Arama

Efendimizin dilinden tükenmeyen hazine: Kanaat

Kanaat Allah'ın takdirine razı olma halidir. Başkalarının sahip olduklarına ulaşma arzusu içinde olmamaktır. Bir nevi fani dünya hırslarından kendimizi soyutlamaktır. Allah Teala Hud suresi 6. ayette; "insanlar dahil yeryüzündeki bütün canlıların rızıklarını yaratmanın kendine ait bir iş olduğunu" bildirir bizlere... Bu kıymeti bilip ona göre yaşayan tüm müminler için "bağış ve büyük bir mükafat" vardır.

📖 Ubeydullah İbnu Mihsan el-Hutamî (RA) anlatıyor: "Resulullah (SAV) buyurdular ki: "Sizden kim nefsinden emin, bedeni sıhhatli ve günlük yiyeceği de mevcut ise sanki dünyalar onun olmuştur."

(Tirmizİ, Zühd 34 / İbn Mace, Zühd 9)

➡ Resulullah (SAV) kanaate düşkün idi. Hadis-i şerifte öne çıkan üç başlık can güvenliği, sağlık ve iaşedir. Şayet bu üç şey sağlanmışsa kişi mutlu ve hali yerindedir. Efendimiz (bu hadis-i şerifi ile temel insan haklarını belirleyerek adeta dünyaya insanlık adına bir pusula çizer.

En fazla hadis rivayetinde bulunan 5 ravi

📖 Ebu Hüreyre (RA) anlatıyor: "Resulullah (SAV) buyurdular ki: "(Hakiki) fakir, kapı kapı dolaşırken verilen bir iki lokmanın veya bir iki hurmanın geri çevirdiği kimse değildir. Fakat gerçek fakir, ihtiyacını giderecek bir şey bulamayan ve halini anlayıp kendisine tasaddukta bulunacak biri çıkmayan, (buna rağmen) kalkıp halktan bir şey istemeyen kimsedir."

(Buhari, Zekât 53 / Müslim, Zekât 102 / Muvatta, Sıfatu'nNebi 7 / Ebu Davud, Zekât 23 / Nesai, Zekât 76)

➡ Resulallah (SAV) hayatta iken kendisinden sonra ümmetin karışmaması ve istikamet sıkıntısı çekmemesi için pek çok hususta mühim sözler söyleyerek, ümmetin maslahatını düşünmüştür. Hadis-i şerifte Efendimiz (SAV) gerçek fakirin kim olduğunu izah etmiştir.

Yol gösterici 50 hadis

📖 Ebû Abdurrahmân Muâviye b. Ebû Süfyân Sahr b. Harb'den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Israrla istemeyin. Vallahi biriniz benden bir şey ister de onun istemesi benim hoşuma gitmediği hâlde benden bir şey koparırsa, o verdiğim şeyin o kimseye bereketi olmaz."

(Müslüm, Zekât 99)

➡ Tok gözlülük ve kanaat aynı zamanda şeytanın kulla uğraşması için büyük birer sebeptir. Çünkü şeytan daima insanı yoldan çıkarmaya yani dolaylı olarak onu Hak Teala'ya yakınlaştıracak eylemlerden uzak tutmaya çalışır. Efendimiz de (SAV) Müslümanlara ısrarla istememek hususunda ikazda bulunarak aralarındaki hayırlı işlerde şeytanı uzak tutmalarını tavsiye etmiştir.

İslam'ın dayanağı olan dört hadis-i şerif

📖 Abdullah b. Amr'dan (RA) rivayet edildiğine göre Resulullah (SAV) şöyle buyurmuştur: "Müslüman olup da kendisine yetecek kadar rızık verilen ve Allah'ın kendisine verdiğine kanaat eden kimse, muhakkak kurtulmuştur."

(Müslim, Zekat 125)

➡ Sabır ve kanaat arasında görünmez bir köprü bulunur. Ayrıca Hak Teâlâ'ya götüren en güzel yollardan birisi de idare etme, kanaat etme yoludur. Rızık için haset etme gibi hareketler insanın huzurunu kaçırdığı gibi ahiretini de mahveder. Efendimiz (SAV) bu hadis-i şeriflerinde kanaat edenlerin kurtulacağına dair müjde verir.

Müslümanlar için hadis ilminin önemi

📖 İbn Ömer (RA) anlatıyor: "Resulullah (SAV) buyurdular ki: "Sizden biri dilenmeye devam ettiği takdirde yüzünde bir parça et kalmamış halde Allah'a kavuşur."

(Buhari, Zekât 52 / Müslim, Zekat 103 / Nesai, Zekât 83)

➡ Kanaat insana sabretmeyi ve gerçekleşen eylemler arkasındaki hikmeti kavramayı öğretir. Lakin herkes bu kanaat sınavından geçemez. Farklı yollara tevessül eder. Hadis-i şerifte Efendimiz farklı yollara rağbet eden, çalışmadan kazanmanın peşinde olanlara dair bir tanımlama yaparak, onları çağlar ötesinden uyarır.

Nesilleri ihya eden alimler

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN