey olmadığını gösterdi.
◼ Dünya savaşlarından sonra Batı'da yükselişe geçen temiz ve şeffaf toplum nidaları dünyada hızla karşılık buldu.
◼ Lakin altmışlarda başlayan sömürgelerin bağımsızlıklarını ilan etme durumları Batılıları korkuttu. Bu korku sömürülen kavimlerin kendilerinden intikam alınma güdüsünü de içlerinde barındırıyordu.
◼ Müstemlekelerin bağımsızlıkları karşısında olay çıkararak meseleyi ilerleten devletler zamanla bunun maddi olarak yanlış bir tutum olduğuna karar verdiler.
◼ Çünkü maneviyat onlar için bir anlam ifade etmiyor her şeyi maddiyat üzerinden ele alıyorlardı. Hali hazırda Afrika'daki yönetim ve uygulamalar da hala bu yönde ilerliyor.