Kalbi ürperen veli: Fudayl b. İyaz
Fudayl bin İyâz, 9. yüzyılda yaşamış Horasan'ın ilk büyük sûfîlerindendir. Zamanını ilim ve ibadete vakfeden alim, Mekke'de talebelerine hadis rivayetinde bulunmuş, dönemin halifesi Harun Reşid ile diyalog kurmuştur. Ona göre helal olanı istemek ve doğruluktan sapmamak insanın süsleridir. İhlası da şöyle tanımlamıştır: "İnsanların hatırı için ameli terk etmek riya, onları memnun etmek için amel etmek şirk, bu iki durumdan kurtulmak ihlâstır." Allah korkusuyla kalbi ürperen Fudayl b. İyaz'ın hayatına daha yakından bakalım.
Giriş Tarihi: 17.09.2022
09:52
Güncelleme Tarihi: 17.09.2022
10:40
◾ Fudayl bin İyâz, 725 senesinde Horasan'da doğar ve burada büyür. İlim tahsil etmek amacıyla Kûfe'ye gider. Burada Ebû Hanîfe ve Hanefî fıkhına mensup kimselerin ders halkalarına katılır. Ardından Mekke'ye yerleşerek zamanını ilim ve ibadete vakfeder.
*Horasan neresi? Bugün ekseriyeti İran'da bulunan bir eyalet.
◾ Mekke'de talebelerine hadis rivayetinde bulunmuş, dönemin halifesi Harun Reşid ile diyalog kurmuştur.
◾ Hârun er-Reşîd ona zahid olduğunu söyleyince Fudayl bin İyâz "kendisinin dünyada, onun ise ahirette zahid" olduğunu söyleyerek dünyanın geçici, ahiretin kalıcı olduğunu belirtir.
◾ Halife dışındaki devlet adamlarıyla yakınlık kurmaktan kaçınarak onlardan gelen hediyeleri kabul etmeyen Fudayl b. İyaz, hicrî II. asrın ilk yarısında ortaya çıkan Halku'l-Kur'an meselesi ne "Kur'an Kerim Allah kelamıdır, mahluk değildir." cevabını vererek büyük cesaret gösterir.
*Halku'l-Kur'an Meselesi nedir? İlk defa Ca'd bin Dirhem ve Cehm bin Safvân tarafından ortaya atılan, Kur'an'ın mahluk mu yoksa Allah'ın kelamı mı olduğuna dair tartışmadır.
Fudayl bin İyâz'ın yaşadığı coğrafya
◾ Halife Me'mûn döneminde siyasi iktidar, Kur'an'ın mahluk olduğu görüşüne sahiptir.
◾ Horasan Farsçada "güneşin doğduğu yer" anlamına gelir. Mâverâünnehir'i içine alarak Hindistan'dan Orta Asya'ya kadar uzanır.
◾ Coğrafi konumu dolayısıyla zamanla ticaret merkezi hâline gelmiş, bu durum iktidar mücadelelerine yol açmıştır .
◾ Jeopolitik konumu dolayısıyla çok göç aldığından nüfusu kozmopolittir. Horasan'ın Hz. Ömer (ra) döneminde mi, Hz. Osman (ra) döneminde mi fethedildiği ise tartışma konusudur.
◾ Ancak Kûfe Hz. Ömer (ra) döneminde inşa edilir, Hz. Ali (ra) ve ilk Abbasi halifeleri tarafından devletin merkezi ilan edilir.
◾ Fetihlerle birlikte İslam'ın Asya kıtasına da yayılmasıyla Araplar Horasan'ı yurt tutmaya başlar. Büreyde bin Husayb fetihlere katılarak Horasan'a yerleşip burada vefat eden son sahabedir.
◾ Seyyah İbn Battuta'nın anlatımıyla Irak'ta bulunan Kûfe, Hz. Ali'nin (ra) hilafetindedir. Şehir surlardan yoksun olup evlerin duvarları tuğladandır. Çarşılarında çoğunlukla hurma ve balık satılır. Büyük Camii'de Hz. İbrahim'in namazgahının ve Hz. Ali'nin (ra) şehit edildiği yer olarak değerlendirilen mihrap bulunur.
◾ Fudayl bin İyâz, Temîm kabilesinin Yerbu' koluna mensup olup künyesi oğlu Ali dolayısıyla Ebû Alî'dir. Kendisi gibi hadis ilmiyle iştigal eden üç oğlu vardır.
◾ Büyük hadis alimi Nesâi'ye göre güvenilir bir râvi olan oğlu Ali bin Fudayl, hem hadis rivayet etmiş hem de kendisinden hadis alınmıştır.
◾ Ebûbekir bin Ayyâş bir hatırasında Fudayl bin İyâz ve oğlu Ali'nin Allah (CC) korkusunu şu şekilde anlatır: "Fudayl bin İyâz'ın arkasında Fudayl bin Ali ile namaz kılıyormuş. Fudayl Tekasür Sûresi'nde "leteravünne'l-cahîm" kısmını okuyunca Ali yüz üstü düşmüş ve Fudayl bu ayette durakalmış."
Fudayl bin İyâz'ın hidayet erme hikayesi
◾ Aslında Fudayl bin İyâz, Ebîverd ile Serahs arasında yol kesen eşkıyalardandır. Bir cariyeye âşık olur. Bir gün bu cariyenin evinin duvarına tırmandığı sırada içeride Kur'an-ı Kerim okunduğunu fark eder.
◾ Hadîd Sûresi'nin 16. ayet-i kerimesinde geçen "İman edenlerin Allah'ı zikretmekten ve inen haktan dolayı kalplerinin saygı ile ürpermesinin zamanı gelmedi mi?" ifadesinden etkilenerek tövbe eder.
Fudayl bin İyâz'ın tövbesi: "Allah'ım sana Beytü'l-Haram'da komşu olarak tövbe ettim."
◾ Bu hadiseden sonra dünya nimetlerine yüz çevirip kendini ibadete veren Fudayl bin İyâz, yakınlarına ahireti düşünerek o gün için hazırlık yapmalarını ve Allah'tan korkmalarını öğütler.
◾ Allah korkusunu "Kim Allah'tan korkarsa hiçbir şey ona zarar veremez ve kim Allah'tan başka şeylerden korkarsa ona kimse bir fayda veremez." sözüyle dile getirir.
◾ Ebû Ali er-Râzî , Fudayl bin İyâz ile otuz sene boyunca arkadaşlık ettiğini, güldüğünü hatta tebessüm dahi ettiğini görmediğini söyler.
◾ Yine Ebû Ali er-Râzî, onu ilk defa oğlu Ali vefat ettiğinde gülerken görmüş ve sebebini merak etmişti. Fudayl bin İyâz "Eğer Allah bir işi sevdiyse ben de o işi sevimli olarak görürüm ." diyerek merakını giderdi.