Kimler zekat vermeli? Zekat verme şartları neler?

ZEKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ

◾ Zekat yükümlülüğü, yardımlaşmayı sistemleştirmektedir. Zengin, her yıl malının belli bir bölümünü yoksullara vermek durumundadır. Öyle bir yüzyılda yaşıyoruz ki refah düzeyi önceki dönemlere göre daha iyi. Bu da bizlere zekat yükümlülüğü getirmektedir.

◾ Zekat ile ve vermek ile alakalı hadisler ve ayetler vardır. Bunlardan biri şöyledir; "Veren el, alan elden daha hayırlıdır."

(Buhârî, "Zekât", 18; Müslim, "Zekât", 32.)

YARDIMLAŞMANIN ÖNEMİ

◾ Zekat, kişinin isteğine bırakılmış bir yardım değildir. Zekat; yoksulun, zenginin zimmetindeki hakkı ve zenginin yerine getirmek mecburiyetinde olduğu bir sorumluluğudur.

◾ Kur'an-ı Kerim'de, Zariyat suresinin 19. ayetinde, yardımlaşma ile alakalı; "Yardım isteyenlere ve yoksullara mallarından belli bir pay ayırırlardı" ayeti yer almaktadır.

İSLAM'IN BEŞ ŞARTINDAN

◾ İslam'ın beş temel şartından biri de zekattır. Kur'an-ı Kerim'in pek çok yerinde zekat, namaz ile birlikte anılmış, "Namazı kılınız, zekatı veriniz." buyrulmuştur.

◾ İslam, beş temel ibadet üzerine kurulmuştur. Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) zekatın, bu temel ibadetlerin üçüncüsü olduğunu bildirmiştir.

KUR'AN-I KERİM UYGULAMAMIZDAN MUKABELE DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN
CÜZ, MEAL, SURE, AŞR-I ŞERİF DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

ZEKAT NE DEMEK?

◾ Zekat Arapça kökenli bir kelimedir. "Bereket, fazlalık; temizlik" manasına gelmektedir. "Dinimizdeki beş şarttan biri olarak sahip olunan ve belli bir miktarı aşan mal ve paranın yoksullara dağıtılması gereken kırkta biri ve bunun yoksullara dağıtılması" anlamını karşılar.

◾ O halde zekat sözcüğüne bir örnek verelim; Hûblar âşık-ı bîçâreye rahm etmezler / Yok o bî-rahmların var ise dîninde zekât (Rûhî-i Bağdâdî)

KUR'AN-I KERİM'DE ZEKAT

◾ Kur'an-ı Kerim'de zekat ile ilgili birçok ayet bulunur. Ayetlerden biri şöyledir; Senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, yarısını, üçte birini ibadetle geçirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir grubun da (böyle yaptığını) rabbin elbette bilir. Gece ve gündüzü belirleyen ancak Allah'tır. O, sizin (istenen) vakti tesbit edemeyeceğinizi bilmektedir. Bu yüzden de sizi bağışlamıştır. Artık Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah bilmektedir ki içinizde hastalar bulunacak, bir kısmınız Allah'ın lutfundan rızık aramak üzere yeryüzünde yol tepecek, diğerleri de Allah yolunda çarpışacaktır. O halde Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı kılın, zekâtı ödeyin, Allah'a güzel bir borç verin. Kendiniz için önceden ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz; işte bu daha iyidir ve mükâfatı daha büyüktür. Allah'tan bağışlanmayı dileyin, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı çok esirgeyicidir.

(Müzzemmil suresi - 20. ayet)