Haram ile helali en iyi bilen sahabi: Muaz bin Cebel
Peygamberimizin (SAV) haram ile helali en iyi bilen kişi olarak gösterdiği Muaz bin Cebel, hayatını İslam'a adamıştı. İnsanlara iyi ve hayırlı olanı öğrettiği, kuvvetli bir imana sahip olduğu için sahabeler tarafından Hz. İbrahim'e benzetilirdi. Aynı zamanda Resulullah'ın (SAV) kendilerinden Kur'an öğrenilmesini tavsiye ettiği 4 kişiden biriydi. Peki, Peygamber Efendimiz (SAV) Muaz bin Cebel'e hangi tavsiyelerde bulundu?
📌Tebük Seferi'nden dönerken Allah Resulü (sav) ve İslam ordusunu karşılayanlar arasında bir özründen dolayı gazveye katılamayan Muaz bin Cebel de bulunuyordu.
📌Hz. Peygamber, kendisini karşılamaya gelen Müslümanlarla tek tek el sıkıştı, müsafahada bulundu. Onların tebriklerini kabul etti. Bu arada Muaz (ra) ile de el sıkıştı. Fakat sahabenin nasırlaşan ellerini görmesi üzerine Peygamberimiz (sav): "Ya Muaz, ellerinin sertliği nedendir?" diye sordu.
📌Muaz (ra) ellerinin sertliği ile Hz. Peygamber'i rahatsız ettiğini zannetti. Mahcup bir şekilde vaziyetinin sebebini açıkladı: "Ey Allah'ın Resulü! Ben çoluk çocuğumun rızkını kazanmak ve nafakalarını temin etmek için uğraşıyorum bu yüzden ellerimin yumuşaklığı gitti ve bu şekilde sertleşip nasırlaştı."
Bu söz üzerine Hz. Peygamber, Muaz'ın alnını (bir rivayette ellerini tutarak avuç içlerini) öptü ve: "Bu ellere ateş temas etmez; ahirette cehennem ateşi dokunmaz" buyurdu.
(Serahsi, 30-245)
📌Huneyn ve Taif gazvelerine katılmamasının nedeni, Mekke'nin fethinden sonra Allah Resulü tarafından buraya emir ve Kur'an-ı Kerim muallimi olarak tayin edilmesinden dolayıdır.
📌 Muaz bin Cebel'in helal ile haramı en iyi bilen sahabe olarak anılır. Bununla ilgili olarak Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Ümmetimden ümmetime karşı en merhametli olan Ebû Bekr (ra), Allah'ın emirlerine uymakta en çok titizlik gösteren Ömer (ra), en hayâlı olan Osman (ra), helalle haramı en iyi bilen Muâz b. Cebel (ra), Kur'an'ı en iyi okuyan Ubey (ra), feraizi en iyi bilen Zeyd b. Sabit (ra)'tir. Her ümmetin bir emini vardır bu ümmetin emini de Ebû Ubeyde b. Cerrâh (ra)'tır."
(Zehebî, Târîhu'l-İslâm ve vefeyâtu'l-Meşâhiri ve'l-Âlâm)
📌 Muaz bin Cebel, asr-ı saadette Kur'an-ı Kerim'in tamamını ezberleyen altı sahabeden biriydi. Aynı zamanda Resulullah'ın kendilerinden Kur'an öğrenilmesini tavsiye ettiği 4 kişiden biriydi.
📌Peygamber Efendimiz kendisine "Muaz ne iyi adam!" diye iltifat eder, kıyamet gününde onun âlimlerin önünde yürüyeceğini söylerdi.
📌 Muaz (ra), insanlara iyi ve hayırlı olanı öğrettiği, kuvvetli bir imana sahip olduğu için sahabeler tarafından Hz. İbrahim'e benzetilirdi. Geceleyin bir süre uyuduktan sonra kalkıp Kur'an-ı Kerim okuyup namaz kılardı. Hz. Peygamber'den 157 hadis rivayet etti.
Fikriyat'ın Kur'an-ı Kerim uygulamasından sureleri okumak için tıklayın
📌Muaz bin Cebel, bir gün mahallesinde yatsı namazını kıldırırken Bakara suresini okudu. Tarım ile uğraştıkları için yorgun düşen cemaatten bazıları onu Hz. Peygamber'e şikayet etti.
📌 Peygamber Efendimiz bunun üzerine "Sen fitne mi çıkarmak istiyorsun?" dedi ve namazı daha kısa surelerle kıldırmasını istedi.
(Buhârî, "Eẕân", 60, "Edeb", 74; Müslim, "Ṣalât", 178-179; Ebû Dâvûd, "Ṣalât", 123, 124)
📌 Peygamber Efendimiz tarafından hicretin 9. yılında, Yemen'e elçi, zekât memuru ve kadı olarak gönderildi.
Muaz'ın (ra) Yemen'e gönderilmesini İbn Ömer şöyle anlatır:
Yemen'den gelen bir heyetin muallim istemesi üzerine Hz. Peygamber (sav) bir gün sabah namazını kıldırdıktan sonra bize dönerek: "Ey muhacir ve ensâr topluluğu hanginiz Yemen'e gider?" diye sordu. Ebu Bekir (ra) kalkarak gitmek istediğini söyledi ancak Hz. Peygamber bir şey söylemedi ve sorusunu tekrarladı.
Bu kez Hz. Ömer (ra) kalkarak kendisinin gitmek istediğini söyledi fakat Hz. Peygamber (sav) bunu da onaylamadı. Nihayet Hz. Peygamber aynı soruyu üçüncü kez sordu. Bu kez Muaz kalkarak "Ben giderim ya Rasulullah" dedi. Hz. Peygamber de "Ey Muaz! Bu senin vazifendir" buyurdu.