Gönül coğrafyamız
Bugün Balkanlar'a, Arap çöllerine, Afrika'nın bilhassa kuzeyine, Asya'ya, İran'a, Orta Doğu'ya ve Kafkas diyarlarına baktığımızda o coğrafyalardan çekildiğimizi ama tuzumuzun hala oralarda kalmış olduğunu görüyoruz. Çünkü bizim vatan kavramımız, kâğıt üzerine çizilmiş bir haritayı değil de gönül bağı birlikteliğini temsil ediyor.
◾ On altıncı yüzyılla başlayan teknolojik açıdan ilerleme devri, on sekizinci yüzyılla beraber dünyayı artık istense de geri dönülemeyecek bir noktaya getirmiş oldu.
◾ Sömürgeler üzerinden ilerlemek, müreffehleşmek üzerine kurulu bu vahşi düzen, terakki namına insanları kendisine karşı kin, nefret ve öfke ile doldurdu.
◾ Zira insani gereksinimlerden daha fazla üretime dayalı olan bu model, insanların içsel boyutunu hiçe sayıp onların suretleri ile alakadar olmak zorundaydı.
◾ Hammadde üretiminin insanların şahsiyetinden daha kıymetli olduğunu düşünen Batılılar tarafından yönlendirilen bu sistem, zaman zaman üretimin durmaması adına zinciri gevşeterek bir kapital düzen oluşturur.
◾ Dünya tarihinde bu vakte kadar olanlar ise kendilerinden "Üçüncü Dünya Ülkeleri" olarak bahsedilen ekseriyeti Müslüman olan memleketlerin vatandaşlarına oldu.
◾ Müslümanlar deyim yerindeyse Batılılar tarafından simit parasına satılmış, en ağır işlerde bir ömür çalıştırılmış, mesai saatinden gidiyor diye namazlarından edilmiş hatta namaz kıldıkları için zulme uğramış, şahsiyetlerine yaşamları boyunca hiçbir kıymet verilmemişti.
◾ Batılı barbarların elinde bir materyal olarak karşılık bulan mazlumlar, Müslümanların gözünde insan olmalarından dolayı tabii olarak kıymet gördüklerini idrak ettiklerinde bu kavimlerin gönlünde bir kırılma başlamış oldu.
◾ Lakin sistem altında inim inim inlemekten bu kırılmayı yakalayamayan, bir ufuk göremeyen milyonlar sömürge olarak doğup vefat etti.
◾ Vatan kelimesi sıcacık odalarında, yuvarlak bir masa etrafında oturan kimliği belirli yahut belirsiz yüksek bürokrat dairesinden kişilerin bir harita üzerinde cetvel kullanarak çizdiği sınırı tarif etmez.
◾ İmam Şafii (RA) evvelden "İslam toprağı yani Dâru'l İslam olan bir belde kıyamete kadar İslam toprağıdır" diyerek bu hakikati açıkça dile getirir.
(x)Dünyayı işgal eden dil: İngilizce