Sevgi dolu bir anne: Hz. Halime (r.anha)
Efendimizin (SAV) çocukluğu, öksüz ve yetim bir şekilde geçti. Bu dönemde sevgi dolu bir anne olan Hz. Halime (r.anha) Peygamberimize (SAV) sütannelik yaptı ve ona özenle baktı. Hz. Muhammed (SAV) beş yaşına gelene kadar Hz. Halime ile yaşadı. Aynı zamanda bu zaman diliminde Rasulullah'ın (SAV) başından göğsünün yarılması (Şakku's-Sadr) olayı gerçekleşti. Sizlere Peygamberimizin sütannesi, tam adı Halîme bint Ebî Züeyb olan Hz. Halime'yi anlattık.
Önceki Resimler için Tıklayınız
◽ Peygamber Efendimiz (SAV), bir yetim olarak dünyaya geldi. O'nu, annesi Amine yalnızca birkaç gün emzirebilmişti.
◽ O sıralarda Hz. Halime (RANHA), bir kıtlık yılında, kabilesinden bazı kadınlarla birlikte sütannelik yapmak amacıyla Mekke'ye gitti ancak zengin bir aile çocuğu bulamadı.
MALİK BİN DİNAR'IN MÜSLÜMANLARA TAVSİYELERİ
◽ Hz. Halime'nin (RANHA) kabilesi Arap kabileleri içinde dili en fasih en doğru olanı idi.
Hatta bir gün Hz. Ebu Bekir (RA):
"−Yâ Resûlallâh! Sen'den daha fasîh konuşan bir kimse görmedim." dediğinde, Allâh Resûlü:
"−Bunda şaşılacak ne var! Ben Kureyş kabîlesine mensûbum ve Sa'doğullarına sütanneye verildim." buyurmuştur.
(Ali el-Muttakî, VI, 174/15247)
◽ Halime Sultan, Hz. Peygamberin (SAV) yetim olmasından dolayı yanına almakta biraz tereddüt eder. Fakat maddi ihtiyacına binaen Efendimize (SAV) sütanneliği yapmayı kabul eder ve Peygamberimize (SAV) iki yıl sütannelik yapar.
◽ Peygamberimize (SAV) sütannelik yaptıktan sonra Hz. Halime (RANHA), Efendimizi (SAV) ailesine teslim etmek ister. Hz. Peygamber'in annesi Hz. Amine (RANHA), bir rivayete göre Mekke'de veba salgını olmasından dolayı bir süre daha sütannesinin yanında kalmasını uygun görür ve Halime annemiz bunu kabul eder.
◽ Peygamber Efendimiz (SAV), beş yaşına geldiğinde ise Halime annemiz onu annesi Hz. Amine'ye (RANHA) teslim eder. Çeşitli rivayetlere göre Hz. Halime, Peygamberimize (SAV) baktığı sıralar kıtlık ve yokluk içinde olmasına rağmen bereket ve bolluğa kavuştuğu söylenir.
◽ Hatta bununla birlikte bazı fevkalade olaylar meydana geldiği ifade edilir. Bunlardan biri Taberi'de geçen şu söylemdir:
Hz. Halime:
"Hayır, vallahi, merkep aynı merkep; hattâ ben onu sürmüyorum bile. Kendi kendine böyle sür'atli gidiyor. Bunda bir gariplik var."
(Sîre, 1/173; Taberî, 2/127)