Arama

Hadisler ışığında yardımlaşma ve dayanışmanın önemi

Huzurlu ve mutlu bir toplum, birbirini seven, yardımlaşmayı sorumluluk edinen insanlardan meydana gelir. Sevgili Peygamberimiz, toplumda görmeyi arzu ettiği bütün iyilikleri önce kendi şahsında göstermiştir. Yememiş yedirmiş, giymemiş giydirmiş, yoksulları gözetmiş, yetimlere kucak açmış, hastaları ziyaret etmiş ve onları kendi haline terk etmemiştir. Bu yüzden müminler birbirini sevmeli, korumalı ve birbirlerine merhamet etmelidirler. Peki, İslam'a göre yardımlaşmanın önemi nedir? İşte, hadisler ışığında yardımlaşma ve dayanışmanın önemi….

  • 1
  • 21
İSLAM'DA YARDIMLAŞMANIN ÖNEMİ NEDİR?
İSLAM’DA YARDIMLAŞMANIN ÖNEMİ NEDİR?

İnsanın sosyal bir varlık olması ve toplu halde yaşaması, toplu halde yaşayan insanların da birbirlerinin yardımına ihtiyaç duyması sebebiyle İslâmî literatürde yardım ve yardımlaşmaya dair çok sayıda kavram bulunmaktadır.

Hadislerde de yardımlaşmayla ilgili çok sayıda kavram geçmektedir; birçok hadis mecmuasında bu konuya özel bablar ayrılmıştır. Bir kutsî hadiste, "Yalnız benim rızam için birbirine yardım edenler sevgimi hak etmiştir" buyurulur (Müsned, IV, 386). İslâm'da hayır yapma ve sevap kazanma niyetine dayanan zekât, sadaka-i fıtır, kurban, nezir, karz, kefâret, vakıf ve uygulamaların temel hedefi toplumda yardımlaşmanın kurumsallaşmasını sağlamaktır. Başta vakıflar olmak üzere bütün İslâm beldelerinde erken dönemlerden itibaren muhtaçlara hizmet vermek amacıyla kurulan aşevi, dârülaceze, yetimler evi, imaret, hastahane gibi pek çok kurum Müslümanların dayanışma ve yardımlaşma ruhunu ortaya çıkaran hayır müesseseleridir.

"Dul bir kadının ve fakirin işleri için koşturan kimse, Allah yolunda cihat eden yahut geceyi namazla gündüzü oruçla geçiren kimse gibidir."

(Buhari, Nafaka, 1)

"Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir bedene benzer."

(Müslim, Birr, 66)

"Allah için size sığınan kimseye sığınak olun. Allah için isteyen kimseye verin. Sizi davet edene icabet edin, size bir iyilik yapana karşılığını verin. Eğer onun karşılığını verecek bir şey bulamazsanız, karşılıkta bulunduğunuzu kanaat getirinceye kadar ona dua edin."
(Ebu Dâvud, Zekat, 38)

"Müslümanlar arasında kim bir yetimi yiyecek ve içeceğini üstlenecek şekilde sahiplenirse, affedilmeyecek bir günah işlememişse, Allah onu mutlaka cennete koyar."

(Tırmizi, Birr, 14)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN