Ümmetin hakimi: Ebu Derda kimdir?
Ümmetin hakimi lakabı ile bilinen Ebu Derda (r.a.) zühd ve takva sahibiydi. Müslüman olduktan sonra ticareti bıraktı ve kendisini ibadete verdi. Mütevazı bir hayat yaşadı. Hz. Ebubekir döneminde Yermük Savaşı'nda ordu kadılığı yaptı. Ebu Derda'nın (r.a.) hayatını sizler için derledik.
📌Asıl adı Amir, lakabı Üveymir, künyesi Ebu Derda idi. Bedir Savaşı'ndan sonra Müslüman oldu. Nebi (sav) onu Selman-ı Farisi ile kardeş yaptı. İbadete çok düşkün, zahid bir kimseydi. Peygamberimiz (sav) onun hakkında "Ümmetimin hakimi Ebu Derda'dır." buyururdu.
📌 Ebu Derda (r.a.) ailesi içinde en son Müslüman olan kişiydi. Evinde bulunan putuna son derece bağlıydı. Abdullah İbn-i Revaha onu İslam'a davet ediyor o ise reddediyordu.
Bir gün evinden çıktığı sırada Abdullah İbn-i Revaha gizlice Ebu Derda'nın evine girdi. Onun putunun olduğu odaya geldi ve putu parçaladı.
Ebu Derda eve gelip putun paramparça olduğunu görünce çok sinirlendi. Daha sonra kendi kendine düşünüp şöyle dedi:
➡ "Eğer bu putun bir faydası olsaydı kendisini korurdu."
Evinden çıkıp Resulullah'ın yanına gelip Müslüman oldu. Abdullah İbn-i Revaha da oradaydı.
📌 Ebu Derda (r.a.) Abdullah İbn-i Revaha tarafından çok sevilirdi. İslamiyet'ten önce de Abdullah'la kardeş gibiydi. Abdullah İbn-i Revaha onun Müslüman olması için çok çabaladı. İki sahabi de ibadet etmeye çok düşkündü.
Abdullah İbn-i Revaha Ebu Derda ile karşılaştığında ona şöyle derdi:
"Ey Uveymir, otur da biraz zikir yapalım. Bu iman meclisidir. İman giyince çıkardığın, çıkarınca giydiğin gömleğine benzer. Kalp, zikir meclislerinde kaynayan bir kazandan daha çabuk coşar."
📌 Peygamberimiz (sav) hayattayken Kur'an'ı ezberleyen beş kişiden biriydi. Kur'an-ı Kerim'i bizzat peygamberimizin kendisine okumuştu. Tefsir, fıkıh ve hadis alanında ashabın önde gelen kimselerindendi. Tâbii'nden Ata bin Yesar, Said bin Cubeyr gibi büyük alimler kendisinden hadis rivayet etti.
📌 Bir gün Ebu Derda ve Abdullah İbn-i Revaha ellerinde bulunan bir kamışla mescidi ölçüyordu.
Nebi (sav) onların yanına gelerek:
"Ne yapıyorsunuz?" diye sordu.
Onlar da:
"Ey Allah'ın Resulü, Şam'daki binalara benzer bir mescit yapmak istedik. Bu iş de ensara düşer." diye cevap verdi.
Peygamberimiz (sav) kamışı ellerinden alarak mescidin dışına attı ve şöyle dedi:
"Asla böyle bir bina istemiyorum. Saz ve tahtadan yapılmış Musa'nın (a.s) çardağı gibi bir çardak kafidir. Bu fani dünya bu kadar önemsenmeye değmez."
