Tekvir suresi meali, tefsiri ve fazileti
Yirmi dokuz ayetten müteşekkil olan Tekvir Suresi, Mekke döneminde nazil olmuştur. Dürmek manasına gelen "küvviret" kelimesinin mastarından ismini alan sure içinde önemli konular öne çıkar. Kıyamet, vahiy ve peygamberlik gibi hususlar Tekvir Suresi'nin ana konularıdır.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Tekvîr Suresi 15-21 Ayet Tefsiri
➡ Erişilmez bir nazım güzelliği ve edebî incelikler taşıyan 15-18. âyetlerdeki yeminler, ileride verilecek olan vahiy ve peygamberle ilgili bilgilerin gerçekliğini teyit amacı taşıması yanında, muhatabı bu bilgilerin önemini kavramaya hazırlamaktadır. Çünkü peygamberin dürüstlüğü ve vahyin gerçek olduğu hususunda kuşku duyan insanın, hiçbir dinî bildirimi tanıyıp kabul etmesi beklenemez.
https://www.fikriyat.com/kurani-kerim#tefs/tr.kuranyolu/81:15
Tekvîr Suresi 22-26 Ayet Meali
﴾22﴿ Bu kadar beraber yaşadığınız kişi kesinlikle mecnun değildir.
﴾23﴿ Andolsun ki onu (vahiy meleğini) apaçık ufukta görmüştür.
﴾24﴿ O, gayba ait bilgileri sizden esirgemez.
﴾25﴿ O, lânetlenmiş şeytanın sözü değildir.
﴾26﴿ Öyleyse nereye gidiyorsunuz?
Tekvîr Suresi 22-26 Ayet Tefsiri
➡ Kureyş'e mensup bazı kimseler, âhiret fikrine alışık olmadıkları için Hz. Peygamber'den bu inancı doğrulayan haberler işitince onu mecnunlukla itham etmişlerdi (Hicr 15/6; Kalem 68/51). "Arkadaşınız" nitelemesiyle Hz. Peygamber kastedilmiştir. O, Mekkeliler tarafından ahlâkî yapısı bakımından olduğu kadar, akıl ve zekâsının mükemmelliği ile de tanınıp bilindiği için kendilerine bu bilgileri hatırlatılmış, buna rağmen ona "mecnun" demelerinin bu bilgileriyle çeliştiği ortaya konmuştur (Şevkânî, V, 453).
Tekvîr Suresi 27-29 Ayet Meali
﴾27﴿ O herkes için bir öğüttür;
﴾28﴿ Özellikle sizden doğru yolda gitmek isteyenler için.
﴾29﴿ Fakat âlemlerin rabbi Allah dilemedikçe siz (hiçbir şey) dileyemezsiniz!
Tekvîr Suresi 27-29 Ayet Tefsiri
➡ Kur'an'ın insanlar için, özellikle doğru yolu tercih etmek isteyenler için uyarıcı ve yol gösterici bir kitap olduğu vurgulandıktan sonra İslâm'ın din ve vicdan özgürlüğü ilkesi esas alınarak artık bunlardan ders çıkarıp doğru yolu seçmek insanların hür iradelerine bırakılmıştır. Hiç kimse kendi iradesinin dışında bir tercihe zorlanamaz. Ancak insanların irade ve güçleri kendilerinden değil, Allah'tandır; imtihan gereği Allah böyle olmasını dilemiş, insanlara irade hürriyeti vermiştir.