Görgü nedir? Adab-ı muaşeret kuralları örnekleri...
Görgü kurallarını yaşamak ve yaşatmak saygınlık ve muhabbeti de beraberinde getirir. Toplum içindeki tavır ve davranışları belirleyen görgü kuralları Kur'an ve sünnette detaylı olarak bildirilmiştir. Müminin inancında, işlerinde, sözlerinde ve davranışlarında dosdoğru olması onun edebinin sonucudur. Peki, adab-ı muaşeret yani görgü kuralları nasıl olmalı? İslam'ın görgü kurallarına verdiği önem hakkında bilgileri ayet ve hadisler ışığında derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Müslümanlar uygun zamanlarda mümin kardeşlerini, büyüklerini ve yakınlarını ziyaret etmeli, onların gönüllerini hoş etmeye çalışmalıdır. Ancak ziyâretin, çok uzun ve usandırıcı olmamasına özen göstermelidir. Ziyârete gelenlere imkân nispetinde ikram etmelidir. Allah'a ve âhirete inanan, misâfirine izzet ve ikramda bulunmalıdır. Kur'an'da bir çok âyette sıla-i rahim emredilmektedir. Peygamberimiz (a.s.)
"Senin ile ilişkiyi kesen kimse ile ilişkini sürdür, seni mahrum edene ver, sana zulmedeni bağışla." buyurmuştur.
İSLAM'DA AKRABALIK İLİŞKİLERİNİN ÖNEMİ HAKKINDAKİ BİLGİLERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Evlere girmeden önce zil çalarak veya kapı tıklatılarak izin istenir, buyurun edilince girilir ve selam verilir. Bu hususu yüce Allah şöyle ifade etmektedir:
"Ey inananlar! Evlerinizden başka evlere, izin almadan, seslenip sahiplerine selam vermeden girmeyiniz. Eğer düşünürseniz bu sizin için daha iyidir." (Nur 24/27)
Kur'an-ı Kerim, müminlerin doğru ve dikkatli konuşmasını, söyleyecekleri sözü ölçülü ve bu sözün nereye varacağını düşünerek söylemelerini emretmekte ve onları sâlih amele yol açan güzel söz söylemeye yönlendirmektedir. Çünkü Allah, doğruların, doğru sözlülerin yardımcısıdır. Doğru sözlülerin hareketlerini hatadan korumayı, işlerini düzeltip yoluna koymayı kendilerine bir mükâfat olarak vaat etmektedir:
" Ey inananlar! Allah'tan sakının, dürüst söz söyleyin de Allah işlerinizi kendinize yararlı kılsın ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah'a ve Peygamber'ine itaat ederse, şüphesiz büyük bir kurtuluşa ermiş olur."(Ahzab, 33/70-71)
Müslüman israf etmemelidir. Çünkü israf dinen haram oluşunun yanında, bir tür görgüsüzce davranıştır.İsrâf, herhangi bir şeyi gereğinden fazla kullanmak demektir. İhtiyaç ölçüsünü aşan her harcamada israf vardır. Bu durumdan sakınanları Allah övgü ile anar: "...Onlar, sarf ettikleri zaman ne israf ederler ne de cimrilik, ikisi arasında orta bir yol tutarlar." (Furkan,25/67)