Eyüp Sultan ve Ni'mel Ceyş kabirleri
İstanbul, her dönem gözde bir şehir olmuştur. Bu kadim kentin İslam için önemli olmasının nedeni, Resulullah'ın (SAV) hadis-i şerifinden kaynaklanır. Efendimizin (SAV) "İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur." hadisine nail olmak isteyen Müslümanlar şehre seferler düzenlemişlerdir. Fetih için gelen birçok asker, şehadet şerbetini içmiştir. Ni'mel Ceyş adı verilen askerlerin kabri İstanbul'un manevi semti Eyüp Sultan'dadır.
İstanbul'un selatin Ni'mel Ceyş eseri: "Eyüp Sultan Camii"
◾ Osmanlı Devleti için ayrı bir önem arz eden bu türbeye, padişahlar kılıç kuşanmak için Eyüp Camii'nin arka kapısından gelir. O dönemde "cülus yolu" adı verilir.
◾ Fatih Sultan Mehmed İstanbul'u fethettiğinde, fetih namazını Eyüp El- Ensari'nin kabrinin olduğu yerde kılar. Daha sonra sultan tarafından Selatin Ni'mel Ceyş Cami olarak, türbenin bulunduğu yere inşa edilir.
◾ Eyüp El- Ensari'nin türbesi, her dönem ilaveler yapılarak gelişmiş ve önemli bir ziyaret noktası haline gelmiştir.
◾ İslam orduları içinde İstanbul'un fethine katılmak için gelen pek çok sahabi vardır. Bu sahabilerin bir kısmı hastalıktan (Eyüp El- Ensari Hazretlerine olduğu gibi) bir kısmı da kuşatma esnasında şehit düşer.
◾ Muaviye döneminde İstanbul'a yapılan seferde, ordu çekilmeden son bir kez daha hücum yapar ve bu saldırıda şehit olan sahabiler, Haliç Köprüsünün yanındaki ikinci surun olduğu bölgeye defnedilir.
İstanbul hazireleri
◾ Peygamberimizin (SAV) süt kardeşi Hz. Ebu Şeybe El- Hudri'nin kabri, Haliç Köprüsü'ne yakın, surların olduğu yerdedir. Ebu Şeybe'nin bulunduğu türbede, Toklu Dede, Hz. Hamdullah El- Ensari'nin kabirleri bulunur.
İstanbul'un fethi sırasında vefat edenlerin de defnedildiği bir hazire haline gelir ve burası "Nimel Ceyşler sofası" adını alır.
◾ Toklu İbrahim Dede, Ebu Hudri'nin türbedarıdır. Sultan II. Bayezid döneminde Peygamber Efendimizin (sav) süt kardeşinin kabri olması nedeniyle padişahın vakfından, türbenin bütün ihtiyaçları, onarımı, tadilatı ve görevlilerin maaşları karşılanır.
Tokmaktepe Mezarlığı
◾ Tokmaktepe, Osmanlı için büyük önem arz etmektedir. Hatta o dönem, bu semte has güller yetiştirilir.
Tokmaktepe gülü, Resullullah Efendimizin (SAV) sevdiği bir çiçeğin fetih şehitlerine hürmeten burada yetiştirilir.
◾ İstanbul'un fethinden sonra da bu şehrin ilk çiçek pazarı Tokmaktepe eteklerinde gerçekleştirilir. Bu pazar, 1920'lere kadar varlığını sürdürür.
Ya Vedud Türbesi
◾ Tokmaktepe'de bulunan bir diğer kabir ise "Ya Vedud Türbesi'dir." Ya Vedud'un hikâyesi, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde şöyle geçer:
"İstanbul'un fethi gecikmiştir. Şehrin fethedilmesinin ardından da Ayasofya'ya girilir. Direk denilen yerde bir naaş olduğu fark edilir. Bu naaşın kime ait olduğu sorulduğunda Akşemsettin Fatih'e "İstanbul'un fethinin gecikmesine sebep olan şahıs" yanıtını verir."
Bu cevabın üzerine sultan, merak eder. "Nasıl?" diye sorar.
"Fetihten önce gelmiş İstanbul'un alperenlerinden biri, kuşatma esnasında İstanbullular zarar görmesin diye "Allah'ım, onlar zarar görmesin" diye dua eder. Kuşatma uzadıkça en sonunda, "Allah'ım canımı al da hem fetih gerçekleşsin hem de o halkın zarar gördüğünü görmeyeyim" diye dua eder. Ve vefatından sonra İstanbul'un fethi gerçekleşir.
İşte bu zatın naaşı Tokmaktepe'deki Mezarlığı'na defnedilir.