Üç aylar hakkında ayet ve hadisler nelerdir?
Receb, Şaban ve Ramazan aylarından oluşan üç aylar, 2 Şubat Çarşamba günü başlıyor. Rahmet ve mağfiret ayı olan üç aylar, bir yılda bulunan beş mübarek kandil gecesinin dört tanesini içinde barındırır. Peygamber Efendimiz bu aylara önem verir, (sav) "Ya Rabbi, Recep ve Şaban'ı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazan'a eriştir" diye dua ederdi. Peki, üç aylar hakkında ayet ve hadisler nelerdir? Peygamberimiz üç aylarda nasıl dua ederdi? Üç aylar ile ilgili hadisler...
Giriş Tarihi: 02.02.2022
09:26
Güncelleme Tarihi: 02.02.2022
09:37
"Doğrusu Allah'a göre ayların sayısı, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına uygun olarak on ikidir; bunlardan dördü haram aylardır. İşte doğru olan hesap budur. O aylarda kendinize zulmetmeyin, müşrikler sizinle topyekün savaştıkları gibi siz de onlarla topyekün savaşın. Bilin ki Allah buyruklarına karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir."
(Tevbe suresi, 36. ayet)
➡ Kur'an-ı Kerim'deki ayetlerde geçen haram aylar müfessirlere göre Muharrem, Zilkade, Zilhicce ve Recep aylarıdır.
Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından Tevbe suresini dinlemek için tıklayın
Tevbe suresi, 36. ayetin tefsiri:
Hz. İbrâhim ve İsmâil'in şeriatındakine uygun olarak Câhiliye dönemi Arapları da yılın dört ayını kutsal sayarlar, bu inanışa saygının bir işareti olarak savaştan ve her türlü saldırıdan kaçınırlardı. Zilkade, zilhicce, muharrem ve recebden oluşan bu aylar haram aylar (eleşhürü'l-hurum) diye anılırdı. Bununla birlikte bazı kabileler bu dört aya bir dört daha ekleyerek sekiz ayı haram sayarken, diğer bazıları aylar arasında fark gözetmiyordu. Aynı şekilde, belirli kabileler arasında yaşayan hıristiyanlar da haram ayların saygınlığını kabul etmiyorlardı. Bu anlayışı benimseyenlerin haram aylarla ilgili bir taahhütleri olmadığından, diğer kabileler onlara karşı dikkatli davranmak zorundaydı. Her türlü çatışmanın haram sayıldığı bu aylarda meydana gelen savaşlara, dinî yasaklar çiğnendiği için "ficâr savaşları" denmiştir.
Tevbe suresi, 36. ayetin tefsirinin devamını Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından okumak için tıklayın
"Muhakkak ki zaman Allah'ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Sene on iki aydır. Onlardan dördü haram aylarıdır. Bunlardan üçü peş peşesi Zilkâde, Zilhicce, Muharrem, bir de Cemâziyel-âhir ile Şaban ayları arasında olan Mudar Kabilesi'nin ayı Recep'tir.
(Buhârî; Tefsir, Sûre, 8,9-, Bed'ül-Halk, 2; Meğazi, 77-, Edâhi 5)
➡ Recep, Şaban ve Ramazan'ı içinde barındıran üç aylar, Regaib gecesiyle başlar. Miraç ve Berat gecesiyle devam eder. Bin aydan daha hayırlı Kadir gecesiyle zirveye ulaşır, Ramazan bayramıyla taçlanır.
"Şaban, Recep ile Ramazan arasında insanların kendisinden gafil oldukları bir aydır. Hâlbuki o, içerisinde amellerin Allah'a sunulduğu bir aydır."
( Şevkanî, Neylü'l-evtâr, IV, 276)
➡ Üç aylar, gönül hanemize konuk ettiğimiz kutlu misafirimizdir.
➡ İslam'dan önceki dönemlerde de Recep ayına önem verilirdi. Kabileler kendi aralarında sulh yaparak savaş ve baskını yasaklardı. İslam'dan sonra da bu aya gösterilen hürmet ve ehemmiyet devam etti.
"Allah'ım, Recep ve Şaban'ı bize mübarek eyle ve bizi Ramazan ayına kavuştur (Ramazan ayını bize mübarek eyle)"
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, I/259)
➡ Peygamber Efendimizin (sav) üç ayların başlangıcında bu şekilde dua ettiği rivayet edilir.
İbn Abbâs şöyle rivayet eder: "Rasûlullah (sav), receb ayında oruç tutmaya başladığında biz, "bir daha oruç tutmayı bırakmaz; oruç tutmadığında da artık bir daha oruç tutmaya başlamaz" diye tahmin ederdik."
(Müslim, Sıyâm, 179)
➡Üç aylarda yerine getirilmesi gelenek halini almış nafile ibadetlerden biri oruçtur. Recep ve Şaban aylarının tamamının oruçlu geçirilerek Ramazan'la birleştirilmesi "üç aylar orucu" şeklinde adlandırılır. Ramazan ayında kasten bozulan oruçtan dolayı yerine getirilmesi gereken iki aylık kefaret orucunun Recep ve Şaban aylarında tutularak böylece üç ayların oruçlu geçirildiği de görülmektedir.
➡Allah Resulü (sav), üç aylarda çokça oruç tutardı. Fakat Ramazan ayı haricinde hiçbir ayı tamamen oruçlu geçirmezdi.
*İbn Abbâs kimdir?
Peygamber Efendimizin amcasının oğlu olan Abdullah bin Abbas, aynı zamanda İbn Abbas olarak da bilinirdi. Hz. Peygamber'in "Allah'ım! Onu dinde fakih (fıkıh âlimi) kıl. Kitabın açıklamasını ona öğret." duasına nail olan İbn Abbas, tefsir ve fıkıh ilimlerinin kurucularından biri olarak kabul edilirdi.