İslam'a göre insan hakları
İslam'da insan hakları, tebliğin başlangıcı ile birlikte başladı. Kur'an, insana hak ettiği değeri yeniden kazandırmak amacıyla gönderildi. Öyle ki yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim, insan hakları kapsamına giren noktalara değinip, bunların korunmasını sağlamak için değişik boyutlarda müeyyidelendirdi. Kur'an-ı Kerim'in yanında Peygamber Efendimiz'in (SAV) tavsiye ve uygulamaları da insan hakları konusunda en önemli kaynaktı. Peki, İslam'ın insanlara sunduğu temel haklar nelerdi?
◾ Hak, "hukukun koruduğu menfaat"; insan hakları da "insana insan olduğu için, diline, dinine, ırkına, cinsiyetine, milliyetine, sosyal statüsüne ve rengine bakılmaksızın tanınan haklar" şeklinde tanımlanır.
◾ Ayrıca "insan hakları, insanın sahip olduğu özgürlüklerin belirgin ve kullanılabilir hale gelmesi" şeklinde tanımlanabilir.
◾ İslam dünyasında insan hakları, dinin tebliğ edilmesiyle birlikte başlamıştır. Kur'an-ı Kerim, temel insan haklarını bir defa daha tespit ve tescil etmek, insana hak ettiği değeri yeniden kazandırmak amacıyla göndermiştir.
◾ Kur'an-ı Kerim; yaşama, mülkiyet, eşitlik gibi insan hakları kapsamına giren noktalara değinip ve bunların korunmasını sağlamak için değişik boyutlarda müeyyidelendirmiştir.
◾ Kur'an ve sünnet terbiyesini almış Müslüman toplumlarda, insanların temel hak ve hürriyetlerinin korunması yönünde önemli bir mesafe alındığı, bugün için bile gıpta ile söz edilen bir hoşgörü ortamının bulunduğu, ihlâl ve haksızlıkların da oldukça mevzii kaldığı söylenebilir.
◾ İslam toplumlarında insan haklarına ilişkin bildirgelere rastlanmaması, ihlal ve ihmal edildiği anlamına değil, genel anlamda kişi haklarının gözetildiği anlamına gelir.
◾ Kur'an-ı Kerim'in yanında Hz. Peygamber'in (SAV) tavsiye ve uygulamaları da insan hakları konusunda en önemli kaynaktır. Peygamber Efendimizin (sav) farklı inanç mensupları ve etnik gruplarla yaptığı Medine Sözleşmesi insan hakları kapsamında büyük öneme sahiptir.
◾ Peygamber Efendimiz (SAV) hicretten sonra Medine'nin yerli halkı olan Müslümanlar ile Mekke'den göç eden muhacirleri toplayarak "kardeş" ilan etti.
◾ Bu kardeşlik ortamını yaymak isteyen Peygamber Efendimiz (SAV), Medine'deki Yahudi ve diğer unsurlarla antlaşma yaptı. Medine Sözleşmesi, bir anlamda Kur'an'da çerçevesi çizilen ilkelerin beşerî planda hayata geçirilmesi ve uygulanması olarak değerlendirilebilir.
◾ Tarihe ilk yazılı anayasa olarak geçen Medine Antlaşması'na göre herkes dininde serbest olacak, dostluk içinde yaşanacak, kan dökülmeyecek, dışarıdan bir saldırı olduğunda hep birlikte savunulacaktı. 50 maddelik Medine Antlaşması'nın maddelerinden bazıları şunlardı:
"Bu vesika, Peygamber Muhammed tarafından Kureyşli ve Yesribli müminler ve bunlara tâbi olanlarla sonradan onlara katılmış olanlar ve onlarla beraber cihad edenler için düzenlenmiştir. Bu vesika haksız bir icraatta bulunan veya suç işleyenlere ayrıcalık sağlamaz yahut cezalandırılmasına engel olmaz. Savaş için yola çıkanlar da Medine'de kalanlar da emniyet içinde olacaktır; haksız bir fiil ve suç işlenmesi hali müstesnadır. İyilik yapanlar ve sorumluluğunun bilincinde olanlar Allah ve resulünün himayesi altındadır."
◾ Bu antlaşmanın yanında Peygamber Efendimiz (SAV) inanları şöyle uyardı: "Antlaşma yapılmış bir zimmîyi öldüren kimse cennete giremez!"