Arama

Aziz hatıra: Mukaddes Emanetler

Mukaddes Emanetler, Peygamber Efendimizin (SAV) ve diğer bazı peygamberlere, sahabe ve İslam büyüklerine ait eşyalardır. Önemli bir kısmı Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı fethi sırasında ve daha sonra oradan getirilenlerden oluşur. Asırlar öncesinden gelen bu aziz emanetler, nesiller boyunca büyük bir titizlikle korundu. Peki, Mukaddes Emanetler nelerdir? İşte Kutsal Emanetler hakkında bilinmesi gerekenler...

  • 2
  • 20
Müslümanların aziz emanetleri
Müslümanların aziz emanetleri

🔸 Tarih boyunca halifelerin ve İslam devletleri hükümdalarlarıın himayeleri altında bulunan Kutsal Emanetler'e, halifelik alametleri gözüyle bakılmış ve değer verilmiştir.

🔸 Benzersiz bir dini törenle Yavuz Sultan Selim'e takdim edilen Kutsal Emanetler'den bazıları, Osmanlı ordusunun bekçiliğinde ve Kur'an-ı Kerim okunarak, İstanbul'a getirilmiştir. Emanetler, önceleri Topkapı Sarayı'nın Harem, Hazine gibi kısımlarında korunmuş, daha sonra ise Hırka-i Saadet Dairesi'nde muhafaza edilmişlerdir.

İslam dünyası için manevi değeri çok yüksek olan bu eşyaların İstanbul'a getirilerek bu emanetlere ev sahipliği yapmaya başlaması, şehrin manevi değerine değer katan tarihi günlerden biri olmuş, İstanbul da kutsal dininin emanetlerini büyük bir saygı, sevgi ve itinayla bugüne kadar muhafaza etmiştir. Kutsal Emanetler'in İstanbul'a getirilişi yalnızca Yavuz Sultan Selim zamanıyla sınırlı kalmamış, bu değerli koleksiyona Osmanlı Devleti'nin son dönemlerine kadar birçok yeni eser kazandırmıştır.

🔸 Halen müzede korunan ve bir kısmı sergilenen Mukaddes Emanetler'den en önemlilerine daha yakından bakalım. 👇

  • 3
  • 20
Hırka-i Saadet
Hırka-i Saadet

Hz. Peygamber'in (SAV) hırkası

🔸 Peygamber Efendimiz (SAV) daha hayatta iken ona sevgisini göstermek amacıyla birçok şiir yazıldı. Gelenek haline gelen bu şiir türleri ise kaside olarak adlandırıldı. Bu kasidelerden biri ise Hz. Peygamber'in (SAV) huzurunda okundu: Kaside-i Bürde.

Kâ'b bin Züheyr tarafından yazılan kaside, Peygamber Efendimizin (SAV) üstün ahlaki vasıflarını, getirdiği tevhid mesajının değeri, ona iman edip yolundan giden sahabenin cesaretini anlatır. Kâ'b bin Züheyr, şiirinin "Muhakkak ki Peygamber kendisiyle aydınlanılan, Allah'ın çekilmiş yalın kılıçlarından bir kılıçtır" beytini söylediğinde Peygamber Efendimiz duygulanarak üzerindeki hırkayı çıkarıp ona hediye etti. Bu olay nedeniyle kaside "kaside-i bürde" olarak anıldı. Hz. Peygamber'in, sırtından çıkarıp kendisine bizzat giydirdiği hırka, Resûlullah'ın (SAV) en önde gelen emaneti sayılır.

Tarihte nam salmış Bürde Kasidesi

🔸 Sırasıyla Emevilere ve Abbasilere intikal eden bu mukaddes hırka, bir müddet Mısır'da muhafaza edildi. Buradaki Abbasi halifeleri tarafından bazı merasimlerde giyildi.

🔸 Osmanlı döneminde ise sultanlar bazen çıktıkları seferlerde Hırka-i Saadet'i yanlarında götürdü. Örneğin I. Ahmed'in gittiği her yere Hırka-i Saâdeti de beraberinde götürürdü.

Osmanlı döneminde hırka-i saâdeti korumakla görevli kırk has odalı mevcuttu. Bunların görevi odaları süpürmek, burada mevcut mushafların ve diğer kitapların tozunu almak, buhur yakmak, gül suyu serpmek, altın ve gümüş eşyaları parlatmak ve binanın tabanını yıkamaktı. Dört has odalı gece nöbeti tutar ve Kur'an okurlardı. Hırka, Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılan iç içe iki altın sandıkta bohçalara sarılı olarak muhafaza ediliyor.

  • 5
  • 20
Dendân-ı Saadet
Dendân-ı Saadet

Hz. Peygamber'in (SAV) Uhud Savaşında kırılan mübarek dişinden bir parça

🔸 Uhud Gazvesi esnasında Utbe b. Ebû Vakkas tarafından atılan bir taşla Hz. Peygamber'in (SAV) miğferi parçalandı ve sağ alt çenede ön dişlerle azılar arasındaki dişi kırıldı.

🔸 Peygamberimizin (SAV) yüzü yaralanınca akan kanı durdurmak için Hz. Ali (RA) ile Fatıma (RANHA) gayret sarf etti.

Kırık diş parçasının kimin tarafından muhafaza edildiği bilinmemektedir. Hırka-i Saadet Dairesi'nde bulunan dendân-ı saâdet altın mahfazası Sultan VI. Mehmed tarafından yaptırılmıştır.

Uhud Savaşı: Müslümanlar için ibret dolu olay

  • 6
  • 20
Nâlin-i Saadet
Nâlin-i Saadet

Hz. Peygamber'e (SAV) nisbet edilen ayakkabılar

🔸 Resûl-i Ekrem'in (SAV) ayakkabıları vefatından sonra muhafaza edildi. Bunlardan bir çift kendisine on yıl hizmette bulunan Enes b. Mâlik'te (RA) kaldı.

🔸 Evliya Çelebi, Mısır'dan getirilişini anlattığı mukaddes emanetler arasında bir "pâybûş-i şerif"ten söz eder. Mukaddes emanetler arasında yer alan nalin-i saadetlerden birinde koyu kahverengi birer çift sırımdan oluşan, biri baş parmakla yanındaki, diğeri orta parmakla yanındaki parmaklar arasından geçen iki kıbâlinin olduğu ve bunların ayak tarağı üstünde topuklardan gelen birer çift bağ ile birleştiği görülmektedir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN