Tevekkülün önemi - Istılah 3. Bölüm
Hayatında her yerden kuşatıldığını hissettin. Maddi yetersizlikler, ruhsal bunalımlar, manevi boşluklar... Odaklandığın her ne varsa seni ele geçirmek için küçük bir boşluk bekliyor. Hemen dur, nefes al. Unutma ki tüm bu sıkıntılar, Allah katındaki kapıların çalınmasına bir vesiledir. Hak Sübhânehu Ve Teâlâ ... Yeter ki ihlasla "Hakk'a güven" ve "benim çok büyük bir Rabbim var" de! Istılah'ın üçüncü bölümünde tevekkülü konuşuyoruz.
Giriş Tarihi: 26.01.2022
12:43
Güncelleme Tarihi: 26.04.2022
15:59
◾ Tevekkül; Allaha güven anlamındaki vekl kökünden türemiştir.
Sözlükte "güvenmek, dayanmak, işi başkasına havale etmek" anlamlarına gelen tevekkül terim olarak, hedefe ulaşmak için gerekli olan maddî ve manevi sebeplerin hepsine başvurduktan ve yapacak başka bir şey kalmadıktan sonra Allah'a dayanıp güvenmek ve O'ndan ötesini Allah'a bırakmak demektir.
◾ Istılahtaki anlamı; maddi ve manevi anlamda yapılacak her şeyi yapıp, sonucunu Allah'a havale etmektir.
◾ Hiçbir şeye bağlanmadan, sadece Allah'la yaşayan kalbi ifade eder. İmanın gereği olması hasebiyle, zorlu bir ameldir. Çünkü içinde hem tedbir hem takdir hem de tam bir teslimiyet barındırır.
Tevekkül ile ilgili hadisler
https://www.instagram.com/p/CZMhRGpKyzV/
◾ Mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'de "Müminler sadece Allah'a tevekkül etsinler", "Kim Allah'a tevekkül ederse, O, ona yeter" gibi ayetlerle tevekkül etmenin önemi vurgulanır.
Enes b. Mâlik (ra) şöyle anlatıyor:
"Bir adam, "Ey Allah'ın Resûlü! Devemi bağlayıp da mı Allah'a tevekkül edeyim, yoksa bağlamadan mı tevekkül edeyim?" diye sordu. Resûlullah (sav), "Önce onu bağla, sonra Allah'a tevekkül et!" buyurdu." (Tirmizî, "Kıyamet", 60)
◾ Şimdi burada dikkat etmemiz gereken bir nokta var. Deveyi bağladım diyerek yeterli görüp, nasılsa bir şey olmaz hissine kapılırsak bu kibir ve büyüklenme olur. Takdire razı olmayınca tevekkül, boşa çekilen bir kürek vazifesi görür.
◾ Günümüzde de bu durum pek çok farklı şekillerde algılanabiliyor. Örneğin; rızık için çabalamamak gerektiği, zaten rızkın sahibini bulacağı düşünülüyor. Hem de hiçbir şey yapmadan…
"Sen rabbinin hükmünü sabırla bekle, kuşkusuz sen bizim gözetim ve korumamız altındasın. Her kalktığında rabbini hamd ile tesbih et." Tur Suresi / 48
Tur Suresi ilgili ayetin tefsiri
48 ve 49. âyetlerde Resûlullah'ın ilâhî gözetim ve koruma altında bulunduğu bildirilerek ondan görevini azim ve sebatla sürdürmesi istenmekte, mâneviyatını yükseltecek en büyük gıdanın her zaman Allah'ı yüceltmek, O'na olan inanç ve güvencini zinde tutmak olduğu hatırlatılmaktadır.
Tefsirin devamı için tıklayın
İshak Danış'ın sesinden Tur Suresi
Duanın önündeki engellerden biri
◾ Evet, her canlının rızkını Allah veriyor ancak bu demek olmuyor ki oturduğumuz yerden doyalım. Hadis-i Şerif'te de bahsedildiği üzere Efendimiz (SAV) adama, görevini yaptıktan sonra tevekkül etmesini emrediyor.
Burada hemen bir parantez açalım:
◾ Mesela; duanın önündeki engellerden birinin hakkıyla tevekkül etmemek olduğunu kaçımız biliyoruz?
◾ Şöyle ki duanın gerçekleşmediğini düşünüp, üzülen ve duayı terk eden, hatta küsen kişi; ektiği tohumların filizlenmesini beklemeden onları terk eden kişiler gibidir, denilir.
Ebu Hureyre (ra)'ın rivayetiyle geçen bir hadiste Resulullah (SAV);
"Sizden her birinizin duası, acele etmediği ve "işte ben rabbime dua ettim ve kabul buyurmadı" demediği sürece kabul olur." der.
VIDEO
◾ Bakın, Talak suresinde geçen " Kim Allah'a dayanıp güvenirse Allah ona yeter." ayeti üzerine Efendimiz (SAV): "Eğer insanlar bu ayetin gereğini yapsaydı, kendilerine yeterdi." buyurmuştur.
﴾7﴿ "Varlıklı olan varlığından harcasın, rızkı daralmış bulunan da Allah'ın kendisine verdiği kadarından harcasın. Allah kimseyi kendi verdiğinden fazlasıyla yükümlü tutmaz. Allah bir güçlüğün ardından bir kolaylık sağlayacaktır."
