Peygamberler ışığında Kudüs'ün önemi
Kur'an-ı Kerim'de "mübarek, şerefli, değerli, sadakat ve selam yurdu" olarak zikredilen Kudüs, tarihi boyunca peygamberlerin durağı ve meskeni olmuştur. Hz. Adem'in (AS) tövbe ettiği, Hz. Muhammed'in (SAV) Miraç mucizesine ve daha nice mühim hadiseye şahitlik eden bu esenlik yurdu aynı zamanda Müslümanların ilk kıblesidir. Kudüs'ü idrak ederek yaşamak için evvela peygamberleri ve öğrettiklerini anlamak gerekir.
İLK MESCİT
🔸 Zamanın başlangıcından itibaren Kudüs, mukaddes bir toprak olmuştur. Hz. Muhammed'in (SAV) ve ilk Müslümanların kıblesi olan Kudüs, Hz. Adem'den (AS) Hz. Muhammed'e (SAV) kadar birçok peygamberin evi mahiyetindedir.
🔸 Ebu Zer Gıfari (RA) rivayet ediyor:
"Ya Resulullah! Yeryüzünde ilk kurulan mescit hangisidir?" dedim. "Mescid-i Haram'dır" buyurdu. "Sonra hangisidir?" diye sordum. O, "Mescid-i Aksa'dır" buyurdu. "Bunların arasında ne kadar zaman vardır?" dedim. "Kırk yıl vardır" buyurdu."
(Müslim, Mesacid, 2 )
↪ Hadisten anlaşılacağı üzere yeryüzünde kurulan ilk mescit Mescid-i Haram, ikinci mescit ise Mescid-i Aksa'dır.
KUDÜS VE HZ. ADEM (AS)
🔸 Miraç hadisesinde Peygamber Efendimizin (SAV) ilk katta görüştüğü Hz. Adem (AS) , Kudüs'ü anlamamız noktasında mühim olan ilk isimdir. Kudüs'ün ehemmiyeti, insanlığın başlangıcı ile ortaya çıkar. İlk insan olan Hz. Adem (AS), yeryüzünde tövbe eder. Rabbinden af dilediği en önemli topraklardan biri Mekke, diğeri Kudüs'tür.
🔸 Konuyla ilgili Karahan,"Mescidi Aksa, bizim Harem-i Şerif'imizdir. Mekke, Medine ve Kudüs olmak üzere üç Harem-i Şerif'imiz vardır. Mekke bizim hidayet, Medine rahmet ve Kudüs bereket kapımızdır. Kudüs'e gittiğimizde Mescid-i Aksa'ya tövbe ederek gireriz. Çünkü Allah (CC) bize hıtta* dememizi buyurmuştur. Rahmet bularak çıktığımıza emin oluruz ve bereketlendiğimizi düşünürüz. Kudüs, vazgeçilemeyecek bir toprağımızdır. Kudüs, zamanın Hz. Adem (AS) zamanından beri yeryüzünde varlık gösteren mukaddes bir topraktır" sözleriyle Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın manevi önemine dikkat çekti.
Hıtta*
Günahlardan tövbe etmek.
KUDÜS'TE EDİLEN DUA
🔸 İnsanlığın atası olan Hz. Adem'in (AS) Kudüs'te ettiği tövbe duası, Kur'an'ı Kerim'de A'raf Suresi içinde geçmektedir. Kudüs'ü ziyaret eden Müslümanların, bu ayeti okumayı tercih ettiğini belirten Karahan, "Hz. Adem (AS) orada olduğu için ve bize tövbe etmeyi öğrettiği için, Kudüs'e gittiğimizde onun gibi tövbe edip o tövbenin karşılığının olmasını bekliyoruz" dedi.
🔸 Hz. Adem'in (AS) Kudüs'te ettiği tövbe duası:
"Rabbenâ zalemnâ enfusenâ ve in lem tagfirlenâ ve terhamnâ le nekûnenne minel hâsirîn."
↪ Anlamı: "Dediler ki: "Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz."
(A'raf Suresi 23. Ayet)
KUDÜS VE HZ. İDRİS (AS)
🔸 Kudüs ile anılan önemli peygamberlerden diğeri ise Hz. İdris'dir (AS). Peygamber Efendimiz (SAV), Miraç hadisesinde dördüncü kat semada Hz. İdris (AS) ile karşılaşır. Hz. İdris (AS), ilk terzidir ve ilk ibadethaneleri kuran kişi olması nedeniyle önemli bir peygamberdir.
↪ İdris isminin anlamı öğretmek, alıştırmaktır.
🔸 Yunus Emre, "Şol Cennetin Irmakları" şiirinde Hz. İdris'den (AS) şöyle bahseder:
Kimi yiyip kimi içer,
Hep melekler rahmet saçar,
İdris nebi hulle biçer,
Diker Allah deyu deyu.
🔸 Miraç hadisesinde Hz. Muhammed (SAV) ile semanın dördüncü katında görüşen Hz. İdris (AS), "Sübhanallah" lafzını dilinden düşürmeyen bir peygamberdi.
↪ Sübhanallah, Allah'ın (CC) noksan sıfatlardan münezzeh ve yüce olduğunu ifade eder.
🔸 Karahan, Hz. İdris (AS) hakkında şu ifadeleri kullandı: "Semanın dördüncü katındaki Hz. İdris (AS), her iğneyi delikten geçirişinde "Sübhanallah" dermiş.İşte biz, aynı İsra Suresi'nde Sübhan olan Allah (CC) bu yolculuğu yaptırmıştır Hz. Muhammed'e (SAV), Sübhanallah diyen Hz. İdris (AS) ile semanın dördüncü katında buluşmuştur. O yüzden Kudüs'te bolca Sübhan olduğunu Allah'ın (CC) deklare etmek lazım gelir".
🔸 Kur'an'da Hz. İdris'den (AS) şöyle bahsedilir:
"Vezkur fil kitabi idrise innehu kane sıddikan nebiyya."
↪ Anlamı: "Kitap'ta İdris'i de an. Şüphesiz o, doğru sözlü bir kimse, bir nebi idi."
(Meryem Suresi 56. Ayet)