Peygamberimizin dedesi Kureyş reisi Abdülmuttalib
Peygamberimizin dedesi Abdülmuttalib, üstün karakterli, inançlı, iyi kalpli bir insan; Kureyş'in adil reisiydi. Reisliği döneminde gördüğü bir rüya üzerine Cürhümlülerin Mekke'yi terk ederken kapattıkları zemzem kuyusunun yerini bulmuştu. Fil Vakası'nda, Kabe'yi yıkmaya gelen Ebrehe ile müzakerelerde bulunmuş ve büyük bir metanetle Kabe'yi sahibinin mutlaka koruyacağını ona hatırlatmıştı. Daha doğmadan yetim, küçük yaşta ise öksüz kalan Peygamber Efendimizi o himaye etmiş, yaşadığı müddetçe gereken ihtimamı göstermişti. Peki, Abdülmuttalib kimdir?
Daha sonra beş hanımından on oğlu dünyaya geldi ve gördüğü bir rüya üzerine adağını yerine getirmek istedi.
Kurban adayını belirlemek maksadıyla oğulları arasında çektirdiği kura Peygamberimizin babası Abdullah'a çıktı. Ancak Abdullah'ın yerine yine kura usulüyle belirlenen yüz deveyi kurban etti.
Ömrünün sonuna doğru puta tapmayı terketmiş, içkiyi bırakmış, Kâbe'nin çıplak olarak tavaf edilmesini yasaklamıştı.
Allah'ın varlığına, ceza ve mükâfat yeri olarak ahiretin mevcudiyetine inanmış, zaman zaman Hira mağarasına çekilip ibadetle meşgul olmuştu.
Hristiyanlığı yaymak ve kendi yaptırdığı mabedin ziyaretlerini arttırmak isteyen Ebrehe, Kâbe'yi yıkmak amacıyla filin önderlik ettiği ordusu ile Mekke üzerine yürümüştü. Allah tarafından gönderilen ebabil kuşları, taşıdığı taşlarla tüm orduyu delik deşik ederek helâke sürüklemişti.
Kureyş reisi Abdülmuttalib, Ebrehe'ye, Kâbe'yi kendi sahibinin koruyacağını söylemekle yetinmişti. Abdülmuttalib, Kâbe'ye gidip beytini koruması için Allah'a dua ettikten sonra halka şehrin dışına çıkmalarını, dağlara ve vadilere çekilmelerini emretmişti.
İslam öncesi olarak adlandırılan o dönemde yağmur duası yapıldığı, Peygamberimizin daha çocukken dedesi Abdülmuttalib ile birlikte yağmur duasına çıktığı ve Abdülmuttalib'in Peygamberimizi işaret ederek Allah'tan yağmur istediği kaydedilir.
Yaygın olan rivayete göre Abdülmuttalib, 82 yaşında Mekke'de öldü ve Cennetü'l-Muallâ'daki (Hacûn Kabristanı) büyük dedesi Kusayy'ın mezarı yanına defnedildi. Ölümü münasebetiyle Mekke halkı matem tuttu; dükkânlar günlerce kapalı kaldı, hakkında mersiyeler söylendi.
Hâşim'in nesli yalnız Abdülmuttalib'le devam ettiği için onun vefatıyla Haşimoğlularının nüfuz ve kudreti zaafa uğradı. Ümeyyeoğulları, kısa bir süre de olsa Hâşimoğulları'na üstünlük sağladılar.
Bu sebeple Harb bin Ümeyye Abdülmuttalib'in yerine geçti ve Kâbe'ye ait görevlerden sadece sikâye Abdülmuttalib'in oğullarından Abbas'a kaldı.