◾ Kurtuluşumuz için apaçık bir emirdir bu...
◾ Kısaca buradaki "gereği gibi" ifadesinin, hakkını vermemiz gerekiyor. Nasıl olacak bu?
↪ Hakk'a olan derin teslimiyet ve güvenle, ↪ Allah'ın büyüklüğünün tek olduğunu tam manasıyla bilmekle, ↪ Gücümüzü aşan ne varsa, sonunu Allah'a havale etmekle, ↪ Günlük rızıkla yetinmek ve yarının kaygısını taşımamakla olacak.
◾ İşte bunlar tevekkülün gereklerindendir.
Talak suresi 7. ayet tefsiri
Birçok âyet ve hadiste insanın, ruhen ve bedenen birbirine ihtiyaç duyan ve birbirini tamamlayan iki cins olarak yaratılmasının hikmeti ve önemi üzerinde durulmuş, evlilik birliğinin hem kurulması hem de korunması teşvik edilmiştir. Bu arada, mutlu bir yuvanın tesis edilmesi ve evlilik düzeninin sağlıklı biçimde işlemesi için birçok buyruk, yasak ve öğüde yer verilmiş ve bazı tedbirler alınmıştır.
Tefsirin devamı için tıklayın
İshak Danış'ın sesinden Talak Suresi
Güzelliği evrendeki hiçbir şey ile ölçülemeyecek bir hatırlatma
◾ Size, güzelliği evrendeki hiçbir şey ile ölçülemeyecek bir hatırlatmada bulunayım…
◾ Tevekkül etmek öyle büyük bir nimet ki, hakkıyla bunu yapabilenler, Efendimizin (SAV) buyurduğu gibi, hesaba çekilmeden cennete girecek olan yetmiş bin kişiden biri olacak. Tabiri caizse ahiret sınavımız için verilen bir kopya değil midir bu? Böyle büyük bir merhamete biz nasıl tevekkül etmeyiz…
Düşünsenize;
↪ Hakkında en güzel seçimi Rabbinin yapmış olduğunu bilirsen, tüm sıkıntıların hafifleyecek, ↪ Allah'ın hükümlerine sabredersen, sevdiği kulları arasında olacaksın, ↪ Kalp gözünden perde kaldırılacak, ↪ Bunu bilmek bile acıları unutturacak. ↪ Verdiği nimetlerden dahi hiç almadığınız lezzetleri alacaksınız.
Sabır hakkında yol gösterici 10 hadis
Ne olursa olsun unutmayın!
◾ Ne olursa olsun şunu unutmamak gerekiyor;
◾ Sabrın semeresi bize mutlaka geri dönecektir ve Rabbimizin bereketi bizi asla bırakmayacakmışçasına saracaktır. Çünkü Allah'tan razı olmayanlar yaşamanın tadına varamazlar.
◾ Tevekkülün gereğini konuştuk. Peki, ne yaparsak tevekkül olmaz, düşündünüz mü?
↪ Kendimize haddinden fazla güvenirsek, ↪ İsyana kalkışırsak, ↪ Her şeyin çoğunu istersek, ↪ Münâcâtı unutursak, ↪ Allah yolunda harcamazsak, ↪ Rızasını kazanmayı hedeflemezsek, ↪ O'nu düşündüğümüzde kalbimiz ürpermezse, ↪ İbadetleri dosdoğru yapmazsak, ↪ Rızkı yerde ararsak, ↪ Yaratılmışlara tamah edersek…
"Müminler o kimselerdir ki, Allah'ın adı anıldığında yürekleri titrer, kendilerine Allah'ın âyetleri okunduğunda bu onların imanlarını arttırır. Onlar yalnızca rablerine güvenirler." Enfâl Suresi - 2
Enfâl Suresi ilgili ayetin tefsiri
Dünya bir imtihan yeri, dünya hayatı da imtihandır. İnsanlar çeşitli imkân ve nimetleri kullanma, emirlere itaat, yasaklardan kaçınma, felâket, musibet ve kayıplar karşısında tercih edilen tutum ve davranışlar bakımından imtihan edilmektedirler.
Tefsirin devamı için tıklayın
İshak Danış'ın sesinden Enfâl Suresi
Takdir-i ezele teslim, gayrete âşık olabilmek…
◾ Yüce Allah'ın biz müminleri her daim sınadığını bilmek, hakkımızda en güzel seçimleri O'nun yapmış olduğunu idrak etmek, ne yaşarsak yaşayalım kendimizi Allah'a teslim etmek tevekkülün en güzel örnekleridir. Çünkü bir mümin olarak rızkımızda ve işlerimizde Allah'ı kefil bilip sadece O'na güvenmek; bizi her koşulda hayra götürecektir. Önemli olan Allah'ın bizim yardımcımız olduğunu unutmamaktır.
◾ Yaşamdaki sebeplerin her birine Allah'ın hikmetiyle belirlediği şekilde, samimi bir kalp ile bakmak gerekir.
◾ Bunu kaybedersek ne bu dünyada ne de ahirette hiçbir şey bulamayız.
Takdir-i ezele teslim, gayrete âşık olabilmek ümidiyle…