Peygamber Efendimizin doğumu sırasında gerçekleşen mucizeler
Kudsi hadiste Allah, "Sen olmasaydın ya Muhammed âlemleri yaratmazdım" buyruluyor. Kâinatta en büyük hadise, Yüce Allah'ın habibim dediği Hz. Muhammed'in dünyaya teşrifleridir. Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz ne zaman doğdu? Peygamberimizin doğumu sırasına gerçekleşen mucizeler neler?
Önceki Resimler için Tıklayınız
Hz. Ayşe'nin anlattığına göre Mekke'de ticaretle meşgul olan bir Yahudi, Resulullah'ın doğduğu gece, Allah Resul'ünün dünyayı teşrifinin alâmeti olan yıldızın doğduğunu görmüş, Kureyş meclislerinden birine giderek:
"Ey Kureyşliler! İçinizde bu gece çocuğu doğan var mı?" diye sormuştu.
"Vallâhi bilmiyoruz!" denilmesi üzerine Yahudi: "Ey Kureyş cemaati! Size söylediğim şeyi iyi belleyiniz! Bu gece ahir zaman ümmetinin peygamberi doğmuştur. Onun iki kürek kemiği arasında, üzerinde tüyler bulunan siyah sarı karışımı bir ben vardır." dedi. Meclistekiler, Yahudi'nin söylediklerine hayret ederek dağıldılar. Evlerine varınca Yahudi'nin sözlerini ailelerine anlattılar. Bir kısmının ailesi: "Abdullah'ın bir oğlu doğdu. O'na Muhammed ismini verdiler!" dedi. Bunun üzerine onlar Yahudi'nin evine gidip: "Mekke'de bir çocuk doğmuş, haberin var mı?" dediler. Yahudi: "Ben size haber verdikten sonra mı yoksa önce mi?" diye sordu. "Önce doğmuş, ismi de Ahmed!" dediler.
İsteği üzerine onu Hazreti Âmine'nin evine götürdüler. Hazret-i Âmine mübarek oğlunu onlara gösterdi. Yahudi, Peygamber Efendimiz'in sırtındaki nübüvvet mührünü görünce bayıldı. Ayıldığı zaman, kendisine: "Ne var, ne oldu?" dediler. Yahudi: "Vallahi artık İsrailoğullarından peygamberlik gitti! Ellerinden Kitap da gitti! Son peygamberin, İsrailoğullarını öldüreceği ve din adamlarının itibarını düşüreceği yazılıdır. Araplar nübüvvetle büyük bir izzet ve şerefe erecekler. Ey Kureyş cemaati! Sevininiz, vallahi siz, haberi doğudan batıya kadar ulaşacak bir kuvvete malik olacaksınız!" dedi. (İbn-i Sa'd, I, 162-163; Hâkim, II, 657/4177)
O gece gökyüzünden yıldızlar döküldü. Resulullah, dünyaya teşrifleri gecesinde hazan yaprağı gibi gök kubbeden yıldızlar döküldü. Bu hâdise de şuna işaret ediyordu: Bundan böyle şeytan ve cinlerin gökten haber almaları son bulmuştur. "Madem Resûl-i Ekrem (sav) vahiy ile dünyaya çıktı, elbette yarım yamalak ve yalanlar ile karışık, kâhinlerin ve gaipten haber verenlerin ve cinlerin ihbarâtına (haberlerine) set çekmek lâzımdır ki, vahye bir şüphe irâs etmesinler ve vahye benzemesin. Evet, bi'setten evvel kâhinlik çoktu. Kur'an, nazil olduktan sonra onlara son verildi.
Resûlullâh'ın velâdetine bütün Mekke halkı sevinmişti. Hatta Ebu Leheb, mübarek yeğeninin doğduğunu müjdeleyen cariyesi Süveybe'yi, zât ederek mükâfatlandırmıştı. (Halebî, I, 138.) Bu hâdiseyle alâkalı olarak daha sonra Abbâs (r.a.) şunları anlatır: Ebu Leheb'i ölümünden bir sene sonra rüyamda gördüm. Kötü bir hâlde idi: "Sana nasıl muamele edildi?" diye sordum. Ebu Leheb: "Muhammed'in doğumuna sevinerek Süveybe'yi âzâd ettiğim için pazartesi günleri azabım biraz hafifletilmektedir. O gün başparmağımla işaret parmağım arasındaki şu küçük delikten çıkan su ile serinlemekteyim." cevabını verdi. (İbn-i Kesîr, el-Bidâye, II, 277; İbn-i Sa'd, I, 108, 125)