Ekrem Demirli: Sadreddin Konevi bizim son büyük düşünürümüzdür
İslam düşünce dünyası farklı dönemlerde yaşamış önemli isimlerin katkıları ile genişlemiş, derinleşmiş ve günümüze ulaşmıştır. Anadolu coğrafyasının yetiştirdiği en önemli isimlerden olan Sadreddin Konevi, İbnü'l Arabi ile beraber İslam düşüncesinde metafizik düşünceyi kuran kişidir. Eserleri ile düşünsel sahada mühim kırılmalar gerçekleştirmiş olan Konevi'nin eserleri Fikriyat yazarı Ekrem Demirli'nin tercümesi ve notlandırmaları ile Fikriyat Yayınları'ndan okuyucularla buluşuyor. Sadreddin Konevi dizisinin son eseri Kırk Hadis Şerhi üzerine Ekrem Demirli ile kuşatıcı bir röportaj gerçekleştirdik.
Soru: Sadreddin Konevi İslam düşüncesinde nerede durur?
Prof. Dr. Ekrem Demirli:
İslam düşüncesinde metafizik gelenek dediğimiz bir alan, bir zümre var. Bu zümre Müslüman dünyada "meşşaî felsefe" ile başladı. Meşşaî felsefe önce Kindî daha sonra Farabi, İbn Sina gibi doğuda çok büyük isimler yetiştirdi. O gelenek burada bir akamete uğradı. Çünkü çok ciddi bir direnç gördü. Daha sonra Endülüs tarafından birtakım isimler çıkarttı ama hiçbiri Farabi ve İbn Sina ayarında isim çıkartmamıştır. Daha sonra Müslüman düşünce içerisindeki metafizik tartışmalar kelamı da şekillendirdi. Birtakım etkiler ortaya çıkarttı ama hiçbir zaman kelam tam bir metafizik haline gelmedi. İslam düşüncesinde önce Gazali sonra Fahreddin er-Râzî diye çok büyük iki adam yetişti ve İslam düşüncesi bundan sonra başka bir yöne evrildi. O evrildiği yön genellikle kelamın hâkim olduğu, kelam düşüncesinin egemen olduğu bir dönem oldu. Fakat başka bir kanat ortaya çıktı ve bu kanat İslam düşüncesindeki metafizik geleneği yeniden inşa etti. Bu kanat İbnü'l Arabi ve Sadreddin Konevi'dir. Bir defa bunları birlikte mütalaa etmek gerekir. İbnü'l Arabi'yi zikrettiğimize her yerde Konevi'yi zikretmemiz lazım. Konevi'yi zikrettiğimiz her yerde İbnü'l Arabi'yi zikretmemiz lazım.
Prof. Dr. Ekrem Demirli:
Konevi ve İbnü'l Arabi İslam geleneğinde, İslam düşüncesinde metafizik düşünceyi son kuran kişilerdir. Yeniden ele alan ve metafizik nedir, konusu nedir, metafizik nasıl bir disiplindir, bize neyi vaad eder, bize neyi anlatır, Tanrı hakkında ne söyler, insan hakkında ne söyler, doğa hakkında ne söyler gibi bütün bu konuları son kez ele alan ve son kez yorumlayan büyük düşünür Sadreddin Konevi'dir. Şimdi nokta burasıdır. İslam düşüncesinde metafiziği yeniden kuran isimlerden bir tanesi Konevi'dir. Eğer sayacak olursak Farabi-İbn Sina, İbnü'l Arabi-Sadreddin Konevi gibi. Böyle birkaç isim sayabiliriz. Bu açıdan belki İslam düşüncesinin herhalde ilk büyük beş, altı isminden bir tanesi olması lazım. Konevi'nin en büyük isimlerden birisi olması gerekiyor.
Prof. Dr. Ekrem Demirli:
İkinci nokta ise tasavvufla ilgilidir. Tasavvuf açısından Konevi'ye bakıldığında Konevi, tasavvufun zirvesini temsil eder. İşte Cüneyd-i Bağdadi'ler ile birlikte devam eden tasavvuf İbnü'l Arabi ve Sadreddin Konevi de zirveye ulaşıyor. Bir sonrasında artık İbnü'l Arabi ve Sadreddin Konevi gibi büyük düşünürler gelmiyor. Öncesinde de o ayarda, o tafsilatlı konuları izah eden kişiler gelmiyor. Tasavvufu da şekillendiren isimdir. Üçüncü nokta ise bence biraz bu coğrafya ile ilgilidir. Ben bu coğrafyayı "Büyük Anadolu" diye isimlendirme taraftarıyımdır. Yani biz bugün yani Anadolu coğrafyasındayız ama Büyük Anadolu diye bizim bir coğrafyamız vardır. Bu coğrafya aslında daha önce Osmanlı'nın ve Selçukluların üzerine kurulu olduğu coğrafyanın adıdır. Bugün Gaziantep'ten Suriye'ye doğru biraz uzandığımızı varsayalım, İran'a doğru biraz genişlediğimizi varsayalım, işte Balkanlara doğru biraz uzadığımızı düşünelim. Bu coğrafyada egemen olan, hâkim olan birtakım düşünürler var. Bu isimleri saymaya kalksam hepsi filozof ya da hepsi düşünür, hepsi böyle büyük sûfi değil. Değişik mesleklerden, değişik gruplardan gelen isimlerdir.
Prof. Dr. Ekrem Demirli:
Selçuklular ile Osmanlılar arasında bir köprü teşkil ederek Cumhuriyet de dâhil olmak üzere bütün bu topraklarda oluşmuş olan derin kültürün derinliğini teşkil eder, bu kültürün zeminini teşkil eder. Şimdi kimdir bunlar? Mesela Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'dir, İbnü'l Arabi'dir, Sadreddin Konevi'dir, Yunus Emre'dir, Hacı Bektaş-ı Veli'dir, Nasreddin Hoca'dır, Karagöz-Hacivat'tır ya da mesela işte fütüvvet, teşkilat konusu olduğunda Ahî Evran'dır, Dâvûd-i Kayserî'dir; Osmanlı medreselerinin kurucusu, Molla Fenarî'dir ya da bu topraklarda Hz Peygamber'i (SAV) en doğru anlatan Hacı Bayrâm-ı Velî'nin talebesi Yazıcızade'dir, onun öncesinde Süleyman Çelebi'dir. Bütün bu isimler aslında aynı mektebin, aynı okulun talebeleridir, aynı okulun düşünürleridir, yazarlarıdır. Bu okulun en önemli ismi yine Sadreddin Konevi'dir Dolayısıyla bu topraklarda düşünceyi üreten, bu toprakları işleyen bu toprakları inşa eden isimleri yetiştiren kişilerin başında Sadreddin Konevi geliyor. Dolayısıyla bizim için aslında Selçuklu, Osmanlı ve daha sonra da Cumhuriyet Dönemi olmak üzere Bu topraklardaki derin düşüncenin, büyük düşüncenin, metafizik düşüncenin kurucu babası Sadreddin Konevi'dir. Genel olarak Aristotales-Platon neye karşılık geliyorsa bâhusus bu topraklar için İbnü'l Arabi ve Sadreddin Konevi ona karşılık geliyor.
Prof. Dr. Ekrem Demirli:
Özellikle Osmanlı düşüncesine, tasavvuf, edebiyat ve çeşitli alanlarda ortaya çıkan hemen bütün düşünceler şu ve bu şekilde İbnü'l Arabi ve Sadreddin Konevi onların talebeleri, onların gelenekleriyle ilişkili olarak ortaya çıkmış. Bu şekilde Sadreddin Konevi bir kurucu baba, bir kurucu düşünür olarak kabul edilmiştir. Adını da aslında tam olarak ona göre vermişlerdir. İbnü'l Arabi, "Şeyhü'l Ekber" derler. "Şeyhü'l Ekber" aslında kurucu düşünür demektir. Ekber kelimesi kapsamlı ve şamil, bütün alanlarda kurucu olan düşünür demektir. Sadreddin Konevi ise ona kıyasla ikinci düşünür olarak "Şeyh-i Kebir" diye isimlendirilmiştir. Ben en nihayetinde Konevi için şunu söylerim:
"Sadreddin Konevi kendisinden sonra onu gölgeleyebilecek ikinci ismin gelmediği kişidir. Yani bizim son büyük düşünürümüzdür, bizim son büyük en büyük düşünürümüzdür."