Peygamber Efendimizin tıbba dair önemli hadisleri
İslam dininin tebliğinden sonra Peygamber Efendimizin işaret ve teşvikleriyle dini ilimlerin yanında tıp bilimi de gelişti. Hz. Muhammed'in tıbba dair hadisleri tabip gözü ile ele alınırsa, bir bölümünün genel tıp konularına, bir kısmının da tedavi edici hekimliğe ait ilaç tariflerinden ibaret olduğu görülür. Bu hadisler bugünkü tıbbi telakkilerimize uygunluk göstermesinden başka, Arap yarımadasındaki tıbbi uygulamaları düzeltmek ve tababete ilmi bir hüviyet kazandırmak gibi önemli bir rol oynar. İşte Peygamber Efendimizin tıbba dair önemli hadisleri…
Giriş Tarihi: 13.06.2019
16:28
Güncelleme Tarihi: 13.06.2019
16:29
Yeryüzünde vücut acısının koparttığı ilk çığlık hekim çağıran ilk ses olmuştur ancak bu sese ne zaman cevap verildiğini bilinemez. Fakat bilinen bir geçek var ki, İslâm dininin tebliğinden sonra Hz. Peygamber'in işaret ve teşvikleriyle dinî ilimlerin yanında tıp bilimi de gelişti. İnsanoğlunun oluşturduğu ilk toplumdan başlayarak günümüze kadar karşılaştığı her türlü zorluk ve sıkıntıları atlatmak için gayret etti. Hastalık insanın her zaman maruz kaldığı bir durum olduğundan bundan kurtulmak için hem tedavi yollarını hem de bu yolların gerçekleştirilebileceği kurumları araştırmış ve zaman içinde bu kurumları kurmuş ve oluşturdu.
Hz. Peygamber'in tıp ilmine kazandırdığı yenilikler, hadislerdeki tıbbî hakikatler ve nebevî tıbbın hususiyetleri gibi mevzular, müstakil çalışmalarda incelenmesi gereken, ayrıca tıbbî formasyon isteyen konulardır.
Tıp (et-Tıbb), sözlükte yumuşaklık (rıfk) ve bir işte maharet sahibi olmak anlamına gelir. Araplar, önceleri maharetli ve konusunun uzmanı (hâzık) kişilere "tabîb" demişlerse de; daha sonraki devirlerde bu kelime, tedavi usullerini iyi bilenler için kullanılmıştır. Tıp ilmi, "beden ve nefsin tedavi edilmesi" veya "sıhhatin korunmasının ve hastalığın giderilmesinin kendisi vasıtasıyla bilindiği ilim" şeklinde tanımlanmıştır. Kısaca tıp, yalnızca maddî hastalıkları kapsamamaktadır; bunun yanında psikolojik hastalıklar ve bu hastalıkların tedavisi de İslâm tıbbının ilgi alanıdır.
Hz. Peygamber, tedavinin gerekli olduğunu, her hastalığın şifasının bulunduğunu ve bazı hastalıkların nasıl tedavi edileceğini ümmetine öğretmiştir. Hatta koruyucu hekimliği ciddi manada ilk defa gündeme getirmiş ve temel ilkelerini belirlemiştir. Ancak Hz. Peygamber, tıbbî tedaviler ve ilâçlarla ilgili tafsilâtlı bilgi vermemiş; temel sağlık prensiplerini açıklamış, daha ziyade kolay temin edilebilen ve çok yönlü faydaları olan gıda ve bitkileri tavsiye etmekle yetinmiştir.
Tıbb-ı Nebevînin tarihçesi
Resûlullah (s.a.v)'in tıpla ilgili hadisleri , hadis kitaplarının daha çok "kitâbu't-tıbb " bölümlerinde tasnif edilir. Buhârî'nin "kitâbu't-tıbb"ında, 58 konu başlığı altında 118 hadis-i şerif mevcuttur. Bu bölüm üç ana kısma ayrılmıştır: İlk 31 babda "şifâ "nın Allah tarafından indirildiği, kadınların hasta erkekleri tedavi etmesinin caiz olduğu, şifâ veren bitki, gıda ve içecekler gibi tıbbın temel konuları ile ilgili hadis-i şerifler yer almaktadır; ayrıca hacamat, karantina, dağlama ve kül koyarak kan kaybının engellenmesi gibi tedavi metodlarını anlatan hadisler de yine bu kısımda rivayet edilmiştir.
Tıbb-ı Nebevînin tarihçesi
32. babdan 52. baba kadar olan ikinci kısımda da ise, rukye (şifâ niyetiyle âyet-i kerimeleri okuyarak dua etme), nazar, uğursuzluk, fal ve sihir gibi psikolojik hastalıklar ve tedavî yöntemleri konusundaki hadisler yer almıştır. 53. babdan 58. baba kadar olan son kısımda ise hastalıkların bulaşması, zehirlenme, zehirden korunma ve su kabına sinek düşmesi gibi mikrobik hastalıklar ve kimyevî terkipler, yani eczacılıkla alâkalı konulardaki hadisler yer almaktadır. İşte Peygamber Efendimizin tıbba dair önemli hadisleri…
Tıbb-ı Nebevînin tarihçesi
"Kim bilgisi olmadığı halde hekimlik yapmaya kalkışırsa, sebep olacağı zararı öder." (Ebu Davud, Diyat 23; Nesai, Kasame 41; İbni Mace, Tıb 16)